Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 16. Zirve Toplantısı'na katılmak üzere Özbekistan'ın başkenti Taşkent'e gelen Pakistan Başbakanı Kakar, Türkiye-Pakistan ikili ilişkileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Türkiye'nin sorunun çözümü için garantörlük mekanizması önerisi, çoğunluğu Afgan düzensiz göçmenlerin Pakistan'dan gönderilmesi ve Hindistan'la ilişkiler hakkında AA'ya değerlendirmelerde bulundu.
TÜRKİYE, İRAN VE PAKİSTAN DİKKAT ÇEKEN ÖNERİ
SORU: Hindistan ve Pakistan arasındaki diplomatik ilişkiler 5 Ağustos 2019'dan bu yana gergin ve ticaret durma noktasına geldi. İki ülke arasındaki 3 bin 323 kilometrelik geniş sınır göz önüne alındığında, bu mevcut durumun sürdürülebileceğine inanıyor musunuz ve Hindistan ile Pakistan arasında gelecekteki diplomatik görüşmeler için herhangi bir iyimserlik var mı?
Kakar: Çok teşekkür ederim. İyimserlik konusuna gelince ben tabiatı itibarıyla iyimser bir insanım. Her ne zaman milletlerimiz arasında zorlu durumlar olsa da daima umudun olduğunu hissediyorum. Biz (Hindistan ile) inişli çıkışlı bir tarihe sahibiz. Farklı tarihlerde (Hindistan ile) çok zor dönemler yaşadık, üç defa savaştık. Bununla birlikte Hindistan ile Pakistan söz konusu olduğunda yaklaşık 2 milyarlık devasa bir nüfus söz konusu. Peki, 2 milyar insan sürekli bir savaş duygusu içinde kalabilir mi? Bu, sürdürülemez bir model gibi görünüyor ya da bu ilişkiler ne zaman normalleştirilebilir? O halde bunun nasıl normalleştirilebileceği kesinlikle iki ülkenin liderleri tarafından, seçkinleri tarafından, sivil toplumları tarafından, girişimci sınıfları tarafından araştırılması gereken bir cevap. (Bu durum) Toplumun her kesimi için bir zorluk. Bu ticari ilişkilerin veya başka türlü ilişkilerin ne zaman normalleşebileceğine dair kısa vadeli bir cevap veremem ama bölgenin karşılıklı olarak birbirinden faydalanması gerekiyorsa bu bölgenin geleceği (ilişkilerin normalleşmesi) budur.
SORU: Türkmenistan doğal gazını Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan'a taşımak üzere tasarlanan Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan (TAPI) doğal gaz boru hattı projesi 2017 yılında başladı. Bu projenin mevcut durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca, Pakistan ve Hindistan arasındaki ilişkilerin projenin geleceğini etkileyebileceğinden endişe ediyor musunuz?
Kakar: Türkmenistan, Pakistan ve Afganistan tarafında konuyla ilgili büyük bir istek var ve bu da projenin tasarımını kolaylaştırdı. Hindistan'a gelince, biz bu projenin Hindistan'ın ekonomisine ucuz ve sürdürülebilir enerji sağlayacak türde bir proje olduğunu düşünüyoruz. Ancak (Hindistan) tüm bu düzenlemenin dışında kalmayı tercih ederse bunu hala yapabilirler. Fakat benim kendi anlayışıma göre Hindistan olsun ya da olmasın, Türkmenistan gazı bu bölgenin ekonomik faydası için kullanılabilir. Biz de bu hedefe ulaşmaya odaklanmış durumdayız.
SORU: Son dönemde Hindistan ve Pakistan askerlerinin Keşmir sınırında çatışmalara girdiğine tanık olduk. Sınır boyunca yeniden başlayan bu çatışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kakar: Keşmir, Hindistan ve Pakistan arasında çözülmemiş bir meseledir ve Pakistan'ın geleneksel tutumu bu meselenin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına göre çözülmesi gerektiği yönündedir. Bu, Keşmir toprakları için değil, Keşmir halkı için ilkeli bir duruştur. (Keşmir halkı) Kendi geleceklerini, kaderlerini, kendi halklarının iradesine göre belirleme hakkına sahiptir ve Pakistan her zaman diplomatik ve siyasi olarak bu duruşu destekleyecektir. Bence Güney Asya'da ilişkilerin normalleşmesi için Keşmir'in ele alınması ve çözülmesi gereken bir mesele olduğu, tüm liderler (devlet liderleri) tarafından farkına varıldı.
