Türkgün Dünya Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt:İran'ın bir seçim yapması gerek

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt:İran'ın bir seçim yapması gerek

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump'ın İran'la nükleer müzakereleri doğrudan yürütmek istediğini açıkladı.

KAYNAK: AA

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile nükleer sorunları çözmek için doğrudan görüşmeler yapmayı istediğini ve diğer tüm seçeneklerin de masada olduğunu belirtti. Leavitt, "Ya Başkan Trump'ın taleplerini kabul edersiniz ya da bunun bedeli ağır olur," diyerek durumu net bir şekilde ifade etti.

ABD’nin İran’a Yönelik Tutumu

Leavitt, ABD ve İran nükleer görüşmeleri konusunda yaptığı açıklamada, yarınki doğrudan görüşmelerin kritik önem taşıdığına dikkat çekti. Beyaz Saray Sözcüsü, Başkan Trump’ın İran'ın nükleer silah elde etmemesi için diplomasiye büyük inanç duyduğunu ve bu amaca ulaşmak için doğrudan görüşmeleri savunduğunu ifade etti.

Leavitt, "Başkan Trump, tüm kamuoyuna, nihai hedefinin İran'ın asla nükleer silah elde etmemesi olduğunu defalarca yineledi. Başkan bu hedefe ulaşmak için diplomasiye, doğrudan görüşmelere, aynı odada doğrudan konuşmaya inanıyor," dedi.

Diplomasi ve Diğer Seçenekler Masada

Leavitt, İran ile nükleer müzakerelerin başarısız olması durumunda ABD'nin farklı seçeneklere başvuracağına dair uyarıda bulundu. Leavitt, ayrıca, "Başkan Trump, İranlılara ve ulusal güvenlik ekibine, tüm seçeneklerin masada olduğunu ve İran’ın bir seçim yapması gerektiğini çok açık şekilde ifade etti," şeklinde konuştu.

Leavitt’ın sözleri, İran’ın nükleer silah elde etme hedeflerinin önlenmesi konusunda ABD'nin ne kadar kararlı olduğunu gözler önüne serdi. Leavitt, bu konuda "Ya Başkan Trump’ın taleplerini kabul edersiniz, ya da bunun bedeli ağır olur," diyerek, ABD’nin taviz vermeyeceğini vurguladı.

Trump ve İran Arasındaki Görüşmeler

2018 yılında İran ile yapılan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilen ABD Başkanı Trump, geçen ay İran lideri Ali Hamaney’e gönderdiği mektubunda, İran ile doğrudan nükleer müzakerelere başlamak istediğini belirtmişti. Mektupta, İran’a yönelik tehditler de yer almıştı.

İran, Trump’ın mektubuna karşılık olarak Umman üzerinden cevap verdi. İran, doğrudan müzakere yerine yalnızca dolaylı görüşmelere hazır olduklarını ifade etti. Bunun üzerine ABD Başkanı Trump, 7 Nisan’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile gerçekleştirdiği görüşmede, 12 Nisan’da ABD-İran doğrudan görüşmeleri yapılacağını duyurdu. Trump, anlaşma sağlanamazsa İran’ın büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

İran ve ABD Arasındaki Dolaylı Görüşmeler

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, 12 Nisan'da yapılacak görüşmelerin Umman’da dolaylı olarak gerçekleştirileceğini bildirdi. Erakçi, doğrudan müzakerelerin sadece baskı altında yapılmayacağını, ancak dolaylı görüşmelere katılmaya hazır olduklarını belirtti.

İran ve ABD arasındaki diplomatik gerilimler, nükleer silah elde etme çabalarının önlenmesi ve bölgesel güvenlik için dünya genelinde büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Siyaset 660 sayılı KHK'da değişiklik içeren teklif TBMM'de

660 sayılı KHK'da değişiklik içeren teklif TBMM'de

TBMM Genel Kurulu, bazı kanun ve KHK değişiklikleri üzerine görüşmelerini tamamladı.

KAYNAK: AA

TBMM Genel Kurulunda, Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin birinci bölümü üzerinde Yeni Yol Partisi adına söz alan Ankara Milletvekili Mesut Doğan, AK Parti iktidarları dönemini eleştirdi.

AK Parti iktidarları döneminde 28 trilyon faiz ödendiğini ileri süren Doğan, "Ne demek bu? Türkiye'de 26 milyon ailenin, hanenin olduğunu kabul ettiğimizde her aile başına sadece millet olarak 1 milyon 100 bin lira faiz ödedik ve bu kadar dehşet bir faizin ödendiği ülkede insanlarımız karnını doyuramayacak bir hale geldikleri gibi yarına dair ciddi manada endişeler taşıyorlar." değerlendirmesini yaptı.

