Bebeklere, çocuklara musallat olan sapıklar kötülüğün zirvesindeki yaratıklardır. O yüzden asla cezasız bırakılmamalıdır. Onların cezasız kalması demek, yeni sapıklara davetiye çıkarmak demektir. Oyuncaklarla oynaması gereken çocuklara tecavüz edip öldüren sapıkların yaşam hakkı olduğunu söyleyen kim varsa onlar da inanın düşünce sapığıdır.

Türkgün gazetemiz dün itibariyle yayın hayatına başladı. Türkiye genelinde büyük ilgi ve destek gördü. Gün geçtikçe varsa eksik yönlerini de kapatarak her manada daha etkili bir gazete olacaktır. Dün yazmış olduğum gazetenin misyonuna dair tanıtım yazısının bir bölümünde “Talan edilen doğayı, işkence gören hayvanları, istismara uğrayan çocukları korumak ve seslerini duyurmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” ifadesini kullanmıştım. Maalesef Türkiye’de doğa talanı devam ediyor, hayvanlara yönelik işkence sürüyor ve çocuklarımıza yönelik vahşet haberleri de çeşitli aralıklarla yaşanıyor. En son olarak kaybolan ve günler sonra ölüm haberini aldığımız Kars’ın Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyündeki Sedanur Güzel vahşete kurban giden bir başka çocuğumuz oldu. Çocuklara yönelik cinsel istismar ve öldürme olayları, Türkiye’nin gündeminde ve bu konuda da toplum ciddi önlemler bekliyor. Devletimizin en tepesindeki yöneticilerimizden sade bir vatandaşa kadar herkes caydırı cı, cezalandırıcı ve ciddi önlemlerin alınacağını, alınması gerektiğini ifade etmişti ama henüz somut bir adım atılmadı. 1 Ekim’de çalışmalarına başlayacak olan TBMM’nin bu konuda somut adım atması milletimizin beklentisidir. Çocuklara yönelik vahşetlerde toplumun ana beklentisi “idam cezası” yönündedir. Bu konuda MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli çok net konuşarak MHP’nin bir grup toplantısında şunları söylemiştir: “Sapıklığın yeşerdiği sosyal bünye süratle tedavi edilmelidir. Sapıklara müsamaha asla gösterilmemelidir. Ve de bunlara hayat haram edilmeli, gün yüzü ise ilelebet karanlığa dönüştürülmelidir. Anlaşılan odur ki, kadına yönelik şiddeti durdurmak, çocuklara yönelmiş saldırıları engellemek için yapılmış yasal düzenlemeler şu ana kadar sonuç vermemiştir.

Şiddet devam etmektedir. İstismar ve tecavüz vakaları frensiz ilerlemektedir. Bu selin önüne geçmezsek, bu yangına son vermezsek meçhul akıbetlere sürüklenmemiz kaçınılmazdır''

Bu sözlerin devamında da “Kim ki, çocukların hakkını, hukukunu inkâr ve imha etmeye kalkıyorsa ya anasından doğduğuna pişman edilmeli ya da kurulacak bir darağacında boğazına yağlı urgan dolanmalıdır. Kim olursa olsun, sübyancı şerefsizler iki cihanda da hasmımızdır.” sözleriyle söylenebilecek son sözü söylemiştir. Kimileri çocuk istismarı ve cinayetiyle sonuçlanan olaylar için “idam caydırıcı olmaz” diyor. İdam kanunu çıksın bakalım caydırıcı oluyor mu, olmuyor mu o zaman hep beraber görelim!

Bu tür olayların hiç yaşanmaması için elbette ahlakla bezenmiş aile eğitiminin, okul eğitiminin ve hayat eğitimin rolü büyüktür. Ama bu etkenlerin hiçbirinin uğramadığı sapıkların ödeyeceği bedelde idam olmalıdır. O yüzden MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin net ve kesin ifadeleri dikkate alınarak, bu konuda hükümet ve muhalefet partileri ortak adım atmalı ve sapıkların yaşam hakkı elinden alınmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konudaki hassasiyetini “Çocuklarımıza yapılan alçakça saldırılar oldu. Buna kayıtsız kalamayız. Bu durum toplumu çöküşe götürecek birer dinamit ve alçaklıktır. En ağır ceza neyse adım atılacak” sözleriyle göstermişti. O halde bu konuda ciddi adımlar atılmalı ve çocuklarımıza kıyan sapık ruhlulara hak ettiği ceza verilmelidir. MHP’nin kader mahkûmları için af istediği bu süreçte, bu sapıklara da çocukları kirletip, canını almasının en ağır cezası kanunlara girmelidir. Sosyal barış ve sosyal adalet birbirini tamamlayan olmalıdır.

Aksi halde toplumda adalet duygusu tamamen ölür ve toplum artık yaşanmaz hale gelir. Eflatun’un “Kötülüklerin ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.” sözü bu manada önemlidir. Bebeklere, çocuklara musallat

olan sapıklar kötülüğün zirvesindeki yaratıklardır. O yüzden asla cezasız bırakılmamalıdır. Onların cezasız kalması demek, yeni sapıklara davetiye çıkarmak demektir. Oyuncaklarla oynaması gereken çocuklara tecavüz edip öldüren sapıkların yaşam hakkı olduğunu söyleyen kim varsa onlar da inanın düşünce sapığıdır. Sayın Cumhurbaşkanı ve muhalefet partileri bu konuda çok net olmalı ve kelime oyunları yapmadan somut adımlar için imzalarını atmalıdır.

Vicdanların kan ağlamasının önüne böylelikle geçilir ve bundan sonra çocukları korumuş oluruz.  MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Kim olursa olsun, sübyancı şerefsizler iki cihanda da hasmımızdır.” sözü Türkgün gazetesi içinde değişmez ölçüdür.