SORU: Pakistan kısa bir süre önce, sayıları 1,7 milyonu aştığı bildirilen Afganistan vatandaşları da dahil olmak üzere düzensiz göçmenleri sınır dışı etme kararı aldı. Bu karar uluslararası toplumdan eleştiri ve tepkiler aldı. Pakistan bu eleştirilere nasıl yanıt veriyor. Bu dönemde düzensiz göçmenleri sınır dışı etme kararının alınmasına ne sebep oldu?
Kakar: Yasa dışı göç dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke tarafından teşvik edilmemiştir. Afganistan söz konusu olduğunda Orta Asya komşusu olsun veya İran, Çin ve Pakistan olsun, sınırın her iki tarafında da yaşayan insanlar var. Öyleyse neden, sadece bölgede değil, bölgenin ötesinde bile Avrupa, ABD veya diğer ülkeler olsun başka hiçbir ülke (yapmazken) Afgan ulusuna başka türlü davranması konusunda Pakistan'a özel muamele ediliyor? Her devlet diğer ülke vatandaşlarıyla (ilişkisinin) kural ve yasalara uygun olmasını ister. Biz bunu daha önce yapmalıydık. Bu konuda biraz geç kaldık. Ancak bu kez (başka ülke vatandaşlarına) kural ve yasalara uygun şekilde davranma konusunda oldukça kararlıyız ve uzun vadede, dünyanın geri kalanı gibi normal bir düzene sahip olmanın Afganistan vatandaşlarının ve Pakistanlıların yararına olacağını düşünüyorum.
SORU: Türkiye, İsrail-Filistin ihtilafının çözümünü kolaylaştırmak için bir garantörlük mekanizması fikrini ortaya koydu ve garantör devletlerin İsrail, Hamas ve Filistin Fetih Hareketi ile ilişki kurmasını önerdi. Pakistan'ın bu öneri karşısındaki tutumu nedir?
Kakar: Pakistan olarak, Riyad'da düzenlenecek olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) özel oturumuna katılmayı dört gözle bekliyoruz. İİT'nin öncü bir üyesi olarak, İİT'nin Gazze'de yaşanan insani trajedilerin ve tüm İslam ülkelerinin ortak tepkisinin tartışılacağı ve şiddetin ve savaşın derhal durdurulmasını sağlayacak uygun bir forum olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanı sıra gıda, ilaç ve diğer ihtiyaçların temin edilebilmesi için insani yardım koridorunun derhal tesis edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bölgede bir insanlık trajedisi yaşanıyor ve bunun sadece bölgede değil, muhtemelen bölgenin ötesinde de yayılma etkisi olacaktır.
SORU: Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin mevcut durumu hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz? İlişkilerde iyileştirilmesi gerektiğine inandığınız alanlar var mı?
Kakar: Türkiye ve Pakistan'ın geleneksel olarak muhteşem ilişkileri var. Mevkidaşlarımızla halktan halka, hükümetten hükümete harika, fantastik ilişkilerimiz var. (İlişkilerimiz) Bu, kesinlikle herhangi bir ülkeyle tanık olabileceğimiz mükemmel (ilişki) formlardan biri oldu. Ben şahsen halihazırda koordinasyon ve işbirliğimizin olduğu birçok alan olduğunu düşünüyorum. Ancak bu geliştirilebilir. Hatta Türkiye, İran ve Pakistan arasındaki bağlantı meselesinin yeniden canlandırılabileceği koridorların geliştirilmesi gibi bazı fırsatlar da yaratılabilir. Bu da tüm uluslara ve tüm bölgeye pek çok fırsat sunacaktır ve bunu bölgedeki tüm insanların ortak yararı için kullanabiliriz. AA