Türkgün Anne Çocuk Anne ve babadaki psikiyatrik hastalıklar, gençlerde depresyon riskini artırıyor

Anne ve babadaki psikiyatrik hastalıklar, gençlerde depresyon riskini artırıyor

Depresyon, özellikle ergenlik dönemindeki gençler için ciddi bir sorun haline gelebilir. Aile içindeki psikolojik sağlık durumu, gençlerin ruhsal gelişimini doğrudan etkileyebilir. Uzmanlar, anne ve babada görülen psikiyatrik hastalıkların, çocuk ve ergenlerde depresyon riskini artırabileceğine dikkat çekiyor.

MUHABİR: Eylül Şahin

Depresyon, kişinin ruh halini, düşünce tarzını, davranışlarını ve genel sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Tedavi edilmediği takdirde, depresyon hayatı ciddi şekilde etkileyebilir, özellikle gençler üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir. Uzmanlar, depresyonun yalnızca kişiyi değil, çevresindeki ilişkileri de olumsuz şekilde etkileyebileceğini belirtiyor. Ergenlik dönemi ise depresyonun en yaygın görüldüğü yaş dilimlerinden biridir ve erken tanı konulmadığında, bu hastalık uzun vadeli sorunlara yol açabilir.

Ergenlik Döneminde Depresyonun Belirtileri Nelerdir?

Ergenlik dönemi, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş yaptığı karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte biyolojik, bilişsel ve sosyal değişimler yaşanır. Gençler, aileleriyle ve akranlarıyla ilişkilerinde çeşitli değişiklikler yaşar. Aile içindeki çatışmalar, bu dönemde depresyon ve kaygı bozukluklarının gelişmesine zemin hazırlayabilir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Sebile Aslı Eke, ergenlik döneminde depresyonun belirtilerinin daha karmaşık olabileceğini belirtiyor ve sosyal izolasyon, içe kapanma, okul başarısında düşüş, aşırı yorgunluk gibi durumların depresyonun sinyalleri olabileceğini vurguluyor.

Aileler Depresyon Belirtilerine Dikkat Etmeli

Erken yaşta depresyon tanısı alan çocuklar, genellikle depresyon öyküsü olan aile üyelerine sahip olurlar. Özellikle annelerdeki depresyon öyküsünün, çocukların depresyon gelişim riskini artırdığı biliniyor. Aynı şekilde, ailede intihar öyküsünün varlığı da depresyonun gençlerde daha sık görülmesine neden olabilir. Olumsuz bir aile ortamı, istismar veya ihmal gibi travmalar, gençlerin depresyon geliştirme ihtimalini yükseltir.

Ergenler, akranlarıyla kabul görme ve beğenilme arzusuyla daha kırılgan olabilirler. Akran zorbalığına uğrayan veya yalnızlık hissi yaşayan gençler, depresyon riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu süreçte ailelerin depresyon belirtileri hakkında bilgi sahibi olması çok önemlidir. Aileler, çocuklarındaki değişimleri yargılamadan gözlemeli, onlara anlayışla yaklaşmalı ve duygusal destek sağlamalıdır.

Erken Tanı ve Tedavi: Depresyonun Kronikleşmesini Önleyebilir

Depresyon tedavi edilmediği takdirde, bireyin sosyal, duygusal ve akademik gelişimini olumsuz yönde etkiler. Akademik başarıda düşüş, okul reddi ve sosyal izolasyon gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Ayrıca, tedavi edilmeyen depresyon, alkol ve madde kullanımını artırabilir ve intihar riski oluşturabilir. Bu nedenle, ergenlik dönemindeki depresyonun erken tanı ve tedavi edilmesi, ileride kronikleşmesinin ve tekrarlamasının önüne geçmek için oldukça önemlidir.

Ergen Depresyonunda Tedavi Yöntemleri

Ergen depresyonunun tedavisi, depresyonun şiddetine göre farklılık gösterebilir. Hafif düzeydeki depresyonlarda psikoeğitim ve destekleyici müdahaleler etkili olabilir. Orta düzey depresyonlarda ise bilişsel davranışçı terapi, kişilerarası terapi ve şefkat odaklı terapiler gibi yöntemler uygulanabilir. Eğer terapi ile yeterli iyileşme sağlanmazsa, ilaç tedavisi gerekebilir. Şiddetli depresyon vakalarında ise terapiye ek olarak psikofarmakolojik tedaviler kullanılabilir. Özellikle intihar riski olan gençler için yatarak tedavi uygulanabilir.

