Türkgün Biyografi Kadir Ezildi'nin annesi kimdir, babası ne iş yapmaktadır ve ailesinin geçmişi nasıl?

Kadir Ezildi'nin annesi kimdir, babası ne iş yapmaktadır ve ailesinin geçmişi nasıl?

Türkiye'nin tanınan televizyon simalarından biri olan Kadir Ezildi, enerjik tavırları ve temizlik takıntısıyla dikkat çekiyor. Ancak, Ezildi'nin özel hayatı ve ailesi de izleyiciler tarafından merak ediliyor. Peki, Kadir Ezildi'nin annesi kimdir, babası ne iş yapmaktadır ve ailesinin geçmişi nasıl?

MUHABİR: Eylül Şahin

Türkiye'nin tanınan televizyon simalarından biri olan Kadir Ezildi, enerjik tavırları ve temizlik takıntısıyla dikkat çekiyor. Ancak, Ezildi'nin özel hayatı ve ailesi de izleyiciler tarafından merak ediliyor. Peki, Kadir Ezildi'nin annesi kimdir, babası ne iş yapmaktadır ve ailesinin geçmişi nasıl? İşte, Kadir Ezildi'nin ailevi hayatına dair bilinmeyenler ve önemli detaylar!

Kadir Ezildi Kimdir?

Kadir Ezildi, 19 Mart 1995'te Konya'da dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren temizlik ve düzen konusundaki hassasiyeti ile dikkatleri üzerine çekti. Televizyon dünyasına adım attıktan sonra geniş bir hayran kitlesine ulaşan Ezildi, televizyon programları ve sosyal medyada sergilediği enerjik tavırlarıyla adından söz ettirdi. Anne tarafından Bayburtlu, baba tarafından ise Konyalı olan Ezildi, çocukluk yıllarını Konya'da geçirdi ve ailesindeki bazı olaylar, hayatında önemli değişimlere yol açtı.

Kadir Ezildi'nin Annesi Kimdir?

Kadir Ezildi’nin annesi, Ümran Kaplan’dır. Anne ve baba 2009 yılında boşandıktan sonra, Kadir Ezildi annesi ve erkek kardeşiyle birlikte İstanbul’a taşınmıştır. Ümran Kaplan’ın mesleği hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Ezildi’nin açıklamalarına göre, ailesine tek başına destek olan bir anne olduğu anlaşılmaktadır. Kadir Ezildi, temizlik konusunda annesinden ilham aldığını sıkça dile getirmiştir. Annesiyle güçlü bir ilişkiye sahip olan Ezildi, onun hayatındaki en önemli figürlerden biri olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, zaman zaman sosyal medyada ve televizyon programlarında annesiyle birlikte görülen Ezildi, annesinin desteğini her fırsatta dile getirmektedir.

Kadir Ezildi’nin Babası Kimdir?

Mehmet Ezildi, Kadir Ezildi’nin babasıdır. Plastik cerrah olarak meslek hayatını sürdüren Mehmet Ezildi, İstanbul Şişli’de bir klinikte görev yapmaktadır. Ancak, Kadir Ezildi, 2009 yılında anne ve babasının boşanmasının ardından babasıyla uzun yıllar iletişimini kesmiştir. Kadir Ezildi, 14 yaşına kadar babasıyla düzenli olarak görüşse de, boşanma sürecinin ardından aralarındaki iletişim kopmuştur. Babasıyla olan ilişkisi mesafeli olsa da, hala aktif olarak doktorluk yapmaktadır.

Kadir Ezildi’nin Ailesiyle İlişkisi Nasıldı?

Kadir Ezildi, annesiyle oldukça yakın bir ilişki kurmuşken, babasıyla uzun yıllar boyunca görüşmemiştir. Kendi açıklamalarına göre, çocukluk yıllarında anne ve babasının ayrılığı onun hayatında büyük bir değişim yaratmıştır. Annesi Ümran Kaplan’ın, onun hayatında önemli bir figür olduğunu her fırsatta dile getiren Ezildi, babasıyla ise ilişkisini koparmış ve annesiyle daha sıkı bağ kurmuştur.

Kadir Ezildi’nin Ailesi Hakkında Merak Edilenler:

  • Annesi Ümran Kaplan’dır ve Kadir Ezildi ile İstanbul’da yaşamaktadır.
  • Babası Mehmet Ezildi, plastik cerrah olarak meslek hayatını sürdürmektedir.
  • Anne ve baba 2009 yılında boşanmış, Kadir Ezildi annesiyle birlikte hayatına devam etmiştir.
  • Babasının yaşı tam olarak bilinmese de, hala mesleğini aktif olarak sürdürmektedir.
  • Kadir Ezildi, babasıyla 14 yaşına kadar iletişim kurmuş, ancak boşanmanın ardından görüşmeleri kesilmiştir.

Kadir Ezildi, ailesiyle olan geçmişini ve yaşadığı zorlukları aşarak başarılı bir kariyer inşa etmeye devam etmektedir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem MHP'li Semih Yalçın'dan İsrail analizi: Bu kez bir Haçlı-Siyonist ittifakı söz konusu

MHP'li Semih Yalçın'dan İsrail analizi: Bu kez bir Haçlı-Siyonist ittifakı söz konusu

MHP’li Semih Yalçın, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ve Batı’nın desteğine sert tepki gösterdi. “Türkiye, Haçlı-Siyonist ittifakın kurmak istediği adaletsiz düzene karşı duracak” dedi.

KAYNAK: Haber Merkezi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları ve Batılı ülkelerin bu sürece verdiği destekle ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, İsrail'in saldırgan tutumunun arkasında emperyalist Batı’nın ve Siyonist sermayenin bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin bu oyuna seyirci kalmayacağını vurguladı.

Yalçın açıklamasında, “Bir terör devleti olan İsrail’in İran üzerinden Armagedon hayalini gerçekleştirme çabası bölgemizi kaosa sürüklüyor. Mesele sadece İsrail-İran çatışması değil; ABD, İngiltere ve diğer Batılı emperyalist ülkeler bu sürecin aktif aktörüdür,” ifadelerine yer verdi.

“İslam dünyasına paryalık rolü biçiliyor”

İngiltere’nin tarihsel sorumluluğunu hatırlatan Yalçın, Batı’nın İsrail’e tam destek verdiğini, İslam ülkelerinin ise sessiz kalarak bu yeni dünya düzenine figüran olmayı kabul ettiğini savundu. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün ve BAE gibi ülkelerin tutumunu eleştiren Yalçın, “İslam dünyasında yalnızca Türkiye ve Pakistan direnişin sesi olmuştur,” dedi.

“Türkiye artık oyun kuran ve oyun bozan bir güç”

Açıklamasında Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir aktör haline geldiğini belirten Yalçın, “Türkiye artık üzerine oyun oynanan değil, oyun kuran ve oyun bozan bir ülkedir. Güçlü Türkiye, Batı’nın güvenlik kalkanıdır,” ifadelerini kullandı.

AB ülkelerine de seslenen Yalçın, Türkiye’nin küresel güvenlik açısından vazgeçilmez bir aktör olduğunu vurgularken, Batı’nın Türkiye’yi hâlâ hedef olarak görmesini eleştirdi.

“Yeni dünya düzeninde Türkiye söz sahibi olacak”

Yalçın açıklamasını, “Türkiye, Haçlı-Siyonist ittifakın kurmak istediği yeni adaletsiz düzene karşı duracak ve bu düzende mutlaka söz sahibi olacaktır. Tüm Türk ve İslam dünyasını bu ittifaka karşı birleşmeye çağırıyoruz,” sözleriyle tamamladı.

MHP'li Semih Yalçın'ın açıklamasının tamamı:

EMPERYALİST BATI - SİYONİST İSRAİL KOALİSYONUNUN HEDEFLERİ

Birkaç gündür, çılgın ve hukuk tanımaz bir terör devletinin Armagedon saçmalığını İran üzerinden başlatma hevesinin bölgemizde ve dünyada yol açtığı kaosu büyük bir tedirginlikle takip etmekteyiz.

Meseleyi sadece İran-İsrail Savaşı olarak görmek; büyük fotoğrafı kaçırmak, İsrail saldırganlığının arkasındaki asıl amacı ıskalamak olacaktır.

Sadece İsrail değil; ABD ve İngiltere başta olmak üzere, Batılı emperyalist ülkeler, İran’ın üzerine bir kâbus gibi çökmüştür.

18. yüzyıldan beri Ortadoğu’da yürüttüğü emperyalist siyaseti bugüne kadar unutmayan İngiltere, günümüzün emperyalistbaşı ABD’den rol çalmak istercesine, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıların ardından derhal devreye girmiştir.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında İslam dünyasının tam da kalbinde korsan bir İsrail devletinin kurulmasına bizzat önayak olan İngiltere, gayrimeşru çocuğunu koruma refleksi göstermiştir.

Sadece ABD ve İngiltere mi? Elbette hayır…

Batı’nın öteki sicilli sömürgeci ülkeleri de İsrail’in Gazze soykırımını ve bütün insani değerleri ayaklar altına alan adımlarını unutmuş görünerek birer birer İsrail’in arkasında mevzilenmiştir.

İnsan hakları, uluslararası hukuk filan Batı dünyasının umurunda değildir.

Bu vahim tablo, göstermelik ABD - AB rekabetinin arka planında, Batı’nın yeni bir dünya düzeni inşa etme hedefi yolunda büyük ve ciddi bir plan hazırladığını gözler önüne sermektedir.

Görüldüğü üzere, yeni bir dünya düzeni kurmaya kalkanlar yine eski tüfeklerdir.

Ancak bu kez bir Haçlı-Siyonist ittifakı söz konusudur.

İsrail, bu yüzden alabildiğine şımarık ve fütursuz; olabildiğince cesur, keyfî ve sorumsuz hareket etmektedir.

Batı’nın haram lokması ve Siyonist sermaye ile beslenip semiren bu terör devleti; çiğnemedik beşeri değer, yok etmedik uluslararası yasa ve kural bırakmamıştır.

Batı’nın nesebi gayri sahih, gayrimeşru ve haşarı çocuğu İsrail, bütün mahalleyi yangın yerine çevirmiştir.

İsrail; yeni bir küresel sömürü düzeninin, yeni bir kölelik nizamının tesisi için Kırk Haramiler koalisyonunun Truva atı rolünü üstlenmiştir.

Kendi dinî ve tarihî hurafelerinin peşinde olan İsrail, bu rolü üstlenmekten ziyadesiyle memnundur.

İsrail’i yöneten sergerdelerin derdi, “Arz-ı Mev’ud” hayalini hakikate çevirmektir.

İsrail’in azgınlık ve haydutlukları, vicdanını Batı’ya sattığının işaretlerini taşımaktadır.

Emperyalist koalisyon da İsrail’i koruması için Siyonist sermaye tarafından rehin alınmıştır.

Tesis edilmek istenen yeni dünya düzeninde, İslam âlemine biçilen rol ise paryalıktır.

Ortadoğu’daki İslam ülkeleri; çeşitli tehdit, hile ve entrikalarla susturulup baş eğdirilmiştir

Gazze İçin yola çıkan Mağrip Direniş Konvoyu’nun Mısır tarafından engellenmesi, Suudi Arabistan’ın İbrahim Anlaşmalarına yatma eğilimi, değme Arap ülkelerinin Gazze’de Müslümanların soykırımdan geçirilmesine göz yumması, yeri düzende İslam dünyasına biçilen figürasyon rolü hakkında net fikirler vermektedir.

Yani Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, gönüllü paryalık işlevini üstlenmiştir.

İslam dünyasında Türkiye dışında tek yürekli ses, Pakistan’dan çıkmıştır.

Dost ve kardeş ülke Pakistan’ın, nükleer bir güç olduğu da unutulmamalıdır.

Bugün İsrail’in yanında fütursuzca, arsızca duran sömürgecibaşı ABD ile sözde insan hakları şampiyonu AB ülkeleri, söz konusu İslam ülkeleri ve Müslümanlar olunca hak ve hukuku es geçmektedir.

Artık köprülerin altından çok sular akmıştır.

Zaman değişmiş; bölgesinde ve dünyada etkin, yeni bir küresel aktör zuhur etmiştir.

Türkiye, bir Anka kuşu misali küllerinden doğmuştur.

Türkiye artık üzerine oyun oynanan değil, oyun kuran ve oyun bozan, caydırıcı bir güç hâline gelmişir.

Üstelik hem ABD’nin, hem de AB ülkelerinin küresel güvenliği, güçlü bir Türkiye’den geçmektedir.

Bilhassa AB ülkeleri; gelecekte başlarına gelmesi muhtemel Rus saldırıları karşısında güvenlik şemsiyesi oluştururken, yükselen Avrupa devleti konumundaki Türkiye’nin kapısını çalmak zorunda kalacaktır.

Ne var ki Haçlı-Siyonist ittifakı, hâlâ Türkiye’yi nihai hedef olarak görmektedir.

Lakin Yüce Allah’ın da bir hesabı vardır.

21 yüzyıl, emperyalizm değil, Türkiye yüzyılı olacaktır.

İsrail’in safında yer alan; zulme, soykırıma, Müslümanlara dönük insanlık dışı muamelelere seyirci kalıp Türkiye’ye insan hakları ve demokrasi turşusu satmaya kalkan Batı dünyasına sesleniyoruz:

Türkiye; bölgenin, İslam âleminin ve dünyanın yeniden dizayn edilmesine asla seyirci kalmayacaktır.

Türkiye, Haçlı-Siyonist koalisyonunun yeni bir adaletsiz yeryüzü sistemi oluşturma çabalarına var gücüyle karşı duracaktır.

Türkiye’nin söz sahibi olmadığı bir yeni dünya düzeni kurulamayacaktır.

Bu vesileyle bütün Türk ve İslam dünyasını, üzerimize gelmekte olan barbar Haçlı-Siyonist koalisyonu karşısında çok geç olmadan bir ve beraber hareket etmeye çağırıyoruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *