Türkgün 3. Sayfa Kırıkkale'de kaybolan demans hastası ölü bulundu

Kırıkkale'de kaybolan demans hastası ölü bulundu

Kırıkkale'de demans hastası Aydemir Şatay'ın kaybolmasıyla başlayan arama çalışmaları sonucunda boş arazide yaşlı adamın cansız bedeni bulundu. Polis, Şatay'ın cep telefonu sinyalinin Etiler Mahallesi'nde kaybolduğunu tespit etti. Şatay'ın ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor.

KAYNAK: Demirören Haber Ajansı

Bahçelievler Mahallesi'nde yaşayan demans hastası Aydemir Şatay, 14 Şubat'ta evinden çıktıktan sonra kayboldu. Babası Aydemir Şatay'a ulaşamayan K.Ş., durumu polise bildirdi. Güvenlik güçleri tarafından Şatay'ın bulunması için çalışması başlatıldı. Güvenlik kamerası kayıtlarından Şatay'ın izine ulaşmaya çalışan polis, cep telefonunun son sinyal verdiği Etiler Mahallesi çevresinde arama yaptı. Bir haftadır kent merkezindeki birçok noktada dron destekli arama çalışması yürüten polis ekipleri, Aydemir Şatay'ın Silah Organize Sanayi Bölgesi'ne doğru gittiğini tespit etti. Arama çalışmalarını bölgede yoğunlaştıran ekipler, sanayi bölgesi yakınlarındaki boş arazide Şatay’ın cansız bedenine ulaştı. Şatay'ın cenazesi, Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından otopsi için Kırıkkale Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Anne Çocuk Topuk kanı nedir, neden alınır?

Topuk kanı nedir, neden alınır?

Yeni doğan bebeklerden alınan topuk kanı, çeşitli kalıtsal ve metabolik hastalıkların erken teşhisi için büyük önem taşıyor. Doğumdan sonraki ilk 48 ila 72 saat içinde uygulanan bu test, bebeklerin sağlıklı bir geleceğe adım atmasında kritik rol oynuyor. Topuk kanı nedir, neden alınır?

MUHABİR: Burhan Tural

Yeni doğan bebeklerden doğumdan sonraki ilk günlerde alınan topuk kanı, çeşitli kalıtsal ve metabolik hastalıkların erken teşhisi için yapılan basit ama hayati bir tarama testidir. Genellikle bebeğin topuğundan birkaç damla kan alınarak özel bir karta damlatılır ve laboratuvara gönderilir.

Bu test sayesinde fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, biyotinidaz eksikliği, kistik fibrozis ve bazı diğer nadir hastalıklar erken dönemde tespit edilebilir. Bu hastalıklar erken fark edilmediğinde, bebeğin gelişiminde geri dönüşü olmayan ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak erken tanı sayesinde uygun tedaviyle normal bir yaşam sürmek mümkündür.

Topuk kanı testi acı verici bir işlem değildir; genellikle birkaç saniyelik bir rahatsızlık yaratır. Bu nedenle ebeveynlerin bu uygulamadan çekinmeden bebeklerinin sağlığı için testi yaptırmaları önerilir.

Sağlık Bakanlığı, hala topuk kanı taramasını öneriyor ve özellikle reddedilmediği sürece bu test Türkiye’de, rutin olarak her yeni doğan bebeğe uygulanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yenidoğan tarama testlerini halk sağlığı açısından yüksek öncelikli müdahaleler arasında değerlendiriyor. DSÖ’ye göre, bu taramalar sayesinde çocuklarda zeka geriliği, gelişimsel bozukluklar ya da yaşamı tehdit eden metabolik hastalıklar erken dönemde fark edilerek kalıcı hasarlar önlenebiliyor.

Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) de benzer şekilde topuk kanı testinin, yenidoğan ölümlerini ve engelli yaşam oranlarını düşürmede kanıta dayalı en etkili yöntemlerden biri olduğunu belirtiyor. Kurum, testin uygulama zorunluluğu olmasa da her ebeveynin bu taramayı reddetmeden önce bilimsel bilgiye dayalı karar vermesi gerektiğini vurguluyor.
Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) ise, yenidoğan taramalarının ülke çapında düzenli olarak yürütüldüğünü ve her yıl binlerce bebeğin hayatını değiştirdiğini açıklıyor. Sadece 1 damla kanla yapılan bu testin, uzun vadede hem bireysel hem toplumsal sağlık giderlerini ciddi şekilde azalttığı belirtiliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *