20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Başyazı Çarpık çağ manzaraları

Çarpık çağ manzaraları

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Çarpık çağ manzaraları

YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

“Bazen kör kilitler vuruldu dile

Bazen armağanlar kazandı hile

Homo'nun,komo'nun, deyyusun bile

İtibar gördüğü çağda yaşadık.”

Merhum Abdurrahim Karakoç “Çarpık Çağ” şiirinde böyle sesleniyordu. Bu şiiri sanırım 30 yıl önce yazmıştı. Değişen bir şey olmadığı gibi, günümüzde bu manzara salgın halini aldı. Artık ayıplanan değil özendirilen ve dahi gizlenmesi gereken değil yaygınlaştırılması ve ödüllendirilmesi gereken yaşantı tarzıymış gibi gösterilmeye başlandı.

Seçimler öncesi gündem olan LGBT konusu, seçimlerden sonra da gündem olmayı sürdürmektedir. Son haftalarda “Onur Haftası” altında sapkınlık şovları yapılmaktadır.

Elbette -klasik tabirle- kimsenin tercihine karışacak halimiz yok ama bu mesele toplumu özendirmek ve topluma bunu yaymak olursa hem toplum hem de devlet önlem alma konusunda refleksini gösterir. Onlar sapkınlıklarını sergiliyor, toplum ve devlet refleksini gösteriyor. Joe Biden, LGBT bayrağını Beyaz Saray’da dalgalandırıp ve üstüne “trans çocuklara sahip çıkma” nutukları atıyorsa bu meseleyi salgın haline getirenlerin küresel odaklar olduğu netleşir.

Türkiye’de resmen bir LGBT kalkışması yaşanmaktadır. Siyasi partiler, yazarlar, dernekler, sanatçılar, sporcular, sözde eğitimciler ve birbirine bağlı unsurlar “özendirme, yaygınlaştırma, ödüllendirme” konusunda bir çark kurmuş ve bunu döndürmeye çalışmakta… Türkiye’de anaokuluna bile LGBT sembolleri dayanıp-döşeniyorsa bunun sistemli bir çaba olduğunu herkes idrak etmelidir.

Türkiye’de erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesi normal gören ve “LGBT Türk aile yapısını bozuyor mu?” sorusuna “Hayır efendim ilgisi yok. LGBTİ Türk aile yapısını niye bozsun? “diyen Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede Cumhurbaşkanı adayı idi. Düşünün onun bu ülkede Cumhurbaşkanı olduğunu… Tercihlere saygı duymak başka ama “aile yapısını bozmaz” diye ahkâm kesmek başkadır. Oysa ailelerin kurulması önündeki en büyük engel bu sapkınlıktır. Çekirdek aile anne, baba ve çocuklardan oluşur. Kemal Kılıçdaroğlu ve onun ittifakı çatısında toplananlar her şeyden önce aile yapısının ne olduğunu bilmiyor. İki erkeğin yahut iki kadının birlikteliği aileyi oluşturmaz.

CHP, bu sapkın düşüncede olduğu için Cumhur ittifakının “Aile Birliğini Koruma” yönündeki Anayasa değişikliği teklifine HDP ve İP ile birlikte karşı çıkmıştı. Amerikancı politikaların temsilcisi CHP ve ortaklarından beklenen de zaten bu tavırdır.

Geçtiğiniz günlerde LGBT’liler gösteri yapıyor ve "Kürdistan'ın da bizlerin de var olduğunu bir kez daha haykırıyoruz" şeklinde açıklama yaparak "LGBT’lier vardır, Kürdistan vardır" sloganı attı. Bölücülük niyetlerini bile sapkınlıkta buluşturuyorlar. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş…

Aile birliğinden bahsedenin itibarsızlaştırıldığı, aile bütünlüğünü bozanların itibar gördüğü bu çağ, gelecekte Türk milletinin en büyük tehlikesi olacaktır. Türk devleti de toplumun hassasiyetini korumalıdır. Aksi halde anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileler yok olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Prensip anlaşmasına varıldı! Dzeko adım adım Fenerbahçe’ye…

Prensip anlaşmasına varıldı! Dzeko adım adım Fenerbahçe’ye…