YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki sol medyanın çirkefliği gibi bir anlayışa sahip bir medya kuruluşu sanırım yoktur. İdeolojik takıntılarını, saplantılarını, düşmanlıklarını tatmin etmek için sürekli iftira üreten, inandırıcı olmak için de senaryo üstüne senaryo yazan sol medya, kendi menfaatleri için her türlü çirkefliğe başvurmaktadır.
O kadar çok örneğimiz var ki, bunların çirkefliğini göstermesi açından hangi örneği vereceğimizi şaşırıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda yine MHP’yi ve Lideri Devlet Bahçeli’yi “Sığınmacılar” üzerinden yazdıkları hayali ve uydurma senaryolarla hedef aldılar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli; “Demografik istiklalimizi, demografik istikbalimizi zedeleyecek tehlikeli akımlara karşıyız; nüfus dengemizi, milli yapımızı, bu coğrafyadaki varlığımızı melezleştirecek insan akınlarının sonuna kadar karşısındayız.
Ülkemizde geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri kademe kademe sağlanmalı, düzensiz göçün beli kırılmalı, Geri Kabul Anlaşması sonlandırılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu mühim konuya bakışı milletimizin bakışıyla bir ve aynıdır.” açıklamasını yaptıktan sonra, sanki MHP Lideri bu konu hakkında ilk defa açıklama yapmış ve bunu da Cumhur ittifakı içindeki birlikteliği sürdürmek için şantaj/blöf yapıyormuş gibi kirli algı yaratmaya çalıştılar.
Sol’un gazete ve televizyonları, yazar, yorumcu ve sosyal medya trolleri “Bayram Değil Seyran Değil, Bahçeli'den Sığınmacı Çıkışı”, “Devlet Bahçeli’den şok çıkış”, “Sığınmacı Bahçeli'yi bile uyandırdı!”,“Devlet Bahçeli’den iktidara sığınmacı tehdidi” gibi başlık ve yorumlarla yine bir yalana imza attılar.
2018 yılında alanında uzman ve akademisyenlerden oluşan bir komisyonla 200 sayfalık “Sınır Aşan Göçler Komisyonu Raporu” hazırlamış MHP’ye sırf istismar ettikleri “Sığınmacılar konusu” üzerinden akıllarınca iftiralı konum belirlemeye çalışıyorlar.
2018 yılında “Parti olarak ülkemizde misafir edilen Suriyelilerin aşama aşama ülkelerine dönmelerini milli beka ve demografik istikbalimiz açısından mecburiyet gördüğümüz de bir gerçektir.” açıklamasını, “Türkiye yolgeçen hanı değildir. Bizim gidecek başka bir ülkemiz, başka bir yurdumuz, başımızı sokacağımız başka bir yuvamız yoktur. Ülkemize sığınmak isteyen mazlumları sahipsiz bırakmayız, ama Türk milletinin ve Türkiye’nin de geleceğini yabana atmayız, atamayız, atmayacağız.” açıklamasını ile 2021 yılında “Ülke olarak demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız. Nüfus istiklalimizi korumak mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki 50 yıl, 100 yıl için demografik bir projeksiyon hazırlanmalıdır. Şu da var ki, bayram münasebetiyle kendi ülkelerine gidebilenlerin, bu gidişlerinde sorun yaşamayanların geri dönüşlerine de lüzum yoktur” açıklamasını da yapmış MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin güncel sığınmacılar açıklamasını ilk defa duymuş gibi yapanlar ya ahmaklığından ya da dediğim gibi çirkefliklerinden yapmaktadır.
CHP’nin, Ümit Özdağ’ın sığınmacılar konusunda her söylemi siyasi rant sağlamak noktasında istismara dayanmaktadır. Çünkü bunların Suriye sınırımızda birçok işgali olan terör örgütü YPG’ye karşı verilen terörle mücadele operasyonuna karşı çıkan sicilleri vardır. Bölgede bu terör işgalinin bitirilmesiyle rahat gönderilecek sığınmacılar sistemine bunlar karşı çıkmaktadır. Tezkere konusunda PKK’nın partisiyle birlikte “Hayır” diyen CHP’nin “sığınmacı” hikâyeleri hep aldatmaca kıvamındadır. Hem ayranım dökülmesin, hem yoğurdum ekşimesin siyaseti yapmaktadırlar.
MHP’nin “sığınmacılar” konusunda yere sağlam basan uyarıları ve çözüm önerileri vardır. “Sığınmacılar” Türkiye’nin çözmesi gereken öncelikli meselesidir. Bu mesele demografik istiklalimiz ve istikbalimiz için muhakkak çözülmelidir. Suriye’de terör örgütü PKK ve YPG’den yana olan Sol medyanın bu konuda çözümü nedir peki?