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise teklifi, "Anayasaya aykırılık torbası" olarak niteledi. Uz, "Teklifin içinde yüksek yargı kararlarının hiçe sayıldığı demokratik süreçlerin baypas edildiği, denetimin ortadan kaldırıldığı çeşitli düzenlemeler var." diye konuştu.

Teklifte, Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışı temsilcilikleriyle ilgili düzenlemenin yer aldığını aktaran Uz, "102 ülkede temsilciliği olan lakin liyakat ve denetimden ve verimlilikten söz edemediğimiz bir yapıyla yine karşı karşıyayız. Diyanetin önemli gelirlerinden biri olan özellikle Diyanet Vakfının da Sayıştay denetiminin dışına çıkarılması aklımıza başka başka soru işaretleri getirmektedir." ifadesini kullandı.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili teklifte yer alan düzenlemelere değinerek, teklifle Din İşleri Yüksek Kuruluna resmi kurumların talebi üzerine dini yayınları incelemek ve mütalaa vermek, namaz vakitleri ile dini gün ve geceleri tespit ve ilan etmek, Kur'an-ı Kerim meallerini incelemek ya da incelettirmek görevlerinin verildiğini anımsattı.

Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanlara ilişkin düzenlemelere de değinen Kalaycı, şunları kaydetti:

"Başkanlık müşaviri, Başkanlık müftüsü ve Başkanlık vaizi ünvanındaki personelin merkez veya taşra teşkilatında çalıştırılabilmesi ayrıca yurt dışı teşkilatın müşavirlik ve ataşeliklerden oluşacağı ve yurt dışında mahallinden sözleşmeli personel olarak çalışanlara ödenecek ücret düzenlenmektedir. Bunlarla birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığında önemli görevleri ifa eden vaizlere eş değer kadroların ek ödeme oranlarının verilmesi, yine din hizmetleri sınıfında çalışan murakıpların statü ve özlük haklarının eş değer kadrolar dikkate alınarak belirlenmesi görüşündeyiz. Ayrıca, kadrolularla aynı işi yapmalarına rağmen birçok haktan yararlanamayan vekil imamlar ve fahri öğreticilerin kadroya alınması, camilerdeki ve kurslardaki ihtiyaç gözetilerek alımlarda kontenjanının artırılması gerekli görülmektedir"

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin birçok bakanlığın bütçesinden fazla olduğunu söyledi. Ayan,"İşte, tam da Galeano'nun dediği gibi mutlu azınlığın doyması için yığınların açlıktan ölmesi gerek demek. Ülkenin en büyük bütçelerinden birine sahip Diyanetin yoksullara verdiği vaazlar bu tabloyu zaten gözler önüne seriyor." eleştirisinde bulundu.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, söz konusu teklifle, hac ve umre faaliyetleriyle ilgili olarak Diyanet Vakfınca açılacak hac ve umre hesabına ödemelerin yapılacağını ancak bu ödemelerin ve hesapların denetlenmesiyle ilgili yetkinin Cumhurbaşkanınca yetkilendirilmiş denetim elemanlarına bırakıldığına dair bir hükmün olduğunu söyledi. Arı, "Türkiye'deki hac ve umre faaliyetiyle ilgili Diyanet Vakfınca yapılacak hizmetler, Sayıştay'ın denetiminden uzaklaştırılmış durumda." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Anayasa Mahkemesi'nin rektör atamalarına ilişkin iptal kararını hatırlattı. Teklifte bu duruma ilişkin düzenlemelerin yer aldığını anımsatan Emir, "Beklemiş 70'e yakın rektör atamış son gün bize getiriyor 'Alelacele geçirin bunu' diyor bunun adı şantaj." sözlerini sarf etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü ise teklifin ilk 9 maddesinin Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili düzenlemeleri içerdiğini söyledi.

Teklifin 7. maddesine işaret eden Üçüncü, söz konusu madde ile yurt dışında görev yapacak din görevlilerinin özlük haklarının iyileştirileceğini vurguladı. Üçüncü,"Söz konusu maddede öngörmüş olduğumuz iyileştirmeyle hem istihdamı kolaylaştıracağız, aynı zamanda insanlarımızın ana vatanıyla bağını inşallah daha da pekiştireceğiz." dedi.

Konuşmaların ardından teklifin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, daha sonra birleşime ara verdi.

Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Kurtulmuş, birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *