Türkgün Çevre Hazar Denizi endişelendiriyor: Su seviyesi 2 metre azaldı

Hazar Denizi endişelendiriyor: Su seviyesi 2 metre azaldı

Su seviyesi son 20 yılda yaklaşık 2 metre azalan Hazar Denizi'nin durumu kıyıdaş ülkeleri endişelendiriyor.

KAYNAK: AA

Hazar Denizi, 5 farklı ülkenin kıyısı bulunan, dünya üzerindeki en büyük "kapalı göl" olarak biliniyor. Ancak son yıllarda bu benzersiz ekosistemde büyük bir değişim yaşanıyor. Hazar Denizi'nin su seviyesi, 2005-2023 yılları arasında 185 santimetre düşerek 31 bin kilometrekarelik bir alanın kaybolmasına neden oldu. Eğer bu durum devam ederse, 2100 yılına gelindiğinde denizdeki su seviyesinin 18 metreye kadar düşmesi bekleniyor.

Hazar Denizi: Ekosistem ve Petrol Yataklarının Kilit Rolü

Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Türkmenistan ve İran’ın kıyısında yer alan Hazar, büyük bir doğal zenginliğe sahip. Zengin petrol yatakları ve 130’a yakın nehrin aktığı bu deniz, bölgedeki ülkelerin ekonomileri için büyük önem taşıyor. Ancak su seviyesindeki düşüş, denizin ekolojik dengesini tehdit ediyor. Hazar, petrol ve gaz üretimi yapan ülkeler için büyük bir stratejik değer taşırken, aynı zamanda küresel ekosistem için kritik önemde bir habitat.

Hazar Denizi endişelendiriyor: Su seviyesi 2 metre azaldı

Hazar’daki Su Seviyesi Düşüşü: Ekolojik Kriz Büyüyor

Son yıllarda Hazar Denizi'nin kuzey kıyısında özellikle su seviyesi, ciddi şekilde azalmış durumda. Kazakistan'ın kıyısındaki alanlarda, son 15 yılda deniz seviyesi yüzde 7,1 oranında azalmışken, Hazar'ın kuzey kısmında suyun çekilmesi daha da belirgin hale gelmiş durumda. Çevreciler, bu durumun ekosistem üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor.

Fren Yavaşlatan Çevresel Tehditler: Hazar Fokları ve Balık Türleri

Çevreciler, Hazar Denizi'nin su seviyesindeki bu düşüşün sadece balıkçılığı değil, denizdeki biyolojik çeşitliliği de tehdit ettiğini belirtiyor. 200 milyon yıllık mersin balığı türünün Hazar'daki popülasyonu yüzde 90 azalmışken, Hazar foklarının sayısı 1 milyondan sadece 70 bine kadar düşmüş durumda. Ayrıca, her yıl 12 milyondan fazla göçmen kuş, alıştıkları rotalardan sapma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

Hazar Denizi endişelendiriyor: Su seviyesi 2 metre azaldı

Çevre Aktivistlerinden Hazar Denizi İçin Acil Müdahale Çağrısı

Çevre aktivistleri, Hazar Denizi'ndeki durumu daha da kötüleştiren unsurlar arasında petrol ve gaz şirketlerinin çevreyi kirletmesi, su kaynaklarının tükenmesi ve biyolojik çeşitliliğin yok olması gibi faktörleri sayıyor. "Save The Caspian Sea" Ekolojik Hareketi’nin kurucusu Vadim Ni, “Hazar’ın çevresel, iklimsel ve ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu hepimiz biliyoruz, ancak taraflar kendi çıkarlarını savunarak sorunu görmezden geliyor,” dedi.

Petrol Üretimi ve Ekosistem: Kazakistan, Azerbaycan ve Rusya

Kazakistan, Azerbaycan ve Rusya'nın petrol üretimi yaptığı kıyılarda, Hazar'ın ekosisteminin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Kazakistan'ın petrol üretimi yapılan kıyılarındaki doğal yaşamın zayıfladığı, buna karşın petrol üretimi olmayan İran kıyılarında denizin daha canlı olduğu vurgulanıyor.

Hazar’a Su Taşıyan Nehirler ve Barajlar

Kazakistanlı çevre aktivisti Galina Çernova, Hazar'ın su seviyesiyle ilgili en büyük tehditlerden birinin, denizi besleyen nehirlerin kıyılarında inşa edilen barajlar olduğunu söylüyor. Barajların inşasının durdurulması gerektiğini belirten Çernova, Hazar'a su akışını artıracak tedbirlerin alınması gerektiğini vurguluyor.

Hazar Denizi endişelendiriyor: Su seviyesi 2 metre azaldı

Hazar Denizi'ni Kurtarmak İçin Hükümetler Arası Çalışmalar

Hazar Denizi’nde su seviyesinin düşmesinin, petrol üretimindeki zorluklar ve ekosistem üzerindeki etkilerin daha da derinleşeceğini söyleyen Kazakistan Meclisi Milletvekili Sergey Ponomarev, bu konuda daha yakın bir takip yapacaklarını belirtti. Ayrıca, Hazar Denizi Araştırma Enstitüsü'nün kurulması ve Hazar Denizi ile ilgili yeni kanunların çıkartılması için çalışmaların başlatılması planlanıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Stratejik ürün kenevirde hem üretim hem verimlilik artıyor

Stratejik ürün kenevirde hem üretim hem verimlilik artıyor

Kenevir tohumu üretimi geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 70 artışla 327 tondan 556 tona ulaştı. Kenevir lifi üretimi ise yüzde 238,7 artışla 1216 tona çıktı.

KAYNAK: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla gündeme gelen ve stratejik ürünler arasında yer alan kenevirde hem üretimi hem de verimliliği artırmak için Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalar meyvesini veriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkede kenevir üretimi ve bu alanda yürütülen çalışmalar son dönemde artış gösterdi.

Kenevir tohumunda üretim geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 70 arttı ve 327 tondan 556 tona ulaştı. Söz konusu üretim 2020'de 273 ton seviyesindeydi. Dalgalı bir seyir izleyen kenevir tohumunda üretim son 5 yılda 1335 tonu buldu.

Kenevir lifi üretiminde de söz konusu dönemde artış görüldü. 2020'de 9 ton olan üretim 2021'de 21 ton, 2022'de 31 ton, 2023'te 359 ton olarak hesaplandı. Geçen yıl ise kenevir lifi üretimi bir önceki yıla göre yüzde 238,7 artışla 1216 tona çıktı.

Hem tohum hem de lif olarak kenevir ekili alanlarda da artış oldu.

Kenevir lifi ekili alanı, 2020'de 101 dekar iken geçen yıl 8 bin 845 dekara yükseldi. Kenevir tohumu ekili alan da bu dönemde 4 bin 252 dekardan 7 bin 206 dekara çıktı.

İlaçtan tekstile kadar projeler geliştiriliyor

Stratejik ürün olarak kabul edilen kenevir üretimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu alanda çalışmaların başlatıldığını söylemesinin ardından artış gösterdi. Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde kenevir alanlarına yönelik çalışmalar yoğunlaştı. İlgili kurum ve kuruluşlar da yeni projelere odaklandı.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kontrolünde ilaç etken maddesi için kenevir üretilmesi ve işlenmesi için çalışma başlatıldı.

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), üniversite ve özel sektör işbirliğinde AR-GE Destek Programı çerçevesinde proje yürütülüyor. Bu kapsamda, sulama sistem ve drenaj malzemelerinde kullanılmak üzere, keten, kenevir ve ısırgan otu liflerinin takviye elemanı olarak kullanıldığı termoset ve termoplastik matrisli polimerik kompozit malzemeler üretilmesi için çalışmalar devam ediyor.

TAGEM, TÜBİTAK ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi işbirliğiyle "tetrahidrokannabinol (THC)" oranı düşük çeşit geliştirme projesi başlatılmıştı. Proje kapsamında kenevir ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen "Narlı" ve "Vezir" adlı iki yeni tohum çeşidi 2021'de tescillendi. Halen lif oranı yüksek kenevir üretimi için yeni çalışmalar gerçekleştiriliyor.

Özellikle tekstil ve otomotiv sektörlerinde kenevirden daha fazla yararlanılarak ürünlerin üretilmesi için özel sektörde de çalışmalar yürütülüyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *