26 Kasım 2024
weather
-1°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Başyazı Kerkük elden ele düşmeden…

Kerkük elden ele düşmeden…

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Kerkük elden ele düşmeden…

YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

“Ele düştü, ele düştü
Canıma velvele düştü
Kerkük elden ele düştü
Varım amma biten benim”

Mustafa Yıldızdoğan

Türkmen şehri Kerkük üzerindeki oyunlar tarih boyunca durmadı yine durmuyor. Saddam dönemi Kerkük’te her zulmü gören Türkmenler, ABD işgali sonrası Irak’ın kuzeyini teslim alan Barzani ve Talabani döneminde de aynı zulme maruz kaldı. Türkmen liderler şehit edildi. Türkmenlerin tapularına el konuldu. Yönetim kademesinde yok sayıldı. Bu gibi olumsuz gelişmeler üzerine, Türkmenlerin kendi içindeki dağınıklığı, mezhepsel ayrışmaları ile güç kavgası da eklenince birlik ve beraberlik Türkmenler arasında bir türlü gerçekleşmedi. Böyle olunca üzerinde oynanan oyunların biri bitmeden, diğeri başlıyor. 

Barzani 2017 yılında Kerkük’ü tamamen ele geçirmek için korsan bir referandum gerçekleştirmeye çalışmış, Türkiye’nin dirayetli duruşuyla bunu hayata geçirememişti. Elbette bu olay sonrasında da Kerkük’ü eli geçirme oyunları bir türlü durmadı. Sürekli fırsat kolladılar, sürekli adım atıp nabız yokladılar. Irak'ın Kerkük kentinde güvenliği sağlayan ve kentte orduya ait en büyük karargâh olan Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanlığı'nın, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin talimatıyla Peşmergelere devredilme haberlerinin çıkarılıp geri adım atılması; geçtiğimiz aylarda Barzani ve Talabani’nin, Kerkük’te 'Kürt vali seçilmesi konusunda' anlaştıklarını duyurmaları ve seçimleri oldubittiye getirerek PKK ile hareket eden KYB Genel Başkanı Bafıl Talabani’nin adamı olan Rebwar Taha’nın Kerkük’e korsan bir şekilde vali olarak seçilmesi; adım adım Kerkük’ü yutma girişimi olarak görülmektedir. Bu seçimlere Türkmen ve Araplar büyük tepki göstermişti.

Talabani’nin adamı olan Kerkük Valisi Rebwar Taha’nın göreve gelir gelmez kendi mensuplarına “Kerkük topraklarına dönün” çağrısını yapması üzerine içinde PKK’lı teröristlerin olduğu kalabalıkların dönüşleri ve bunları organize ederek nüfus sayımı yapılması planların adım adım işlediğini göstermektedir. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’de bu gelişmelerle ilgili olarak “Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir. Bu usulsüzlüğün, aslında Kerküklü olmayan kitlelerin oldubittiyle Kerkük nüfusuna dahil edilmesi sonucunu doğuracağı ve bunun ileride yapılacak seçimlere de etki edeceği açıktır. Irak yetkili makamlarının, son yüzyıldır sayısız katliam ve zulme maruz kalmış Türkmen soydaşlarımızın, nüfus sayımı kapsamında yaşanan bu son gelişmeler nedeniyle bir kez daha mağdur edilmesine müsaade etmemesini bekliyoruz.” açıklamasını yaparak Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konudaki duyarlılığını yansıtmıştır. Türkiye bu oldubitti sistemine karşı önlemlerini almalı ve haramilerin Kerkük’ü yutma girişimlerini sonlandırmalıdır.

“Kerkük elden ele düşmeden, canımıza velvele düşmeden” Türkmen şehri Kerkük’e sahip çıkılmalıdır.

Neçirvan Barzani’nin, “Duhok ve Erbil’in, Türkiye’nin parçası olarak gösterilmesinden gurur duyuyoruz” dediği servis ediliyor fakat Türkmen şehri Kerkük’te de Türkmenler Barzani ve Talabani eliyle tesirsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Kaldı ki, Neçirvan Barzani’nin böyle bir cümlesi de teyit edilmiş değildir. Tezgâhın önüne sağlam, arkasına çürük meyve koyan ve oradan dolduran üçkâğıtçı esnaf işine dönmemelidir. Kerkük konusuna dikkat edilmelidir. Çünkü Peşmerge’de oyun tükenmez.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
İsrail-Hizbullah savaşında son dakika gelişmesi! Sadece 36 saat kaldı

İsrail-Hizbullah savaşında son dakika gelişmesi! Sadece 36 saat kaldı