Türkgün Bilim Teknoloji Türkiye’nin yeni gücü: İlk Altay tankı bu yıl envantere girecek

Türkiye’nin yeni gücü: İlk Altay tankı bu yıl envantere girecek

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, 2028'e kadar toplam 85 Altay tankının teslim edileceğini duyurdu. Görgün, yerlilik ve millilik oranını artırmak için çalışmaların devam ettiğini vurguladı. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ise yeni Altay tankının seri üretime hazır hale getirildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, 2028'e kadar toplam 85 Altay tankının teslim edileceğini duyurdu. Görgün, yerlilik ve millilik oranını artırmak için çalışmaların devam ettiğini vurguladı. BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ise yeni Altay tankının seri üretime hazır hale getirildiğini belirtti.

KAYNAK: AA

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, bu sene ilk seri üretimden çıkacak Altay tankların teslimatının yapılacağını belirterek, 2028'e kadar toplam 85 tankın teslim edileceğini bildirdi.

Görgün, Kahramankazan ilçesindeki BMC Ankara zırhlı araç üretim tesisinde incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.

Tesiste hem zırhlı araç üretimi hem de zırhlı araçların ihtiyaç duyduğu motor ve güç aktarma üretimlerinin yapılacağına işaret eden Görgün, tesisinin inşa faaliyetlerinin hızla sürdüğünü söyledi.

Görgün, tankların teslimatına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bu sene söz verdiğimiz üzere ilk seri üretimden çıkacak tanklarımızı kahraman ordumuza teslim ediyor olacağız. Şu anki planlamalarımız ağustos ayı içinde tesisimizi açmak, ihtiyaç duyulan tüm zırhlı araçlarımızın üretimi için süreci başlatmak ve devam ettirmek. Yürüttüğümüz Altay tankı projesi heyecanla beklenen yüksek teknoloji içeren bir platform. Bu platform için yaklaşık 600'ün üzerinde firma çalışıyor. Tabii ki ana yüklenicimiz BMC ile birlikte ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi firmalarımız çalışıyor. 2025 yılı içerisinde 3 tane tankı teslim ettikten sonra önümüzdeki yıl 11 tane, sonra takip eden yıl, 41 tane ve 30 tane olmak üzere 85 aracın teslimatını yapacağız." ifadelerini kullandı.

Toplam 165 tankın 2028'de teslim edileceğini belirten Görgün, tankın harekat kabiliyeti bakımından ateş gücü, komuta kontrol ve yardımcı sistemleri göz önünde alındığında yüksek teknoloji içeren birçok alt sistemi olduğunu vurguladı.

Görgün, Türkiye'nin kara araçları konusunda dünyada kıymet gören bir konumda olduğunu, yaklaşık 50 ülkeye 4 bin 500'ün üzerinde zırhlı araç teslim edildiğini söyledi.

"Yerlilik ve millilik oranını artırmada çalışmalarımız devam ediyor"

Hem motor hem de güç aktarma organlarında yerlileştirme çalışmalarının devam ettiğinin altını çizen Görgün, şöyle konuştu:

"400 beygir, 600 beygir, 800 beygir, 1000 beygir ve Altay tankında kullanacağımız 1500 beygirlik BATU motoru hemen yanımızda gördüğümüz tesislerde tasarlanıyor ve üretiliyor. Bu motor ve güç aktarma sistemlerinde yurt dışına bağımlılığı ortadan kaldırıp, kara araçlarındaki tüm sistemlerde ürettiğimiz motorları ve aktarma organlarını kullanıyor olacağız. Yerlilik ve millilik oranını artırmada çalışmalarımız devam ediyor. Yurt dışına bağımlılığı en aza indirme, ihtiyaç duyduğumuzda kendi kendimize yetebilme anlayışımızı sürdüreceğiz."

"Yeni Altay tankını seri üretime hazır hale getirdik"

BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı da tesislerde yapılacak üretimlerle zırhlı araçların birçoğuna yerli ve milli motor tedarik eder hale geleceklerini belirterek, "Tesiste bulunan zırhlı araç test alanımız dünyadaki örnekleriyle kıyaslandığında en gelişmiş seviyede bulunuyor. Ayrıca modern bir eğitim merkezi de tesisimizde yer alıyor. Artık seri üretim için de geri sayıma başladık. Yeni Altay tankını seri üretime hazır hale getirdik." dedi.

Fabrika sahası, BMC Power tesisi ile toplam 840 bin metrekare olacak. Seri imalat hattı 63 bin metrekare kapalı alandan oluşuyor. Tesiste parça hazırlık, kaynaklı imalat, final işletme, kumlama ve boyahane, montaj hatları ve test pisti bulunuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Dünya Fitch: Tarifeler ABD’de resesyon riskini artırıyor

Fitch: Tarifeler ABD’de resesyon riskini artırıyor

Fitch Ratings, ABD tarifelerinin resesyon risklerini artırdığını ve Fed'in faiz indirimini zorlaştırdığını belirtti. Tarife gelirleri 2025'te bütçe açığını azaltabilir, ancak ekonomik daralma ve vergi indirimleri uzun vadeli faydayı sınırlayacak.

Fitch Ratings, ABD tarifelerinin resesyon risklerini artırdığını ve Fed'in faiz indirimini zorlaştırdığını belirtti. Tarife gelirleri 2025'te bütçe açığını azaltabilir, ancak ekonomik daralma ve vergi indirimleri uzun vadeli faydayı sınırlayacak.

KAYNAK: AA

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, tarifelerin ABD'de resesyon risklerini önemli ölçüde artırdığına ve beklenen fiyat şokları göz önüne alındığında, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz oranlarını daha da düşürme kabiliyetini kısıtladığına inanıldığını bildirdi.

Fitch'ten yapılan açıklamada, ABD'nin tarifelerinin mali etkisinin karışık olduğu ve altta yatan sorunları çözmeyeceği aktarıldı.

Açıklamada, tarife gelirlerinin 2025'te ABD'nin bütçe açığının daralmasına yardımcı olacağı ancak ekonomik büyümeye vurulan darbenin ve ek vergi indirimlerinin uzun süreli mali faydayı sınırlayacağı kaydedildi.

Fitch'in açıklamasında, uzun vadeli harcama baskıları ele alınmadığı sürece ABD'nin borcunun Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranını istikrara kavuşturmanın zor olacağı ifade edildi.

ABD'nin efektif tarife oranının 2 Nisan'da açıklanan karşılıklı tarifelerle yaklaşık yüzde 25'e yükseldiği anımsatılan açıklamada, yüksek efektif tarife oranının diğer koşullar sabit kaldığında daha büyük bir gelir artışı anlamına geldiği kaydedildi.

Açıklamada, "Ancak, tarifelerin ABD'nin resesyon risklerini önemli ölçüde artırdığına ve fiyatlarda beklenen şok göz önüne alındığında Fed'in faiz oranlarını daha da düşürme kabiliyetini kısıtladığına inanıyoruz." değerlendirmesi yer aldı.

Daha keskin bir ekonomik yavaşlamasının tarife dışı gelirler üzerinde önemli bir baskı oluşturacağı ve otomatik dengeleyiciler yoluyla harcamaları artıracağı belirtilen açıklamada, bu etkilerin tarifelerden kaynaklanan ani gelir artışını geciktireceği ancak finansal piyasa oynaklığından kaynaklanan olumsuz etkilerle birlikte 2026 yılı itibarıyla belirgin hale geleceğinin düşünüldüğü ifade edildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *