YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, özellikle son üç yıldır Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına büyük öfke duymakta ve Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek isteyen terör örgütlerinin mensuplarına tanıdığı toleransı, onlara sağladığı hukuki garabetleri çok ağır bir dille eleştirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının ilk dört maddesini ortadan kaldırmak isteyen terör örgütü mensuplarına karşı AYM’nin tanıdığı toleransın hukukla yapılacak bir izahı yoktur. Bu durum olsa olsa onların hain emellerine omuz vermektedir. İdam yasası olan ülkelerde olsa anında idam edilecek bölücüler, bizde de sürekli “Hak ihlali yapıldı” diye sahip çıkılmaktadır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli de bu uygulamalara karşı “Nerede bir suçlu varsa, nerede Türkiye’ye nefret kusan, ihanet eden, silah doğrultan, milli güvenliğimizi, milli birlik ve kardeşlik ruhumuzu bozmayı amaçlayan bir hain bulunuyorsa Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir.
Bu olacak iş midir?
Böylesi bir rezaletin neresi adalet ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmaktadır?” diyerek tepkisini göstermektedir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin bölücülere sahip çıkan bu uygulamalarına tepki gösteriyor, ona ilk tepki PKK/FETÖ uzantılarından geliyor. Taşı attığın yerden havlama sesi çok geliyorsa bilin ki taş, hedefine tam isabet gitmiştir. Halk Tv, Tele1, KRT, Sözcü gibi CHP medyasına yuvalananlar, sosyal medyayı hücre evi haline getirenler MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından sonra adeta çıldırdı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli hangi tespitinde haksızdır?
PKK’ya yardım ve yataklık yaptığı her şeyiyle ispatlanmış kişilere hak kazandırmak, AYM’nin misyonu mudur? Hendek- Çukur olaylarında “Hendek kazanların alnından değil ellerinden öpüyorum” diyerek azmettirdiği PKK’lı teröristlere yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit ettirmiş terörist Demirtaş’a ve diğer PKK’lılara hak kazandırmak AYM’nin görevi ise böyle kurumun hiç olmaması yahut yeniden yapılandırılması Türkiye’nin bütünlüğü için kazanç olacaktır.
HDP Yeşil Sol’a, Yeşil Sol HEDEP’e dönüştü ama AYM hala HDP’yi kapatma kararı verecek. Ört ki Ölem…
AYM, HDP’yi kapatmadığı gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP'nin hazine yardımı için ödenen hesaplarına bloke konulmasını talep etmesine de oy birliğiyle ret kararı almıştı. AYM, bu kararla da terör unsurlarına maddi güç vermiş, yapacakları terör faaliyetlerine devletin eliyle destek olmuşlardı. AYM, HEDEP’in arabasında terörist mi taşınacak, HEDEP Kandil’e çocuk mu kaçıracak, HEDEP’li vekiller terörist cenazesine mi katılacak, teröristbaşı Öcalan için özgürlük yürüyüşleri mi yapılacak, askerimize ve polisimize kurşun mu sıkılacak, bomba mı atılacak tüm bunların masraflarını milletin kesesinden PKK’nın siyasi uzantısına hediye etmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın delillendirdiği terör bağlantısını, AYM nasıl bir hukuki sihirbazlıkla ortadan kaldırmaktadır? Tüm duyu organlarını kaybetmiş birine sorsanız bile PKK’nın siyasi uzantılarını size bir yolla gösterecektir. Fakat AYM, PKK söz konusu olunca tüm organlarıyla birlikte işlevsiz kalıyor nedense?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın aklı, Polis Akademisi Başkanlığı döneminde düzenlenen "Kürt Meselesinin Çözümü: Türkiye Modeline Doğru" başlıklı çalıştayın, "Süreç kapsamında yapılması gerekenler: Yöntem ve Yönetim" oturumunun moderatörlüğünde kaldı sanırım. Uyan artık köprünün altından çok sular aktı Zühtü Bey…