ABD merkezli Foreign Policy dergisi, Türkiye ile ilgili yayınladığı bir analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni dönem için iki önceliği olduğunu yazdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mayıs’ta elde ettiği seçim zaferinden beri, Batı medyası gözlerini muhalefetin yenilgi şokundan daha çok, Erdoğan’ın yeni dönemdeki dış politikasına çevirdi.
‘ERDOĞAN’IN İKİ ÖNCELİĞİ’
Türkiye’deki yeni dönemin şifreleri ile ilgili bir analiz yayınlayan ABD merkezli Foreign Policy dergisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni dönemde iki önceliği olduğunu öne sürdü.
‘Erdoğan’ın Üçüncü Döneminden Ne Beklenmeli?’ başlıklı analize göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni dönemdeki önceliklerinden birincisi, Türkiye için küresel ölçekte daha iddialı bir mevcudiyet çizmek, ikincisi ise Ankara’nın NATO ve Avrupa Birliği gibi Batılı kurumlar içindeki konumunu güçlendirmek.
AVRUPA VE ABD’DE DURUM AYNI
Dergi, Türkiye’nin son dönemdeki küresel krizlerde oynadığı kritik rollere dikkat çekerek, Türkiye’nin Ukrayna savaşında ara bulucu bir rol oynadığını, kendi ürettiği TB2 insansız hava araçlarını Kiev’e sattığını ve ‘tahıl anlaşması’ ile Ukrayna tahılının dünya pazarlarına satışını kolaylaştırdığını yazdı.
‘ERDOĞAN BATI’YA BASKISINI ARTIRACAK’
Avrupa’nın Erdoğan’ın sürekliliği için hazır ve büyük ölçüde minnettar olduğunu öne süren dergi, Batılı liderlerin Erdoğan’ı memnun etmek niyetinde olduğunu, Erdoğan’ın ise yeni dönemde Avrupa piyasalarına Türk sermayesinin girişi ve Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz seyahat etmesine ilişkin baskısını artıracağını yazdı.
‘NE BRÜKSEL NE DE WASHİNGTON! KAZANAN ERDOĞAN’
Bu tablonun ABD’de de aynı olduğunu belirten yazar, Washington yönetiminin Ankara ile samimi bir ilişki sürdürmek istediğini yazdı. Analizin yazarı İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’nin onayının beklendiğini hatırlatarak “Şimdi tüm gözler İsveç’in NATO üyeliğine nihayet yeşil ışık yakıp yakmayacağını görmek için Erdoğan’ın üzerinde” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti; “Tüm bu hesaplamalarda, hem Brüksel hem de Washington, politik başarı hedeflerine ulaşmaya çalışsa da kazanan net bir şekilde Erdoğan. Batı ile ilişkilerin ve gündemin tonunu kendi belirliyor ve Batı’yı üzecek bir şekilde bölgesel nüfuzunu kullanmaya ve kuvvetlendirmeye devam ediyor.”