YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
İsrail dünyanın gözü önünde Gazze’deki mazlumlara yönelik zulümlerine devam ediyor. Batılı ülkelerin desteğini alan, İslam ülkelerinin duyarsızlığını fırsata çeviren bir avuç Siyonist terörist, Filistin’in tamamını işgal etmek için katliamlarını 65 gündür ara vermeden sürdürüyor. İsrail Gazze’ye saldırmaya başladığı günden bu yana tartışılan bir konu da Yahudilerin toprak satın alarak büyümesi meselesidir. Kimileri zulümlere karşı duyarsızlığını yahut İsrail’e olan tapınmasını meşrulaştırmak için “Filistin Yahudilere toprak sattı, bu belayı kendileri başına bela etti. Bize ne bu savaştan” diyerek propagandasını yapıyor.
Tarihsel verilere ve haritalara baktığımızda, yüzde 6 ila 7'sinin İsrailli Yahudilere ait olduğunu gösteriyor. Tarihsel bilgi notlarında “19. yüzyılda Filistin topraklarının yüzde 80’i miri arazi, yüzde 20 kadarı ise özel mülktü. Yahudilere yapılan satışlar, özel mülk arazilerde yaşanmıştı.” şeklinde bilgiler yer alır. İsrail bağımsızlığını ilan ettiği 1948 yılından sonra zamanla topraklarını işgallerle büyüttü. Bir avuç toprağı olan İsrail bugün neredeyse Filistin’in tamamını işgal etmek için ilerlemektedir.
Velhasıl Siyonist Yahudiler toprağın bir ucundan tutarsa orayı büyütmek için asla vazgeçmiyor ve Arz-ı Mev'ud düşüncesi ve vaat edilmiş topraklar motivasyonu ile hedefteki topraklara bulaşıyor. Siyonistlerin vaat edilmiş topraklar içinde gösterdiği KKTC’deki Yahudilerin toprak satın almasına dair iddialarda haftalardır medyanın gündeminde. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), İran başta olmak üzere İngiltere, Rusya, Ukrayna, Polonya ve İsrail'den on binlerce Yahudi'nin dev araziler aldığı konuşulmaktadır.
KKTC'deki 380 binlik nüfusun 35 binini Yahudilerin oluşturduğu vurgusuyla birlikte İsrail'le ilişkili aracılar tarafından ülkenin kuzeyinde on binlerce dönüm arazinin gizli sözleşmelerle adeta Filistin modeli uygulanarak KKTC'nin yavaş yavaş ele geçirildiğini tartışmaların odağını oluşturuyor. Yahudilerin KKTC üzerinde iki bine yakın şirket kurduğu ve bu şirketlerin çoğunun inşaat şirketi olduğu ileri sürülmektedir.
Siyonizmin günlük değil yüzyıllık hesap yaptığı göz önünde bulundurulursa İsrail’in, KKTC’yi de Siyonist örümcek ağıyla adım adım öreceği kimseyi şaşırtmamalıdır.
Vaat edilmiş topraklar içine giren Türkiye Cumhuriyeti ve milli duruşuyla bilenen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da bu iddiaları ehemmiyetle araştırılmalıdır. Yeryüzünün en alçak yaratıkları olarak bilinen Siyonistlere fırsat verilmemeli, onlara hiçbir konuda tolerans tanınmamalıdır. Çünkü bunların insanlıkla alakası olmadığı için her türlü alçaklığı KKTC üzerinde de deneyecekleri beklenen bir davranıştır. KKTC’nin herhangi bir yerinde tutunacak olan Siyonizm bugünlerde olmazsa, yarınlarda KKTC’ye bela olacaktır. Filistin bunun için en büyük örnektir. Siyonizmin vaat edilmiş topraklar hedefi bölgedeki tüm ülkeler için tehlike arz etmektedir. ABD ve İsrail’in bu hedefi, bölgede direnen ülkeleri işgallerle, darbelerle, iç çatışmalarla dizayn ettiği gerçeğini dünyada herkes görmedi mi?
Son zamanlarda sık sık Siyonizmin vaat edilmiş topraklar hedefine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli hem ülkemizdeki insanları hem bölgedeki devletleri uyarmaktadır. Siyonizmin KKTC’de örümcek ağı gibi temel ördüğü iddialarına yoğunlaşmak, bu uyarılar içinde önemli bir yer tutmalıdır.