Türkgün Bilim Teknoloji Yerli ve milli helikopterlerin yolu açıldı

Yerli ve milli helikopterlerin yolu açıldı

Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sivil ve askeri helikopter için bir dizi proje yürüten Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), büyük helikopterlere yönelik tasarım organizasyonu yeterliği alarak yerli ve milli helikopterleri müşterileriyle buluşturmak için önemli bir adım attı.

AA - TUSAŞ Organizasyon Onayları Müdürü Yetiş Uysal, AA muhabirine, sertifikasyon çalışmalarının uçuşa elverişliliğin belgelendiği bir süreç olduğunu ve uçak ya da helikoptere verilen tip sertifikasının alınmasıyla tamamlanacağını söyledi.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden alınan tasarım organizasyonu onayı sertifikasının tip sertifikası öncesinde, tasarımı yapan organizasyonun yeterliliğini, yetkinliğini tasdik eden bir belge niteliği taşıdığına işaret eden Uysal, "Bunu aldığımız için gururluyuz. Arka planda parçaların, yazılımların testleri devam ederken Gökbey helikopterinin uçuş testleri yoğun olarak sürüyor. Bunları test cihazlarıyla en son teknolojiyle izliyor, kaydediyor, analizini yapıyor ve sertifikasyonunun şartlarını tek tek yerine getirip getirmediğini kontrol ediyoruz. Bunları da bitirdikten sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüze sunacağız ve onlardan helikoptere tip sertifikasını alacağız. Bu da ikinci sertifikamız olarak süreci bitiren son adım olacak." dedi.

Tasarım organizasyon onayının sınıf bazında verilen bir sertifika olduğunu dile getiren Uysal, 2014’te Hürkuş vesilesiyle küçük uçaklar sınıfında bu sertifikayı aldıklarını ifade etti. Uysal, şöyle konuştu: "Bu kez Gökbey vesilesiyle büyük helikopterler için alıyoruz. Bundan sonra ne zaman bir küçük uçak ya da büyük helikopter geliştirecek olsak tasarım organizasyonu onayımız bulunuyor, yeniden almamıza gerek kalmıyor. Geliştireceğimiz uçak ya da helikopter için ayrıca tip sertifikasını almamız gerekecek. Ön sertifikayı almamıza ise gerek kalmayacak."

"Dünya piyasasında önemli belgeler"

Tip sertifikasının uçağın, helikopterin uçuşa elverişli olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Uysal, "Bir hava aracının emniyetli olduğunu kanıtlamak demek, aslında gönül rahatlığıyla kullanıcıların müşterilerin bunu satın almasını sağlamak demektir. Dolayısıyla bu sertifika, uçuşa elverişli olduğunu aynı zamanda uçuşa elverişliliğin sürekliliğinin sağlanacağının teminatı olduğunuzu da anlatıyor. Satış için kullanıcının güvenle helikoptere binmesi, satın alması için dünya piyasasında bunlar çok önemli belgeler." değerlendirmesinde bulundu.

Yetiş Uysal, Gökbey helikopterinin sertifikasyon sürecinin tamamlanmasına ilişkin de şu bilgileri verdi:

"Önümüzdeki günlerde uçuş testlerini hızlandırarak devam ettireceğiz. Bunları bitirerek dosya haline getirip Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne sunduğumuzda ve kendilerinin onayını aldığımızda süreç bitecek. Bunun da uzak bir zaman olmayacağını söyleyebilirim. Çünkü şu anda uçuş testlerimiz yoğun şekilde devam ediyor."

Gökbey'in sivil amaçlı birçok görevi yapabilecek, askeri kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir helikopter olarak geliştirildiğini anlatan Uysal, farklı görevlerin gerektirdiği askeri ekipmanların da sertifikalandırılarak helikoptere entegre edileceğini belirtti. Uysal, "Birçok varyasyon, konfigürasyonla piyasaya güçlü olarak bu helikopterle geliyoruz." dedi.

"Gözbebeğimiz, severek ve özveriyle çalışıyoruz"

TUSAŞ Uçuş Hattı Başteknisyeni Abdurrahman Uğurlu da uçuş hattına gelen helikopterlerin emniyetli şekilde görev yapabilmeleri için planlanan faaliyetleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Uğurlu, havacılık kalite kurallarına uygun olarak helikopteri en iyi şekilde hazırlamaya çalıştıklarını ve pilotlara emanet ettikleri belirtti.

19 kişilik ekiple donanımların planlı bakım ve onarımlarını gerçekleştirdiklerini dile getiren Uğurlu, bunun yanında uçuş sonrasında hava aracının kontrollerini yerine getirip, onu bir sonraki uçuş için hazırladıklarını anlattı.

Uğurlu, "Bu projede çalışmanın heyecanını yaşıyoruz ve hava aracımızı seviyoruz. Ülkemizin ve şirketimizin olmakla beraber bizim de gözbebeğimiz, severek ve özveriyle çalışıyoruz. Şirketimizin bize verdi yükümlülüğü de omuzlarımızda hissediyoruz. Ülkemiz için çok iyi bir proje olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün 3. Sayfa Cani kocanın ifadesi ortaya çıktı: Sosyal medyadan takip ediyordum...

Cani kocanın ifadesi ortaya çıktı: Sosyal medyadan takip ediyordum...

İstanbul Şişli’de eski eşi Bahar Aksu'yu kaçırmaya çalışırken direnince silahla vurarak öldüren Rüstem Elibol'un ifadesi ortaya çıktı. Şüphelinin ifadesinde, Boşanmayı kabullenemedim. Sosyal medya üzerinden kendisini sürekli takip ediyordum dediği öğrenildi.

KAYNAK: İHA

Şişli Cumhuriyet Mahallesi Kazım Orbay Caddesi'nde dün saat 07.00 sıralarında meydana gelen olayda sabah işine giden Bahar Aksu (34) , 2022'de boşandığı eski eşi Rüstem Elibol (37) ve 3 arkadaşı tarafından araçla kaçırılmak istenmişti.

Kadının bağırması ve direnmesi üzerine silahını çıkaran Elibol, Aksu'ya 5-6 el art arda ateş etmişti.

Bahar Aksu, olay yerinde hayatını kaybederken, geldikleri araçla kaçan eski eş Rüstem Elibol ve 3 arkadaşı polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alınmıştı. Öte yandan Bahar Aksu ve Rüstem Elibol'un 2019 yılında evlendiği, çocuklarının olmadığı ve Aksu'nun 2020'de eşinin kendisini tehdit ettiği ve yaraladığı gerekçesiyle poliste 2 ayrı müracaatının olduğu öğrenilmişti.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI: SOSYAL MEDYADAN TAKİP EDİYORDUM

Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinde işlemleri devam eden şüpheli eski koca Rüstem Elibol'un ilk ifadesi ortaya çıktı. Genç kadını takıntı haline getirdiğini söyleyen Elibol, "2019 yılında evlendik. 3 yıl sonra boşandık. Bu boşanmayı kabul edemedim. Kendisini sürekli, sosyal medya üzerinden takip ediyordum. Olay günü görüşmek istedim" dediği öğrenildi.

Öte yandan cinayeti protesto etmek için toplanan kadınlar, Pangaltı Meydanı’ndan olayın yaşandığı Cumhuriyet Mahallesi Kazım Orbay Caddesi’ne kadar yürüdü. 

Bahar’ın katledildiği anlara tanık olan oyuncu Nur Sürer, “Sanatçılar olarak bununla yıllardır mücadele ediyoruz. Böyle bir şeye ilk defa tanık olduk. Biz bunları duyarız, eleştiririz ve toplantılara katılırız. Sabah saatlerinde 4 el bir, ardından 2 el daha silah sesi duydum. Arka tarafa baktığımda bir şey yoktu. Ön tarafa baktığımda kadını gördüm” dedi. 

“Çığlık seslerini benim komşum duymuş” diyen Sürer, şöyle devam etti:

“Kadın ‘Yardım edin’ diye çığlık atmış, sonra araca bindirmeye çalışmışlar. Ancak ellerinden kurtulmuş, demek ki kuvvetli bir kadındı. Arkasından ateş etmişler, sonra yere düşünce 2 el kafasına silahla ateş etmiş. Belediye geldi oraları yıkadı gitti. Bir kadın daha hayattan koparıldı. Gerçekten çok üzgünüm. Bu insanların ömür boyu cezaevinde kalmaları gerekiyor. Kadın öldürmek çok kolaylaştı. Günde 2 tane kadın öldürülüyor ve ben de böyle bir şeye tanık olduğum için çok üzgünüm.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *