Türkgün Bilim Teknoloji Türksat 6A Uydusu fırlatma sürecinde son aşamaya geldi

Türksat 6A Uydusu fırlatma sürecinde son aşamaya geldi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin gururu olan yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın fırlatılma sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini açıkladı. Uraloğlu, uydunun fırlatma kapsülüne yerleştirildiğini duyurarak heyecanlarını paylaştı. Türksat 6A'nın fırlatılması Türkiye'nin iletişim alanındaki bağımsızlığını güçlendirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

KAYNAK: AA

Bakan Uraloğlu, X sosyal medya hesabından Türksat 6A'nın fırlatma hazırlıklarına ilişkin paylaşımda bulundu. Uraloğlu, "İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A kapsülün içine yerleştirildi. SpaceX’in Falcon 9 Roketi ile uzay yolculuğu başlıyor" ifadelerini kullandı.

Türksat 6A Uydusu Uzaya Fırlatılacak

Türk mühendisleri tarafından üretilen Türksat 6A uydusunun bu gece Türkiye saatiyle 00.20'de ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu'ndan uzaya fırlatılması planlanıyor.

Bir problem gözükmüyor

Türkiye saatiyle 00.20, yerel saatle 17.20'de uydunun fırlatılacağını anımsatan Uraloğlu, "Bir problem gözükmüyor, şu ana kadar bir erteleme olmadı, hava şartları gayet yerinde. 10 yıllık bir emeğin sonucunda buradayız, şu an için bir sıkıntı yok" diye konuştu.

Uraloğlu, fırlatılmanın ardından ilk birkaç dakikanın önemli olduğunu, uydudan 70'inci dakikada sinyal almayı beklediklerini aktararak, sinyal alındıktan sonra uydunun istedikleri şekilde gittiğini teyit etmiş olacaklarını söyledi.

"Bu hizmeti satacağız"

Türksat 6A'nın yerli ve milli bir uydu olduğuna işaret eden Uraloğlu, "Haberleşme ve televizyon yayıncılığında daha güvende hissedeceğiz. Bu hizmeti hem kendimiz alacağımız gibi hitap ettiğimiz yeni kapsama alanına da bu hizmeti satmış olacağız" ifadesini kullandı.

​​​​​​​Uraoğlu, Türkiye'nin uydu üreticisi 11 ülkeden birisi haline geldiğine dikkati çekerek, yeni uydu projelerinin de olacağını bildirdi.

İlk etapta bir tesis kurduklarını belirten Uraoğlu, şunları kaydetti:

"Kurduğumuz tesis vasıtasıyla yeni uyduları hem kendimiz için üreteceğiz hem de satacağız. Uzayda daha fazla uydumuzun olmasına ihtiyaç var. İHA ve SİHA'larımızın güvenliği ve uçuş operasyonlarımız için. İnşallah yeni uyduları da planlayarak üretmeye devam edeceğiz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Amedspor ve Türk bayrağı

Amedspor ve Türk bayrağı

Kaynak: Yıldıray Çiçek

• 1972–1985: Melikahmet Turanspor
• 1985–1990: Melikahmetspor
• 1990–1993: Diyarbakır Belediyespor
• 1993–1999: Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor
• 1999–2010: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİspor
• 2010–2015: Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor
• 2015–günümüz: Amed Sportif Faaliyetler

Görüldüğü gibi, kulübün zaman içerisindeki isim değişimleri bir dönüşüm sürecine işaret etmektedir. Turanspor’dan Amedspor’a uzanan bu yolculuk, yalnızca bir isim değişikliği değil; aynı zamanda kimlik ve duruş bakımından da farklı bir çizgiyi yansıtmaktadır. Ancak gelinen noktada, maalesef provokasyon ve tahriklere dönüşen bir çark hâlini almıştır.

Amedspor, Diyarbakır’daki bir spor kulübü olarak yalnızca sportif faaliyetleriyle anılmak yerine, bu ismi aldığı günden itibaren kamuoyunda sürekli olarak bölücü tartışmaların odağı hâline gelmiştir. Maçlarında İstiklal Marşı’nın ıslıklanması, bölücü sembollerin dalgalandırılması ve terörizmle ilişkilendirilen simgelerle poz veren futbolcular gibi olaylar, kulübün bölücülükle anılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, hem kendi sahasında hem de deplasmanlarda oynadığı maçlarda sürekli gerginlikler yaşanmaktadır.

Nitekim Amedspor, MKE Ankaragücü maçı öncesinde de bir tahrik unsuruna başvurmuştur. Kulübün resmî sosyal medya hesabından paylaşılan “Maça Doğru” temalı görselde, Ankara Kalesi üzerinde dalgalanan Türk bayrağı, görselde Amedsporlu futbolcunun tam o noktaya yerleştirilmesiyle örtülmüş ve görünmez hâle getirilmiştir. Bu durum, kamuoyunda büyük tepkiye yol açmıştır. Özellikle millî konularda oldukça hassas olan Ankaragücü taraftarlarının karşılayacağı bir maç öncesinde böyle bir paylaşım yapılması, provokasyondan başka bir anlam taşımamaktadır.

Sosyal medyada oluşan yoğun tepkiler üzerine Amedspor, “Bayrağın futbolcumuzun arkasında kalmasının tamamen tasarımsal yerleşimden kaynaklandığı açıkça görülecektir” açıklamasını yapmak zorunda kalmıştır. Ancak “bayrağımız” demeye dahi çekinen Amedspor’un ne formasında ne de sosyal medya hesaplarında Türk bayrağına yer verilmektedir. Ayrıca, millî bayramlara ilişkin tek bir paylaşımda dahi bulunmamaktadır. Bu durum, Ankara Kalesi’ndeki Türk bayrağı görselinin kaldırılmasına dair yapılan savunmayı da geçersiz kılmaktadır. Zira bugüne kadar Türk bayrağına yönelik herhangi bir hassasiyet göstermemişlerdir.

“Terörsüz Türkiye” yolunda ciddi adımlar atılırken ve iç cepheyi Türk bayrağı altında güçlendirmeyi hedefleyen çağrılar yapılırken, bu tür tahrikler ve provokasyonlar yalnızca Türkiye düşmanlarının işine yaramaktadır.

Logosunda kalp içinde Türk bayrağı bulunan Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı olarak sportif faaliyetlerini sürdüren Amedspor’un yalnızca geçmiş sicili değil; adının kullanılış biçimi dahi bölücülüğe hizmet edecek şekilde araçsallaştırılmaktadır.

DEM Partisi’nin Türkiye partisi olma yolunda bir siyasi güzergâha girdiği bir dönemde, Amedspor’un bağlılık gösterdiği terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan dahi, “Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır” açıklamasında bulunmuş; kendi kurduğu örgüte “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısını yapmıştır.

Bu durumda Amedspor, toplumda gerginlik yaratacak provokasyonları kim adına ve ne amaçla yapmaktadır?

Madem Amedspor, Ankara Kalesi görselindeki Türk bayrağının kaldırılmasının bilinçli bir tercih olmadığını savunuyor, o hâlde bu iddiasını somut bir adımla güçlendirmelidir. Ankaragücü maçına elinde Türk bayrağıyla ya da formasında Türk bayrağı logosuyla çıkarak hem oluşan gerginliği sona erdirebilir hem de geçmişteki siciline sünger çekebilir.

Peki, Amedspor bunu yapabilir mi? Yoksa spor maskeli provokasyonlarına ve tahriklerine devam mı edecek?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *