Kemal Kılıçdaroğlu, sanki bu ülkede başka hiç kimse kalmamış gibi, partisinden ve yetkili kurullarından gelen bütün itirazlara rağmen, özellikle ve ısrarla Türk milletiyle sorunu olan isimleri aday gösteriyor. Bu bekamıza bir tehdittir.

MHP lideri sayın Bahçeli, her fırsatta 31 Mart’ın her hangi bir seçim olmadığını, ülkenin bekasının oylanacağını söylüyor. “31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri beka seçimidir” diyor.

Bu tespitini hem ülkemizin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri, hem bölgemizin ve dünyanın yaşadığı sorunları hatırlatarak, izan ve akıl sahibi herkesin kabul edeceği bir temele oturtuyor. “Bakınız çevrenize, huzurlu bir tek coğrafya, iç denge ve barışını tesis etmiş bir tek ülke görebilecek misiniz? Balkanlar sarsılıyor, özellikle Makedonya kaynıyor. Avrupa sancılı, Kafkasya sallantıdadır. AB’de kanama vardır, Londra-Brüksel ilişkisi karmakarışıktır. Venezuela’daki tüyler ürpertici feci olaylar meydana geliyor. Güney sınırlarımız boyunca kanlı ve karanlık bir hesap görülmektedir. Her yer karışık, her taraf karanlıktır. Küresel emperyalizm şirret oyun peşinde, habis senaryosunu icranın derdindedir. Fırat’ın doğusunda neyin olacağı belli değildir.” Diyor.

ZİLLETİN SİCİLİ

Her şey bu kadar açık ve net olmasına rağmen zilleti oluşturanlar, bekayı zekayla karıştırıp, insan aklıyla alay ediyorlar. Teröristlere cici çocuk muamelesi yapıyorlar. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüne tiyatro diyorlar. Fırat’ın doğusuna girilmesine karşı çıkıyor, Zeytindalı Harekatı’nı kabullenmekte büyük zorluk yaşıyorlar. HDP’yle yasak ilişki yaşıyor, PKK’lılara “arkadaş” muamelesi yapıyorlar.  Zilletin bu sicili, aslında kendilerinin de ciddi bir beka sorunu haline geldiklerini ispatlamaktadır. “Türkiye’nin beka sorunu yok” demek için insanın ya dünya dışı bir yerde yaşıyor olması, ya aklıyla bir zorunun bulunması veya aleni şekilde bir hain olduğunu kabul edilmesi gerekmektedir.

FEDAKARLIKSA FEDAKARLIK

Daha dün ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 'bölünmüş' Türkiye haritası paylaştı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 24 Nisan'ı Ermeni iftiraları anma günü ilan etti. Bunlar bekamıza açık bir saldırıdır. Kim bilir yarın sabah kalktığımızda neler duyacak, neler göreceğiz? Bütün bunların yaşandığı bir süreçte, ülkesini ve milletini seven, dürüst ve namuslu hiç kimse bekayı hafife alamaz, kenara çekilemez, “bana ne” diyemez, meseleyi basitleştirip, küçük hesaplar peşine düşemez. Beka demek var oluş demektir. Beka demek istiklal, istikbal, milli iffet, milli haysiyet demektir. MHP böyle bir ortamda, her şeyi bir kenara bırakmış ve bekamıza sahip çıkmıştır ve bundan asla taviz vermemiştir. Varlık sebebini gölgeleyecek hiçbir ilişki ağının içine girmemiş, birkaç daha belediye alabilmek için ilkelerini çiğnememiştir. Herhangi bir çıkar gözetmeksizin, herhangi bir pazarlık veya al-ver sürecine dahil olmaksızın milli bekamızın haklarını savunmak için fedakarlıksa fedakarlık, mücadeleyse mücadele, bedelse bedel, kısacası ne gerekiyorsa onu yapmıştır.

CHP VİTESİ BOŞA ALDI

MHP’nin bu kararlı siyaseti, bu ülke ve milletle meselesi olanlar ve zilleti çılgına çeviriyor. Zilletin başı CHP kelimenin tam anlamıyla, vitesi boşa almış durumdadır. MHP’nin duruşunu gölgeleyebilmek için bekayı yokmuş, önemsizmiş, gereksizmiş gibi göstermeye uğraşıyorlar. “Beka sorunu yok, zeka sorunu var” diyerek, ihanet çukuruna gömülüyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’yi bekçi olmakla suçlarken, aslında bir itirafta bulunuyor. Bekamızın bekçisi olmak, ülkücü ve milliyetçiler için büyük bir şereftir. Kemal Kılıçdaroğlu için beka bekçiliği utanılacak bir şeydir, ama PKK’nın bekçiliği övünç meselesidir. Bunu sadece sözleriyle göstermiyor, siyasetine de yansıtıyor.

BAŞKA KİMSE KALMADI MI?

Bütün siyasi partiler bir aday belirleme sürecinden geçiyor. Her parti en doğru adayı bulmak için uğraşıyor. Peki zillet ne yapıyor? İP’le birlikte önce siyasetlerinin merkezinde yer alan PKK uzantısı HDP’yi bu millete kabul ettirmeye ve hazmettirmeye çalıştılar. Sonra belediye başkanlıklarını bir at pazarlığı ile aralarında paylaştılar. HDP ile kurdukları kirli ittifak ortalığa saçıldı. Sanki bu ülkede başka hiç kimse kalmamış gibi, partisinden ve yetkili kurullarından gelen bütün itirazlara rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu özellikle ve ısrarla ülkücü ve milliyetçilere zulmetmiş, kara vicdanlı bir darbe savcısının, babasının mirasıyla övünen oğlunu İzmir’e aday gösterdi. Bu da yetmedi, yine kendi özel gayretiyle bütün dünyada modası geçmiş, nesli tükenmiş olmasına rağmen, bizde hala varlığını sürdürmeye çalışan, Türk milletiyle ve Türk milletinin bütün değerleriyle kavgalı bir komünist artığını, İstanbul Beyoğlu’na aday yaptı.

AĞIR BİR SORUN

Böyle birinden bekayı ciddiye almasını, milli duruş ortaya koymasını beklemek beyhudedir.Kılıçdaroğlu’nun MHP’ye ve sayın Devlet Bahçeli’ye saldırması kendi varlık sebebine uygun olsa da, Türkiye için büyük bir talihsizlik, Türk milleti için ağır bir sorundur. CHP yine tarihin yanlış tarafındadır. Bekayı sorun olarak görmeyenler, belayı 31 Mart’ta Türk milletinden mutlaka bulacaktır.