CHP’nin geçen cumartesi yapılan kongresinden sonra CHP içinde Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik devirme operasyonun aktörleri ve figüranları yavaş yavaş netleşmeye başladı. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu merkezli kadro ile Ankara’da da Kemal Kılıçdaroğlu’na çok yakın kadronun ittifakı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatı için hazin bir son oluşturmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu zamanı Ekrem İmamoğlu ilişkisine dair “Baba-0ğul” hikâyeleri diniyorduk. Bunun hikâye olduğunu finalde öğrendiler. Gerçi bunun en başından hikâye olduğunu 6 ay önce yazdığımız bir yazı içindeki “Kemal Kılıçdaroğlu’nu herkes rahat bıraksa bile kendinin “Evladım” dediği, aslında mizah dergilerindeki “Hain Evlat Ökkeş” modeli olan Ekrem İmamoğlu’nun rahat bırakmayacağını herkes biliyor.” Cümleleriyle ifade etmiştim. Şimdi de Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel arasında “Abi-Kardeş” hikâyeleri başladı. Bu ilişkininde bir hikâye olduğu çok kısa sürede anlaşılacaktır. Proje/menfaat birlikteliğinden doğan Özel ve İmamoğlu ilişkisi şu an için yazar kardeşim Barış Yorgancı’nın ifade ettiği “CHP 'de eş başkanlık dönemi başlamıştır; CHP Genel Başkanı, Ankara- Özgür Özel CHP lideri/ İstanbul Ekrem İmamoğlu” gibi manzara doğurmuştur. Fakat bu şimdilik böyle. Ekrem İmamoğlu’nun yanında emanetçi gibi duran Özgür Özel’in minnet duygusu bu manzarayı da uzun süreli yaşatmaz. Özgür Özel, “Bizim aramızdaki ilişki kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukuku” dese de Ekrem İmamoğlu’nun bitmek bilmeyen hırsları ne “Baba-Oğul ne de “Abi-Kardeş” tanır.
Cumhuriyet gazetesinin manşetten verdiği “Anahtar liste için pazarlık: Özel ile İmamoğlu CHP'nin 'A Takımı'nı masaya yatırdı” haberi bile tarif ettiğimiz manzaranın delili değil mi?
CHP Genel Başkanı makamında oturan Özgür Özel, İBB Başkanı biriyle partiyi yönetecek kadrolar için niçin pazarlık yapar? Bu durum Ekrem İmamoğlu’nun “Kongreyi ben kazandırdım” duruşunun bir yansıması değil mi? Niye Mansur Yavaş değil, niye Tunç Soyer değil de Ekrem İmamoğlu? Demek ki, Özgür Özel Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirme planlarını Ekrem İmamoğlu ile birlikte yapmış yahut Ekrem İmamoğlu, bu yolda Özgür Özel’i Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanından devşirmiş… Kim derdi Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasından kameraların önünde ağlayan Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’na “Brütüs” rolünde destek vereceğini…
Özgür Özel dün arkasından ağladığı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı nasıl ölçüsüz konuştuysa, bu durum Sevil Kılıçdaroğlu’nu bile kongrede rahatsız etmiş ve Özgür Özel’e “Bağırmanız hoş değil” diye sitemlerini iletmişti. Ağlayan adamdan, bağıran adama! Kimsenin suçu yok Kemal Kılıçdaroğlu tüm bu manzara aslında senin eserin… CHP’yi Atatürk’ün çizgisinden çıkarmak için böyle adamları CHP’nin ana kadrolarına doldurdun, gün geldi o adamlar seni yedi.
Necip Fazıl Kısakürek “Vefa, insanın yüz çevirdiği şeye bir daha dönmemesi demektir.” diyor ya… “Evlatlarım” dediklerin sana menfaatleri için yüz çevirdi ve sonra yüzüstü bıraktı Kemal Bey…
Kemal Bey’in içine düştüğü halin siyasette çok örneği vardır. O yüzden siyasi partilerde “Sağ kolum, sol kolum” denilerek tarif edilen kişilerin Brütüs çıkması çoğu zaman kimseyi yanıltmamaktadır. Kongre salonunda bunun acısını en çok yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu köşesine çekildi. Bundan sonra Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel arasındaki CHP içindeki güç kavgalarını izleyeceğiz.