YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Türk siyasetinin kara mizahı Kemal Kılıçdaroğlu; Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in siyasi tezgâhlarıyla CHP Genel Başkanı koltuğundan paketlendiğinden bu yana, onlara sürekli “Yıkılmadım ayaktayım /Dertlerimle baş başayım/Zalimlere kötülere /Yenilmedim buradayım” mesajı veriyor. Çok belli ki, önümüzdeki yerel seçimlerde CHP’de bir başarısızlık bekliyor ve tekrar CHP’nin başına dönmeyi hayal ediyor. Beklenti içinde yaşaması elbette onun hayal dünyasının bileceği iş…
Bizi ilgilendiren ise onun bu toplumda milli güvenlik tehlikesi yaratan bir CHP’yi oluşturması ve Atatürk’ün miras bıraktığı CHP’nin genetiğini bozarak, bugün Türkiye düşmanlarıyla iş birliği yapabilen hale getirmiş olmasıdır. Kılıçdaroğlu’nun yarattığı bu CHP, şimdi de Özgür Özel eliyle bu bozulma halini sürdürmektedir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de genel başkan iken Atatürk’ün düşünce mirasına karşı yaptığı bu kadar ihanetten sonra gerçekten yatacak yeri yoktur.
Ama, o hala akıllanmamakla beraber CHP’nin başına tekrar geçme hayali kuruyor ve sanki “Yarım kalan misyonum var” dercesine sürekli sinyal veriyor.
Geçen gün “Akademisyenlerle bir araya gelip CHP'nin altı oku üzerinde çalışıyoruz.” demiş…
CHP Genel Başkanı iken Atatürk dönemiyle ilgili bir bağlarının kalmadığını “Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz” sözleriyle ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Altı OK’unu hala niye kurcaladığı anlaşılıyor değil mi?
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin Altı Ok’unu zaten sürekli kurcalamış ve bozmuştur.
Terör örgütü PKK’nın yayın organı olma sebebiyle kapatılmış IMC TV’de “Anayasa’nın 2. Ve 3. Maddesini değiştirme” teklifiyle Cumhuriyetçilik Ok’u ile oynamıştır.
Halkın milli ve manevi değerlerinden uzaklaşarak Halkçılık Ok’u ile oynamıştır.
Barzani’nin sözde bağımsızlık referandumunu destekleyerek, Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılmasına çamur atarak, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’yi överek milliyetçilik Ok’u ile oynamıştır.
Türk devletini ortadan kaldırmaya çalışan terörle olan mücadelesinin önüne sürekli barikat kurmaya ve devletin işleyen her sistemine çomak sokmaya çalışarak Devletçilik Ok’u ile oynamıştır
“İnanç ve vicdan özgürlüğünün omurgası, toplumdaki farklı inançların barış içinde birlikte yaşamalarının ön koşulu ve güvencesi” şeklinde içeriği olan ilkeyi, din düşmanlığı gibi algılayarak başörtüsüne düşmanlık, çocukların Kur’an-ı Kerim eğitim almasına engel çıkarma ve manevi değerlere düşmanlık haliyle Laiklik Ok’u ile oynamıştır.
Türk devleti ve hükümetinin ürettiği yerli ve milli yapım olan uçağa, gemiye, arabaya, helikoptere, İHA ve SİHA’lara karşı çıkarak, çağı paylaşma, geleceğe atılım ilkesi olan Devrimcilik Ok’u ile oynamıştır.
6 Ok ile ilgili CHP’de yaşanan ve yaşatılanlarla ilgili sadece basit bir özet sundum. Yoksa CHP’nin 6 Ok ilkesinin tamamen suyu çıkarılmış, Atatürk’ün mirası olan düşünceler CHP’nin bünyesinden kazınıp atılmıştır.
Kemal Kılıçdaroğlu yeterince bunları yaptı, bıraksın biraz da Özgür Özel 6 Ok’la oynasın ve kurcalasın.
Yok “Siyaseti bırakmadım” yok “Her gün vatandaşlarla, ziyarete gelenlerle görüşüyorum. Belli konularda daha derinlikli düşünmeye zamanım var” Yok “15-20 günde bir felsefeciler ve sosyologların da aralarında olduğu bir akademisyen grubuyla Türkiye’nin ve dünyanın sorunlarını konuşuyoruz, değerlendiriyoruz”, yok “Akademisyenlerle bir araya gelip CHP'nin altı oku üzerinde çalışıyoruz.”…
Anlaşılan Devrimsiz Kemal, CHP’nin suyunu iyice çıkarmak için ömrünün sonuna kadar mücadele edecek…