Ergen Depresyonunun Belirtileri:

Mutsuzluk, keyifsizlik, içe kapanıklık

Sinirlilik, öfke kontrolünde zorluk

Önceden keyif aldığı etkinliklere ilgisizlik

Aşırı kilo kaybı veya alımı

Uyku problemleri (çok az ya da aşırı uyuma)

Düşük enerji, yorgunluk, umutsuzluk

Değersizlik duyguları veya aşırı suçluluk

Konsantrasyon kaybı, okul başarısında düşüş

Alkol, madde kullanımı, davranış problemleri

Kendine zarar verme (self-mutilasyon)

İntihar düşünceleri veya girişimleri

Ailelere Tavsiyeler:

Aileler, çocuklarındaki depresyon belirtilerini fark ettikleri takdirde, profesyonel bir uzmandan yardım almakta tereddüt etmemelidir. Erken dönemde alınacak profesyonel yardım, depresyonun kontrol altına alınmasını ve çocuğun ruh sağlığının iyileştirilmesini sağlayacaktır.

Sonuç olarak, ergenlik dönemi, gençlerin duygusal ve psikolojik gelişimlerinde kritik bir rol oynar. Bu dönemde depresyonun erken tanısı ve tedavisi, hayat boyu sürecek etkilerin önlenmesine yardımcı olabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Tarım, gıda ve içecek sektöründen 9,22 milyar dolarlık ihracat

Tarım, gıda ve içecek sektöründen 9,22 milyar dolarlık ihracat

Türkiye'nin tarım, gıda ve içecek sektörünün ihracatı, 2023'ün ilk dört ayında geçen yıla göre %0,53 artarak 9,22 milyar dolara yükseldi. İthalat ise %24,1 artışla 8,15 milyar dolara çıktı. En çok ihracat Irak, Almanya ve ABD'ye gerçekleşti.

KAYNAK: AA

Tarım, gıda ve içecek sektörünün ihracatı ilk 4 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,53 artışla 9,22 milyar dolara yükseldi.

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonunun (TGDF), Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Dış Ticaret Verileri'ni temel alarak hazırladığı TGDF Dijital Veri Paneli'nin nisan ayı sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, ocak-nisan döneminde Türkiye'nin tarım, gıda ve içecek ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0,53 artışla 9,22 milyar dolara çıkarken, ithalat yüzde 24,1 yükselişle 8,15 milyar dolar oldu.

Sektör söz konusu dönemde 1,06 milyar dolar dış ticaret fazlası verirken, birim ihracat değeri ise yüzde 3,27 artışla ton başına 1289 dolar oldu.

Nisan ayı ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,03 artışla 2,11 milyar dolara yükseldi.

En çok ihracat ve ithalat gerçekleştiren sektörler

Ocak-nisan döneminde en fazla ihracat 1 milyar 83 milyon dolarla şeker ve şekerli mamuller sektöründe yapılırken, bunu 900 milyon dolarla sert kabuklu meyveler, 751 milyon dolarla yaş meyve, 725 milyon dolarla bitkisel yağ ve 584 milyon dolarla balıkçılık ve su ürünleri sektörü izledi.

İthalatta başı, yaklaşık 2 milyar dolarla hayvan yemi çekerken, bunu 1,5 milyar dolarla bitkisel yağ, 936 milyon dolarla kakao ve çikolata, 631 milyon dolarla canlı hayvan ticareti ve 372 milyon dolarla un sektörü takip etti.

En çok ihraç edilen ürünler

İlk 4 ayda en çok ihraç edilen ürün fındık içi oldu. Fındık içi ihracatı yüzde 10,83 artarak 516,2 milyon dolar oldu. Bunu 363,5 milyon dolarla ayçiçeği yağı rafine ihracatı, 293,9 milyon dolarla buğday unu izledi. Ayçiçeği yağı rafine ihracatı yüzde 26,65 artarken, buğday ununda dış satım yüzde 38,93 düştü.

En çok ithalatı yapılan ürünler ise 691,5 milyon dolarla soya fasulyesi, 616,4 milyon dolarla sığır, 591,8 milyon dolarla kakao oldu.

En yüksek ihracat Irak, Almanya ve ABD'ye yapıldı

Tarım, gıda ve içecek sektörünün en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler sıralamasında zirvede 1 milyar 47 milyon dolarla Irak yer alırken, Irak'ı 675 milyon dolarla Almanya, 607,9 milyon dolarla ABD izledi. Irak'a ihracat yüzde 11,75 azalırken, Almanya'ya dış satım yüzde 4,22, ABD'ye de 11,83 arttı.

En çok ithalat yapılan ülke 1 milyar dolarla Rusya oldu. Bu ülkeyi 830,5 milyon dolarla Brezilya, 718,4 milyon dolarla Ukrayna takip etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *