Berlin, hava savunma sistemlerinde ABD ve İsrail teknolojisinden yararlanılması gerektiğini savunurken Paris, Avrupa teknolojisinde ısrar ediyor.
Rus jetleri, füzeleri ve dronları Ukrayna kentlerini vururken, Avrupalı liderler kendi ülkelerini gelecekte olası Rus hava saldırılarına karşı en iyi nasıl savunacakları konusunda bölünmüş durumda. Fransa ve Almanya en iyi ekipman, en iyi sistemler ve bu sistemleri geliştirmek için zaman çerçevesi konusunda farklı görüşlere sahip iki grubun öncüsü olarak ortaya çıkıyor. Berlin, ABD ve İsrail’in yanı sıra kendi topraklarında üretilen denenmiş ve test edilmiş çözümlere yatırım yapmanın daha pragmatik olduğunu savunuyor. Paris ise İtalya ile birlikte geliştirdiği kendi sistemi dahil ‘Avrupa teknolojisine’ güvenmenin uzun vadede daha güvenli olduğu görüşünde.
16 ülkeyi ikna etti Berlin 16 Avrupa ülkesini, Almanya’nın IRIS-T teknolojisinin yanı sıra ABD merkezli Raytheon şirketinin Patriot füze bataryalarını ve İsrail yapımı Arrow 3 sistemini kullanmalarını sağlayan “Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimine” (ESSI) katılmaya ikna etmiş durumda. Belçika, Macaristan, İtalya ve Estonya gibi Avrupa ülkelerinin ise Fransa’nın yaklaşımını desteklediği ve Fransız-İtalyan MAMBA hava savunma batarya sistemini kullanmaya hazır oldukları belirtiliyor. Diğer yandan Fransız ve Alman uzmanlar, iki stratejinin göreceli yararları konusunda da bölünmüş durumdalar. Alman Dış İlişkiler Konseyi’nden Shahin Vallée, euronews’e yaptığı açıklamada, “Almanlar, Rus tehdidi arttığı için hızlı hareket etmeleri gerektiği, bu nedenle çok uzun süre ertelememeleri ve Avrupalılar arasında mükemmel bir anlaşmayı beklememeleri gerektiğini, zira bunun Almanya ve Avrupa’nın hareketsiz olduğu izlenimini verebileceğini düşünüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Hareket özgürlüğü vurgusu Uluslararası Stratejik İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Direktör Yardımcısı Jean-Pierre Maulny ise “Avrupa dışında üretilen sistemlere bel bağlamanın gelecek için sorun yaratabileceği” görüşünde. “Eğer AB dışında üretilen teknolojiye bağımlı olursak, bu durum hareket özgürlüğü açısından sorun yaratabilir.” diyen Maulny, “Dolayısıyla riskler yüksek ve bence kısa vadede Alman yaklaşımı ile uzun vadede Fransız yaklaşımı arasında bir tür denge kurmamız gerekiyor.” diye konuştu. Ukrayna’nın mühimmat talebine verilen uluslararası yanıtta da görüldüğü üzere tank, uçak ve topçu silahlarını envanterinde bulunduran ülkeler, söz konusu silahları Kiev’e göndermek için üretildikleri ülkelerden izin almak zorunda kaldı. Bununla birlikte farklı silahları farklı zamanlarda göndermek isteyen Avrupalı ortaklar da oldu. Bazı uzmanlar ise hava savunması konusunda Fransa ve Almanya arasındaki görüş ayrılığının, pratikte tüm sistemlerin birlikte çalışmasını sağlamaktan daha az önemli olduğu görüşünde. Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü’nden uluslararası güvenlik araştırmacısı Lydia Wachs, “birlikte çalışabilirliğin” kilit önemde olduğunu belirtti.
Wachs, “Tüm NATO ülkelerinin aynı sistemleri konuşlandırması gerekli değil. Ancak gerekli olan, bu sistemlerin birlikte çalışabilir olması ve aynı mimari içinde entegre edilmesi.” ifadelerini kullandı. Bu arada Avrupa hava savunma stratejisinin 11 Temmuz 2023’te Litvanya’nın Vilnius kentinde yapılacak NATO zirvesinde gündeme gelmesi bekleniyor.