Norveç Nobel Komitesinden yapılan açıklamada, ödülün, Muhammedi'nin İran'da "baskı altındaki kadınlar için gösterdiği mücadele dolayısıyla" verildiği bildirildi.
Açıklamada, ödülü kazanan Muhammedi'nin "herkes için insan hakları ve özgürlükleri teşvik etme mücadelesinde" bulunduğu vurgulandı.
Muhammedi'nin "cesur insan hakları mücadelesinin muazzam bedeller" getirdiğine işaret edilerek, İran'da 13 kez gözaltına alındığı, hakkında 5 mahkumiyet kararının verildiği ve 31 yıla mahkum edildiği kaydedildi.
Açıklamada, Muhammedi'nin "kadın, insan hakları savunucusu ve özgürlük savaşçısı" olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"(Komite) Kendisine bu yılki Nobel Barış Ödülü'nü verirken onun İran'da insan hakları, özgürlük ve demokrasi için verdiği cesur mücadeleyi onurlandırmak istiyor. Bu yılki Barış Ödülü, aynı zamanda önceki yıl teokratik rejimin kadınları hedef alan ayrımcılık ve baskı politikalarına karşı gösteri yapan yüz binlerce kişiye de veriliyor. Muhammedi'ye verilen ödül, sosyal adaleti, insan haklarını ve demokrasiyi ilerletmek için çalışanlara verdiği köklü bir geleneğin devamı niteliğindedir. Bunlar, kalıcı barışın önemli ön koşullarıdır."
Açıklamada, Muhammedi'nin, kadınlar için "sistematik ayrımcılık ve baskı", onurlu bir yaşam sürme hakkının yanı sıra ifade özgürlüğü ve bağımsızlık hakkı için de mücadele ettiği vurgulandı.
İRANLI AKTİVİST NERGİS MUHAMMEDİ KİMDİR?
İran'da aktivist kimliğiyle ön plana çıkan İnsan Hakları Savunucuları Merkezi Başkan Yardımcısı Nergis Muhammedi, Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi ile kadın haklarıyla ilgili gerçekleştirdiği çalışmalarıyla tanınıyor.
Muhammedi, "ulusal güvenliğe karşı eylemde bulunmak ve rejime karşı propaganda" gibi suçlamalarla ilk olarak Eylül 2011'de 6 yıl hapse mahkum edilmişti.
"Rejime karşı propaganda" ve "yetkililere karşı iftira" ile suçlanan Muhammedi, İran'da toplamda 31 yıl hapis ve 154 kırbaç cezasına çarptırılmıştı. Muhammedi, cezaevinde de ciddi sağlık sorunları geçirmişti.
Halen cezaevinde bulunan Muhammedi, özellikle son aylarda İran'daki cezaevleri ve gözaltı merkezlerinin durumu ile mahkum ve tutuklulara yönelik şiddete ilişkin cezaevinden çok sayıda mektup göndermiş ve bu mektuplar, BBC gibi uluslararası medya kuruluşlarında yayımlanmıştı.
2022'DE NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ'NÜ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI KAZANMIŞTI
2022 Nobel Barış Ödülü'nü, Belarus'tan insan hakları savunucusu Ales Bialiatski ile Rusya ve Ukrayna'dan insan hakları örgütleri Memorial ve Center for Civil Liberties kazanmıştı.
Ödülün, Bialiatski ve iki örgüte, hümanist değerler, anti-militarizm ve hukuk ilkeleri lehine gösterdikleri tutarlı çabalar için verildiği bildirilmişti.
2021 Nobel Barış Ödülü'nü, Filipinler ve Rusya'da ifade özgürlüğü için mücadele eden gazeteciler Maria Ressa ve Dmitry Muratov kazanırken, 2020'de ödülün sahibi Dünya Gıda Programı, 2019'da Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed olmuştu.
Nobel Barış Ödülü'nün geçmiş yıllardaki kazananları arasında eski ABD Başkanı Barack Obama, Filistinli lider Yasir Arafat, Myanmar'ın devrik lideri Aung San Suu Çii, eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger yer alıyor.
Ödül, ilk defa 1901'de Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin kuruluşuna katkılarından dolayı Frederic Passy ile birinci Evrensel Barış Kongresi'nin organizatörlerinden Henry Dunant'a verilmişti.
Pakistanlı aktivist Malala Yusufzay, 17 yaşındayken ödüle layık görülerek "Nobel Barış Ödülü'nü kazanan en genç kişi" olmuştu.