YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde büyük hüsrana ve hezimete uğrayan CHP, önümüzdeki yerel seçimler içinde köşeye sıkışmış durumdadır. CHP’nin her yanı mayınla, her köşesi bubi tuzağıyla dolu… Nereye adım atsalar ya patlıyor yahut vuruluyorlar. CHP içinde zaten kılıçlar çekilmiş durumda, bir de ittifak ortaklarının tehditleri ile ayak oyunları birleşince CHP iyice çaresiz kalmış durumdadır. Bu durum elbette Cumhur ittifakına yarayacaktır.
CHP’nin kadim dostu HDP, yerel seçimlerde ittifakı sürdürmek için sözleşme istiyormuş. Yani Türkçesi “Bize diğer seçimlerde sözlü çok vaat verdiniz. Bu sefer bunu yazılı mutabakata bağlayalım” diyorlar. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ ile çevirdiği gizli kapaklı dolaplar hem bunları kızdırmış hem de iştahlarını kabartmıştır.
HDP olarak asıl kadim dost sen olacaksın, CHP’ye katkıyı en fazla sen vereceksin ama sonradan ittifaka organ nakli olan Ümit Özdağ gibi yazılı mutabakata imzanı atamayacaksın. Kemal Kılıçdaroğlu, gizli olarak HDP’ye sözlü, Ümit Özdağ’a yazılı sözler vermiş şimdi de bunun altında kalmıştır.
İttifak ortaklarının kimisi “Hiç bilmiyorduk” diyor, kimisi o zaman biliyor gibi davranırken şimdi inkâr ediyor, kimisi ise “Böyle rezalet mi olur?” diye hamamın namusunu kurtarmaya çalışıyor.
Ahmet Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ile arasında geçen diyalogu “Sordum. Böyle bir protokol var mı? İçişleri Bakanlığı ve üç bakanlık verildi mi? ‘Yok’ dedi. ‘Bir bakanlık konuşuldu ama karara bağlanmadı. Bağlanmadığı için size getirmedim. Olsa bile benim kontenjanımdandı” şeklinde anlatmıştı. Peki, aynı Kemal Kılıçdaroğlu sonradan tüm bunların üstüne tüy diken hangi açıklamayı yapmıştı?
“Kusura bakmayın. Tekrar baktım, protokol varmış. Bakanlık görüşülmüş”
Karşımızda işte böyle bir ittifak birlikteliği vardı. “Yalan-dolan al birazda sen oyalan” düzeni…
Birbirlerine güveni yok, birbirlerinin arkasından iş çevirme var ve kapalı kapılar ardında birbirlerinden habersiz hesaplar var. Böyle bir zihniyetin ülkeye vereceği ne olur ki?
HDP “yazılı mutabakat olmazsa olmaz” diyorsa önümüzdeki yerel seçimlerde CHP merkezli yine şenlik olacak demektir. Yazılı mutabakat ile resmi imzaları atılırsa, CHP nasıl “PKK ittifakımızda yok” rolü oynayacaktır? Sözlü halinde bile herkesin gördüğü ittifakı, yazılı mutabakatta nasıl gizleyecektir?
Yerel seçimler için en erken çalışmalara MHP Lideri Devlet Bahçeli başlamıştır. MHP ve Cumhur ittifakı ruhuna en uygun stratejiyi “CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimi altında inim inim inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir. Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun yönetimine geçmelidir.” sözleriyle ortaya koymuştur.
CHP, HDP, İP ve diğerleri, arasında hangi oyunu oynarsa oynasın. Temel hedef Sayın Bahçeli’nin bu cümlelerinde yatmaktadır.
CHP ister yazılı ister sözlü mutabakatlar yapsın. Hali hiç hal değildir. Bize de “Dayanabilirsen dayan CHP” demek düşüyor.