12 Aralık 2024
weather
11°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Başyazı Türkiye’nin Suriye sorumluluğu

Türkiye’nin Suriye sorumluluğu

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye’nin Suriye sorumluluğu

YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Suriye’deki 61 yıllık Esad rejimi muhaliflerin harekete geçmesinden 12 gün sonra düştü. Beşar Esad Suriye’den kaçmak zorunda kaldı. Şu an akibeti hakkında çeşitli iddialar var. Kimi Suriye’den kaçarken uçağının düştüğünü kimi de İran, Rusya ve Batı ülkelerinden birine kaçtığını söylemektedir. Esad rejiminin düşmesinden sonra Suriye’de halkın büyük sevinç içinde olduğu her halinden anlaşılmaktadır.

Suriye’deki gelinen nokta elbette birçok ülkeyi ilgilendirdiği gibi, en çok da Türkiye’yi ilgilendirmektedir. Türkiye’nin hem terörle mücadelesi hem de bünyesinde barındırdığı milyonlarca Suriyeli sığınmacının varlığı odak noktamızdır. Türkiye, desteklediği Suriye Milli Ordusu aracılığıyla terör örgütü PKK’ya karşı operasyonlarını artırdığı gibi, Suriye’deki atmosferin değişmesiyle beraber sığınmacıların vatanlarına dönme hareketliliği Türkiye adına önemli gelişmelerdir. Suriye, terör örgütü PKK’dan temizlenerek sınırımızda güvenli bölge oluşturulursa ve Suriye yönetimi de herkesi kucaklayan, demokratik ve adalet sağlayan bir mekanizmaya kavuşursa huzur hem Suriye’ye hem de bölgemize gelecektir. Elbette bu huzurunun bölgeye gelmesindeki en büyük engel de ABD ve İsrail’in varlığı ve bölgedeki hedefleridir.

Her ne kadar ABD Başkanı Trump, "Her türlü, Suriye darmadağın ve bizim dostumuz değil. ABD'nin hiç bulaşmaması gerekir. Suriye bizim sorunumuz değil. Akışına bırakın ve dahil olmayın." demiş olsa da terör örgütlerine bu kadar yatırım yapmış ABD arka planda muhakkak planlarını diri tutmayı sürdürecektir. Türk devleti Suriye’deki bu son gelişmeleri çok iyi değerlendirmeli ve Suriye sınırımızdaki terör işgali altındaki şehirleri temizlemeyi organize etmelidir. Bunu zaten başarılı bir şekilde sürdürüyordu. Artık köklü temizliğe girişmelidir. Türkiye ve Suriye Milli Ordusu arasındaki uyum bunu sağlayacak düzeydedir. Tüm gidişat Türkiye’nin lehinedir. Ancak her türlü önlemi almak ve gidişatı akışına bırakmamak şarttır.

Bu aşamada Suriye üzerinde eli olan tüm ülkelere dikkat edeceğimiz gibi, Türkiye içinde bizim Suriye’deki varlığımızı gölgelemeye, oradaki mücadelemizi lekelemeye çalışarak bir nevi ABD-İsrail ve PKK planlarına destek olanlara karşı da dikkatli olmalıyız. Türkiye, Suriye üzerinde haklı ve meşru bir mücadele vermektedir. Suriye Milli Ordusu’nun Türkmen, Kürt ve Arap unsurlar tarafından oluşturulması da bu mücadelenin anlamı ve oradaki birliğinin önemini göstermektedir.  Emperyalist devletler, terör örgütleri üzerinden Suriye’deki halkları birbirine düşman etmeye çalışsa da son gelişmeler halkın prangalardan kurtulmasını işaret etmektedir. Münbiç’te Türkmenlerin, Kürtlerin, Arapların halk olarak ayaklanıp terör örgütüne karşı mücadeleye başlaması bunun ispatıdır. Türkiye tüm bu gelişmeleri sağduyulu bir şekilde takip edip güçlendirmeli ve sağlam temeller üzerine yeni bir Suriye’nin kuruluşunda baş aktör olmalıdır.  Terör örgütleri ortadan kaldırılır ve Türkiye’deki sığınmacıların dönüşü başlarsa Türkiye rahat nefes alacaktır.

Bu konular gerçekten çok önemlidir ve üzerinde titizlikle durulması gereken günleri yaşamaktayız. Suriye’nin adaletli bir yönetime kavuşması Türkiye’nin güçlü iradesinden geçmektedir.  Herkes bunun farkında olarak davranmalıdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
İsrail, Suriye genelinde 100 hedefe hava saldırısı düzenledi

İsrail, Suriye genelinde 100 hedefe hava saldırısı düzenledi