Altay tankı projesinin neden geciktiği eleştirilerine de yanıt veren Yalçıntaş, “Proje ilk başladığında Batılı bir ülke ile çalışılıyordu. Motoru ve aksamları bize onlar verecekti. Ama Suriye'deki terör bölgelerine yapılan harekatların ardından ambargo uyguladılar' dedi. Yalçıntaş ayrıca, Altay tankına yurt dışından çok ciddi bir talep olduğu bilgisini paylaştı.
Son dönemlerde oldukça önemli gelişmelere sahne olan yerli ve milli savunma sanayiinde son derece kritik bir eşik daha aşılıyor... Türk savunma sanayiinin marka projelerinden biri olan ve bugüne kadar farklı sorunlar yaşayan Altay tankı projesinde yeni ve önemli gelişmeler yaşanıyor.
İlk olarak Mart 2007'deki Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı sonunda milli tank üretimi için verilen karar ve aradan geçen onca yılın ardından Altay tankı için belki de en önemli kilometre taşlarından biri geride bırakılıyor.
BMC İcra Kurulu Üyesi ve Üst Düzey Yöneticisi Murat Yalçıntaş, Sakarya Arifiye'de bulunan Tank Palet Fabrikası'nda Altay tankı projesi başta olmak üzere söz konusu tesiste üretilen savunma sanayii projeleriyle ilgili son gelişmeleri anlattı. Yalçıntaş'a, BMC Savunma Genel Müdürü Mehmet Karaaslan ve BMC Power Genel Müdürü Mustafa Kaval da eşlik etti.
BURADAKİ HER ŞEYİN SAHİBİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ
Kamuoyunda söz konusu tesisin yanlış değerlendirmelerle anıldığı meselesiyle konuşmasına başlayan Yalçıntaş, bu alanın tamamıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğunu ve BMC'nin 25 yıl boyunca burayı sadece işleteceğini yineledi. BMC'nin bu süreçte 50 milyon dolarlık yenileme yapma taahhüdünde bulunduğunu ve bunu da gerçekleştirmeye devam ettiklerini izah etti.
Fabrikada yabancı kökenli personelin çalıştığı, burada üretilen savunma sanayii ürünlerinin ihracatının başka ülkelerin iznine bağlı olduğu gibi dezenformasyonlara da değinen Yalçıntaş, söz konusu kritik tesiste çalışanların tamamının Türk olduğunu da söyledi.
Tesiste üretilen her bir sistemin tüm haklarının sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait olduğunun altını çizen Yalçıntaş, herhangi bir ihracat sıkıntısı yaşamayacaklarını, devletin ilgili kurumlarının onay vermesi halinde dost ve müttefik ülkelere Altay tankı başta olmak üzere tüm sistemlerin satışını yapabileceklerini söyledi.
ALTAY TANK PROJESİ NEDEN GECİKTİ?
Altay tankının çok uzun soluklu bir proje olduğunu, başlanılan dönemden bu yana çok farklı gelişmeler yaşandığını anımsatan Murat Yalçıntaş, "Türkiye de bu dönemde çok farklı muharebelere girdi. Farklı coğrafyalarda savaşlara da tanıklık ettik. Tüm bunlar çok ciddi geri beslemeler sağladı. Bu tecrübeler ışığında Altay tankında çok önemli güncellemeler yapıldı. Bu nedenle biz halihazırda elimizde olan tankı 'Yeni Altay' olarak nitelendiriyoruz." dedi.
ALTAY TANKINDA ÇARPICI SURİYE DETAYI! TÜRKİYE BERTARAF ETTİ
Altay tankı projesinin neden geciktiği eleştirilerine de yanıt veren Yalçıntaş, şöyle devam etti:
"Proje ilk başladığında Batılı bir ülke ile çalışılıyordu. Motoru ve aksamları bize onlar verecekti. Ama Suriye'deki terör bölgelerine yapılan harekatların ardından ambargo uyguladılar. Tank projesi de en çok ihtiyaç duyduğu sistemler olmadan ilerleyemedi.
Bu noktada Türk Silahlı Kuvvetleri bir karar verdi ve 'Biz bunları kendimiz üreteceğiz. Kimseye bağımlı olmak istemiyoruz.' yaklaşımını sergiledi. Başta güç grubu olmak üzere çok büyük bir hızda yerlileştirme çalışmaları başladı. Ancak bir güç grubunun tasarlanması, prototip üretimi, testler ve nihayetinde üretim en az 6-7 yıllık bir süreci kapsıyor.
Yerlileştirme sağlanana kadar başka ülkelerle iş birliği içerisinde süreci ilerlettik. Şimdi teslim edeceğimiz Yeni Altay'da güç grubu başka bir ülkeden temin edildi. Ama bir süre sonra bu sistemler de tamamen yerli olacak."
YENİ ALTAY TANKI 23 NİSAN'DA TESLİM EDİLECEK
Altay tankı dendiğinde akla doğal olarak BMC'nin geldiği ancak bu projede çok farklı şirketlerin, kamu kurumlarının, mavi ve beyaz yakalı yüzlerce kişilik ekiplerin çok ciddi desteği olduğu hususu da Yalçıntaş'ın üzerinde durduğu bir diğer konu oldu.
Altay tankının ne zaman teslim edileceği bilgisini de ilk kez açıklayan BMC CEO'su Murat Yalçıntaş, şunları söyledi:
"Ürettiğimiz ilk yeni nesil Altay'ı 23 Nisan 2023 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edeceğiz. Biz çok zorlu testler yaptık, testten elde ettiğimiz verilerle platformu geliştirdik.
Şimdi iki adet yeni nesil Altay'ı TSK'ya vereceğiz. Onlar da kendi testlerini yapacak. Sonrasında bize 'Seri üretime geçebilirsiniz' derlerse biz de hemen seri üretime geçeceğiz ve elimizdeki tüm imkanları kullanarak mümkün olan en hızlı şekilde yeni nesil Altay tankların seri üretimine Ankara'da başlayacağız.
TSK'daki testlerin çok uzun süreceğini düşünmüyoruz. 2025 yılı içinde Kore Güç Grubu ile Altay'ı üretmeye başlayacak ve hemen TSK'ya teslim edeceğiz.
En çok merak edilen konulardan birinin Altay tankına entegre edilecek yerli güç grubu olduğunu biliyoruz. Yerli güç grubuyla ilgili prototipler tamamlandı. Testlere başladık. Çok büyük bir aksilik olmazsa 2026 yılında yerli güç grubumuzla yeni Altay tanklarını üretip, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren hem motor hem de transmisyon yerli olarak Altay'ın üzerinde boy gösterecek."
ALTAY TANKINI İSTEYEN ÇOK SAYIDA ÜLKE VAR
Türk savunma sanayii ürünlerinin dünyanın dört bir yanında oldukça başarılı işlere imza attığı bir gerçek. Bu kapsamda yerli ve milli imkanlarla üretilen bir tankın da ihraç edilebilme potansiyeline değiniyor Yalçıntaş.
Altay tankına yurt dışından çok ciddi bir talep olduğu bilgisini paylaşan Yalçıntaş, "Üretimlerimizin büyük çoğunluğunu TSK'ya teslim edeceğiz. Ancak yıllık 25-30 civarında tank ihracatı yapabilecek potansiyelimiz var. Eğer ilgili kurumlar uygun görürse dost ve müttefik ülkelere Altay tankı ihraç edebilmemizin önünde bir engel yok." diyerek sözlerini tamamladı. (TRT Haber)