TUSAŞ Motor Sanayi (TEI) Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, Habertürk'te soruları cevapladı.
Akşit'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
80'li yılların başında F-16 savaş uçaklarını alırken rahmetli Özal ve komutanlar uçaklarının bakımları yapılması için tesis kurulmasını istiyorlar. O zaman bastırıyorlar, General Electric'le anlaşıyorlar. TUSAŞ'ı ikiye bölüyorlar. TUSAŞ Uçak Sanayi ve TUSAŞ Motor Sanayi diye ikiye bölüyorlar. Motoru Eskişehir'e kuruyorlar. Bana göre bizim insanımız, milletimiz gerçekten pratik zekalı, çalışkan, üretken kıvrak zekalı insanımız var. Ben Boğaziçi Makina Mühendisliği mezunuyum. İlk tercihim en yüksek puanlı makine mühendisliğiydi. Böyle projeler yapmak için uzun dönem devlet iradesi ve finansal desteği gerekiyor. Önceki yıllarda Türkiye'nin tarihinde sık sık hükümetler değişirdi. 11 ay süren hükümetler bile vardı. Birisinin destek verdiği projeye öteki destek vermiyordu. Uzun soluklu projeleri yürütmek mümkün değildi. Helikopter motoruna 2017'de başladık. Sürekli siyasi irade desteği vardı. 2013'ün Aralık sonunda başladım yaklaşık 10 yıllık süreçte hiç kesilmeyen devlet iradesi, politik, mali desteği olmasaydı ekip dağılırdı.
"DEVLET PROJELERİN ARKASINDA DURDU"
2000'li yıllarda ANKA, Gökbey, milli muharip uçağı, Altay tankı, MİLGEM platformları kuruldu. Devlet arkasında durdu. Sonra da en önemli alt sistemleri yerleştirmeye başladılar. Motor projeleri biraz daha geriden geldi. Motorda çok kritik export kontrol dediğimiz kimsenin kimseye satmadığı, vermediği teknolojiler var. Mesela tek kristal kanat döküm teknolojileri. Motoru düşünün, havayı girişten emiyoruz. Kompresörde sıkıştırdık, yüksek basınça ulaştırdık, yanma odasına aldık, yakıtı döktük, kibriti çaktık. Genleşecek ama daracık bir yerde yapıyoruz. Ama arka tarafı açık. Genleşirken arkadan hızla fırlasın istiyoruz. Etki tepkiden itki elde ediyoruz. Yanma odasından çıkan kızgın gazın ilk çarptığı parçalar aleve doğrudan maruz kalıyor. Güneşin yüzey sıcaklığının yüzde 45 civarında. Bu sıcaklığa hiçbir metalin dayanması, erimemesi mümkün değil. Bunları seramik kaplamalarla korumaya çalışıyoruz. O sıcaklıkta çalışabilecek malzeme sayısı sınırlı.
"TÜBİTAK'LA OTURUP BUNU GELİŞTİRDİK"
Metaller katılaşırken donma her an her noktada aynı anda başlıyor. Kristalleşme her yerde başlıyor. Milyarlarca kristalden oluşuyor. Siz istiyorsunuz ki tek bir hücreyi seçiyorsunuz. O hücreyi özel şartlarda büyüte büyüte bütün kanadı tek bir hücre halinde üretiyorsunuz. Çok dehşet, zor teknoloji. Biz TÜBİTAK Malzeme Enstitüsü ile oturduk, beraberce çalışarak beraberce geliştirdik.
Gerçekten yerli ve milli anlamda bir jet motoru. Öncü motor bu. Bundan sonrası artık zaman ve para meselesi. Helikopter motoru aslında bildiğimiz jet motorunun bir tık ötesi. Kopya çekmek diye bir şey sözkonusu değil. Tamamen güç sınıfları farklı. Tabii ki motor çalışması yaparken, mevcut varolan motorlarda her datayı inceliyoruz. Nasıl çözdüklerini anlamaya çalışıyoruz. Bu da doğal bir şey herkes birbirini anlamaya çalışıyor. Mevcut Atak helikopterinden bu motor daha büyük ve daha güçlü. Çünkü öyle istendi bizden. Tasarım baştan aşağı değişti. Tabii ki benzer fiziksel yöntemlerle çözüyoruz.
"TEK KRİSTAL TİRBÜNÜ GELİŞTİRDİK"
Bu sivil bir motor. Çift kullanımlı. Askeriye dönüştürülmesi için zırhlandırılması lazım. Çok zor şeyler değil ama hukuki engeller var. Atak projesi kurgulanırken motorun olduğu bölgeler yabancı ortağa ait. Oraya dokunacakları pek mümkün değil. Bizden isterlerse motoru askeriye dönüştürebiliriz. Tamamen bizim tasarımımız, yerli ve milli. Bir Japon veya Alman arabası aldığınızda 4 silindirli. Sistem aynı. Yoksa yeni bir motor icat etmedik; ancak kendi tasarımımız. Göreve geldiğimde bütün şirkette 2 tane malzeme mühendisi vardı. Göreve gelince malzeme ve proses mühendisliği ekibi kurduk. Kocaman bir müdürlüğümüz var. Bu işi yapıyor. Bu malzemeleri yerli ve milli olarak Türkiye'de geliştiriyoruz. Sayın Fikri Işık Bakan'la kahvaltıda buluştuk. Yıl 2016'nın sonu veya 2017'nin başı olması lazım. Döktüğümüz kanadı masaya koydum. Sayın Bakan 'Bunun malzemesi nereden geliyor, onu da alacaksınız' dedi. 'Sayın Bakanım bunu tasarladık, mecbur oturduk, döküm prosesi geliştirdik' dedim. Alaşımı da geliştirdik. Türkiye'de tek kristal tirbün kanatlarının malzemesi Türkiye'de gelişti.
"İLK UÇUŞ İNŞALLAH BU YIL OLACAK"
İşin içine kimya, fizik giriyor. Bunları Türkiye'nin en iyi okullarında okuyan kişileri alıp kendimiz yetiştiriyoruz. Bu gençleri biz eğitiyoruz. Danışmanlık alıyoruz. Yabancı danışmanlar geliyor, sorularımızı soruyoruz. Fazla bir bilgi paylaşmıyorsa, kesiyoruz kontratını gönderiyoruz. Bu motorun şu ana gelmesi 1000'i geçkin kişiyle oldu. Prototip, imalat mühendislerimiz var. Parçanın modeli çıktı, bunu kütük metalden bu hale getirmek için bire bir kod yazması lazım. Hangi proseslere göre yapılacak ki yamuk yumuk yapılmasın. Bunları da koyarsanız 1000-1500 kişi olur. Projenin başlamasından ilk motor prototipini teslimimiz 3 yıl 10 ay kadar. Ben Cumhurbaşkanımıza 3-5 yıl dedim. İlk uçuş inşallah bu yıl gerçekleştirilecek. Gökbey motoruna kavuşmak üzere.
"HELİKOPTER MOTORUNDA BU LÜKS YOK"
Havanın yüksek giriş hızı var. Ne kadar hava basıncı düşerse motor verimimiz kötüleşiyor. Motorun girişine o yüzden ızgara koymuyoruz. Onun yerine yedekli çalışıyoruz. Yolcu uçağının sertifika alabilmesi için mutlaka yedeği olması lazım. İkinci motor da giderse düşme gerçekleşiyor. Yeni motorlarda, motorun muhafazasını öyle bir tasarlıyorsunuz ki, motor tam gaz çalışırken parçalandığında dışarıya hiçbir şey çıkmaması lazım. Kuş çarptı, kanat paramparça oldu, motor darmadağın oldu, dışarı hiçbir şey çıkmaması lazım. Biz motorcular artık yolcu uçakları düşmez diyoruz. Yolcu ve savaş uçakları pistten kalkıyorlar. Belli bir irtifadan sonra toz diye bir şey yok. Helikopter motorlarının böyle şansı yok. Özellikle askeri helikopterler asker neredeyse arazide gidip onu alıyor. Kayaların arasına her yere inmek zorunda. Pervane dönüyor, motor dehşet hava emiyor, pervanenin kaldırdığı toz toprak ne varsa eriyor. Kompresör kanatlarına zarar veriyor. Onları pudra gibi eritiyor bir nevi cama dönüşüyor. Helikopter motorunda böyle lüksümüz yok. Öyle bir tasarım yapıyoruz ki, emdiği havaya keskin dönüş yaptırıyoruz. İçindeki partiküller ağır oldukları için dönemiyor karşıya geçiyor, orada bir delik oluyor ve kum olarak akıyor.
"SERİ İMALAT 2024'ÜN SONUNDA"
Uluslararası sivil otoriteleri var. Bunların izni olmadan sivil insan taşıyan aracı kaldıramazsınız. Sivil sertifikasyonu inşallah aksilik olmazsa, önümüzdeki yılın sonuna doğru ilk motorumuzun testleri o olgunluğa gelecek. Sertifikasyoncuyu çağırıp, denetçinin huzurunda yapıyoruz. Biz yaptık hazırız dediğimizde o testleri yapıyoruz zaten. Emin olduktan sonra çağırıyoruz. Bir de onun huzurunda tekrar ediyoruz. Platform üreticisinin kendi iç süreçleri var. Biz diyelim ki yarın teslim ediyoruz. onlar bizim test sonuçlarını öncelikle inceliyorlar. İlk uçuş testi motorumuzun sorunsuz çıkmasına bağlı. Sorun çıkmazsa birkaç ay içinde olabilir. Testi yaparken umulmadık bir şey çıkıyor diyelim. 'Şurayı düzeltin bir daha gelip göreyim' diyor. Bir daha gelmesi 3 ay ay. 2024'ün sonu itibariyle ilk seri imalatı başlatmayı hedefliyoruz.
"1500 BEYGİRE KADAR GÜÇ ÜRETTİK"
İmalat yeteneğimiz çok iyi. Sikorsky helikopterlerinin bütün parçalarını biz üretiyoruz. Yanma odası dahil. Onları dahil Türkiye'de üretiyoruz. Bizim motorlarımızda uçan ilk yerli Karaşahinler ordumuza teslim edildi. Şu anda uçuyorlar. Dünya klasmanında bu tip motorlar 1-2 milyon dolar arasında. Az alıyorsanız 2'yi de geçiyor. En kritik parçası sıcak kanatlar. Geliştirdiğimiz malzeme teknolojilerini Roketsan, hatta Baykar bile malzeme alıyor. Biz maksimum gücün üstüne çıkardık 1572 beygire kadar güç ürettik. Helikopterde bir motor giderse diğer motor maksimum güce çıkıyor. İrtifanız çok yüksekse otoratasyon diye bir şey var, iki motor da gitse siz sert bir inişle inip, canınızı kurtarıyorsunuz. Dünyanın en büyük uçak motoru vardır. O kadar büyük ki, içine uçak sığıyor. Ben onun içinde bizzat yorulma analizlerini yaptım. İlk THY almış, merdivenden çıkarken gördüm. Heyecanlandım. Merdivende döndüm, o zaman üniversiteydim. Yanımdaki beyefendiye dedim ki, 'Bu motorun tasarımında üç tane parça' var dedim. Beyefendi ne olduğunu da anlamadı.
"İNŞALLAH YAKIN ZAMANDA ÇIKACAK"
İlk jet motor teknolojisine kazanım projemizdi. Gerçek anlamda bir savaş uçağı motoru bu. Milli muharip uçağına motoruna bakarsanız ona göre küçük kalıyor. Milli muharip uçağına dehşet para yatırıldı, insan var, ter var. İnşallah yakın zamanda çıkacak. Motor teknolojisine çalışıyoruz. Merdiven ayak ayak diyorlar ya, ilk önce onu yaptık. 90'dan 1500'e, 1500'den 10000'e, 35000'e kadar çıkacağız. Türkiye'nin ihtiyacı olan bir sürü hava aracı var. Hepsine aynı anda motor yetiştirmemiz mümkün değil.
"EKİBİMİZE BU GÖREVİ VERDİK"
İlk yerli füze için motor geliştirelim diye işe başlamadık. İlk önce jet grubunda TC90 başarıyla uçtu. Aynı ekibi aldık. Bir büyük motora geçtik. Biz özellikle bunu öğrenme motoru olarak kabul ettik. Gerçekten zor teknoloji. Ekibimize bu görevi verdik. TC90'dan sonra gerçek bir savaş uçağı motoru tasarladık. Küçük bir ara motor öngördük. Çok büyük ve pahalı olmayacak bir şey. Roketsan'la ara ürünü konuştuk. Ekibe her yıl hedef koyuyordum. Mesela helikopter motorunda da oldu. O yıl elektrik marş hedefi koymuştuk. Yılbaşı gecesi saat 22.30'da paydos ettirdik. Bu yıl mobil test düzeneği geliştirdik. Normalde bu motor yüksek irtifada uçacak ise... 55 bin fite kadar uçabilmesi lazım. Bunu o şartlarda test edebilmem lazım. En güzeli biz bunu Türkiye'nin doğu illerinde yüksek irtifalı yerler var. Sayın Varank Bakanımız sağolsun. Palandöken'de gözlem evi kurdular. Bunu nerden baksanız 10 bin fitte test edebiliyoruz. Burada sayın Cumhurbaşkanımızın da siyasi iradesi var tabii.
"ARGE'YE PARA YATIRAN 6. ŞİRKETİZ"
Helikopter motorumuz Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından resmi proje var. Bu füze motorunu devletimizden fon aldık. Bazı yerlerde kendimiz fonladık. Türkiye'de ARGE'ye para yatıran 6. şirket hale geldik. Çok ciddi ARGE'ye para yatırıyoruz. Devlet herşeyi karşılayamıyor. Biz sadece motor geliştirmek için değil imalata da çok ciddi ARGE yapıyoruz. TEI aslında ihracat yıldızı. Cirosuna oranla en büyük ihracat yapan birinci şirket bile çıkabilir. İhracat değeri açısından Baykar'ı hariç tutuyorum tabi, onlar maşallah üretimlerin hepsini ihraç ediyorlar. Biz kamu şirketiyiz. Biz ikinci geleceğimize inanıyorum.
"DÜNYADAKİ UÇAKLARA PARÇA ÜRETİYORUZ"
Yurt dışından birçok ülkeden ciddi motorların bakım onarımını yapıyoruz. Güneydoğu'dan, Uzakdoğudan gelen motorlar var. Bakım hizmeti satıyoruz onlara. Dünyadaki uçaklara parça üretiyoruz. Milli gemimiz Milgem yapıldığında, artık hemen hemen bütün gemilerde uçak motorları yapılıyor. Dizelde büyük hızlara çıkmanız mümkün değil. Uçak motorları küçük alanda dehşet güç üretiyorlar. Bu arada ilk yerli rüzgar gülü projesi yapıldı, onaylandı.
"KADIN PERSONELİMİZ YÜZDE 11'E ÇIKTI"
Gururla söyleyebiliriz helikopter motorumuzun ilk prototip aşamasına kadar bütün süreçlerini yöneten ekibin başındaki müdür arkadaşımız bir hanımefendiydi. Şu anda genel müdü yardımclığına terfi etti. Kadın oranımız yüzde 11'e çıktı. Yönetim kademelerinde bundan daha fazla.
Bizim motorumuzun kontrol ekipmanı uçağın ana bilgisayarı ile konuşacak şekilde tasarlandı. Uçağın ana bilgisayarı durdurulursa motor durdurulmuş olur. Şu anki teknoloji o kadar basitleşti ki küçük bir sim kartını bile yapmanıza gerek yok, elektronik olarak sim kartını programlayabilirsiniz.
"ARKASINDA DURULMAZSA BİTER"
Bize düşen pay zannediyorum 350 milyon dolarları yakalayacağız. Kovid darbesinden dolayı gecikmeli geliyor. Yoksa bu yıl 400-500 'leri görecektik. Ciro oranımız çok yüksek. Baykar'dan sonra ürettiğimizin çok miktarını ihraç ediyoruz. İstikrar ve siyasi irade önemli. Burada Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Arkasında durmazsa biter.