Türkgün Başyazı Şeytanın çocuğu yalana doymuyor

Şeytanın çocuğu yalana doymuyor

Kaynak: Yıldıray Çiçek

Şeytanın çiftleşmesinden meydana geldiğine dair şüphe bulunmayan Netanyahu, tüm dünya ve insanlıkla alay edercesine, “Yanıltıcı medya, Gazze’deki sivilleri hedef aldığımızı söylüyor.” açıklamasında bulunmuş… 

Geçtiğimiz yıl ise ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Soykırım suçu işlendiğine dair herhangi bir delilimiz yok.” şeklinde skandal bir açıklama yapmıştı. 

Birbirini besleyen bu suç ortakları, dünyanın gözü önünde gerçekleştirdikleri vahşeti inkâr etmekten geri durmuyor. 

Allah, düşmanın da karakterlisini, şereflisini nasip etsin. Gazze’de, bilinen rakamlara göre, 50 binden fazla masum insan katledildi; bunların yaklaşık 20 bini çocuktu. 

Hadi yetişkin masumların öldürülmesini bir şekilde “Hamas” bahanesiyle açıklamaya çalışıyorsunuz; peki, siviller hedef alınmıyorsa, soykırım suçuna dair delil yoksa, 20 bin çocuk nasıl öldü? 

7 Ekim 2023’ten beri delilli ve ispatlı şekilde siviller, masumlar öldürülüyor. Karaktersiz Netanyahu ve ABD’li yetkililer ise bunu inkâr etmekte ısrar ediyor. 

O tarihten itibaren sabahtan akşama kadar masum insanların, çocukların katledilmesini izliyoruz. 

Bu vahşetlerin herkes tarafından görülmesi için Hz. Ali’nin, “Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun.” sözünü şiar edinerek, sosyal medyada en çok paylaşım yapan yazarlardan biri olmaya gayret ediyorum. 

Gazze’de yaşananlar, siviller üzerinde açık bir vahşet ve soykırımdır. Şeytanın çocuğu Netanyahu’nun “Sivilleri hedef almadık.” iddiası, işlenen bu zulmü örtbas etmeye yetmez; aksine, onun ne kadar şerefsiz ve karaktersiz olduğunun bir başka delilidir. 

Yunus Emre’nin dediği gibi: “Zulümle abad olanın ahiri berbad olur.” 

Netanyahu, iki yıldır ABD’nin desteğiyle Gazze’deki vahşetini sürdürüyor. Ama nereye kadar? 

Gün gelecek, bu vahşet tıkanacak; gün gelecek, Netanyahu da işlediği zulümlerin hesabını elbette verecek. 

Tarihte benzer sonu yaşamış nice örnek var. 

Şeytanın çocuğu Netanyahu’nun, “Yanıltıcı medya, Gazze’deki sivilleri hedef aldığımızı söylüyor.” şeklindeki sözleri, dünya ile alay etmek gibi görünse de aslında bilinçaltında yaşadığı korkunun derinliğini gözler önüne seriyor. 

Aksi halde, dünyanın gözü önünde işlenen bu vahşeti böyle pervasızca inkâr etmesi mümkün mü? 

Bu vahşet, ABD ve İsrail’i yönetenler ile onlardan korkarak destek verenlerin dışında, dünyada hiçbir ırkın ya da din mensubunun desteğini almamıştır. 

Batı’da bile ABD ve İsrail’i lanetleyen büyük kitleler var. 

İslam ülkelerinde dahi gerçekleşmeyen büyük protesto mitingleri, Batı ülkelerinde yapıldı. 

Vicdan ve merhamet sahibi Hristiyan ve Yahudi dünyasında bile destek bulamayan bu vahşetin hesabının sorulacağı günleri sabırsızlıkla bekliyoruz. 

ABD ve İsrail’i cesaretlendiren ise İslam dünyasındaki sessizlik, duyarsızlık, pısırıklık ve korkaklıktır. 

Şu anda İsrail’e doğrudan silahlı saldırı gerçekleştiren tek ülke Yemen’dir. 

Onun dışında İsrail’e rahatsızlık veren tek bir İslam ülkesi dahi yoktur. 

ABD ve İsrail, zaman zaman Yemen’i bombalayarak terbiye etmeye çalışıyor. 

Dünyada ırkı, dini ne olursa olsun tüm milletler bu vahşete karşı ortak tavır sergilemelidir. 

Bu çağda, adeta bir film izletilircesine, Gazze’de çocuklar ve masumlar öldürülüyor. Dünya bu ayıbına artık bir son vermelidir. 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *