YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
CHP’nin, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM ile yaptığı “Kent Uzlaşısı” kendi içinde bile büyük yük olmuştur. CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın, “Seçildiğimde belediyenin kapıları DEM Parti hariç her siyasi partiye açık olacak" sözleri hala tartışılırken, şimdi de bunun üzerine CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Akın'ın, “Milletin bayrağına, vatanına kudurmuş bir şekilde hainlik yapan terör örgütü PKK'ya, onun yandaşlarına, ondan beslenenlere, onun yolundan giden şerefsizlere de yakın değilim.” sözleri gündeme bomba gibi düştü. Tabi ki ne Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı ne de Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı bu sözlerinde samimi değildir. Samimi olsalardı, özellikle 2015 yılından bugüne kadar terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla beraber olan CHP ile ne işleri var? Şu an yaptıkları sadece Afyonkarahisar ve Balıkesir halkının bu konudaki hassasiyetlerine oynamak ve seçimi kazanmak… Fakat niyetleri ne olursa olsun, DEM ile ilgili bu sözleri direkt CHP Genel Merkezi yönetimini bağlar.
CHP’nin bu adayları “DEM’i kapıdan almayacağız”, derken, “PKK’ya yardım ve yataklık eden şerefsizler” diyerek DEM tarifleri yaparken, CHP’nin sözde Genel Başkanı Özgür Özel, “DEM Parti ile ilişkilerimizi bundan sonra da kamuoyunun önünde, açık ve şeffaf bir şekilde sürdürmeyi, karşılıklı ziyaretler yapmayı ve Türkiye'nin çok önemli meseleleri konusunda görüş alışverişinde bulunmayı sürdüreceğiz" demişti.
Atatürk’ün kurup miras bıraktığı CHP, işte böyle rezil bir haldedir. Genel başkanları başka, CHP’nin adayları başka telden çalıyor. İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Mersin’de açıktan, diğer şehirlerde üstü kapalı yaptıkları “Kent Uzlaşıları” ortada iken CHP’deki bu DEM’e gösterilen tepki, rol yapmaktan ibarettir. CHP’nin Eşbaşkanları olarak anılan Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel için DEM demek; yoldaşlık, dostluk, iş birliği, el ele, gönül gönüle olmak demektir. CHP Genel Merkezinin politikaları, öteden beri terör örgütü PKK’ya düşman gözüyle değil, “karşılıklı kazanma” olarak bakmaktır.
Terör örgütü PKK’nın yandaşları, “Kent Uzlaşısı” çerçevesinde Esenyurt gibi ilçeleri “Kurtarılmış bölge” yapacaklarını ifade ederken, DEM’li Ferhat Encü ise “Bence artık bu adı “KURDÎSTANBUL” hak ediyor!” diyebiliyor. Bu tür alçaklıklara zemin hazırlayan bizzat CHP’dir. Özgür Özel’in ve Ekrem İmamoğlu’nun başına silah dayasanız, “KURDÎSTANBUL demek alçaklıktır” diyemezler çünkü DEM’li alçakları ürkütmek istemiyorlar.
Afyonkarahisar ve Balıkesir gibi şehirlerde DEM’i ürkütüyor gibi gösterenler ise o ilde sadece kendini kurtarma çabasındadır.
Gerçek olan şudur. CHP ve DEM’in ipleri, Kandil’dedir. Kandil oyna diyor oynuyorlar, dur diyor duruyorlar… “CHP-DEM ittifak yapsın” dediler, onlar da “Kent Uzlaşını” kurdular.