ABD hükümetinin, Güney Afrika'daki beyaz çiftçilerin topraklarına el konulduğu iddiasıyla HIV/AIDS programı bütçesinin yüzde 17’sini oluşturan PEPFAR yardımını kesme kararı, ülkede büyük tepkiyle karşılandı.
Toprak Reformu ve Beyaz Çiftçilerin Durumu
Güney Afrika’nın 63 milyonluk nüfusunun yüzde 8’ini oluşturan beyaz kesim, 2025 itibarıyla ülkenin 100 milyon hektarlık tarım arazisinin yüzde 60’ından fazlasına sahip olacak. 1994’te apartheid rejiminin sona ermesiyle siyahi çiftçilere toprak dağıtımı, hükümetin öncelikli gündem maddelerinden biri haline gelmişti.
Bu süreci hızlandırmak amacıyla geçen ay Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa tarafından imzalanan "2024 tarihli Toprak Kamulaştırma Yasası", hükümete, beyaz çiftçilere ait toprakları tazminatsız kamulaştırma yetkisi verdi. ABD'nin bu gelişmenin ardından Güney Afrika'ya yönelik mali yardımları durdurma ve beyaz Güney Afrikalı çiftçilere mülteci statüsü sağlanması için çalışma yürütme kararı alması, ülkede yoğun tartışmalara neden oldu.
Güney Afrikalılar Ne Düşünüyor?
"Güney Afrika Egemen Bir Devlet, Trump Saygı Duymalı"
Cape Town’da yaşayan Güney Afrikalı Derick, 17. yüzyıldan itibaren Avrupalı sömürgecilerin yerli halkların topraklarına el koyduğunu ve hatta soykırıma maruz bıraktığını belirterek, "Bu topraklar yeniden dağıtılmalı." dedi.
ABD’nin kararına tepki gösteren Derick, "Güney Afrika egemen bir devlet ve Donald Trump buna saygı duymalı. Güney Afrika'da olanların ABD ile alakası yok. Kendi işlerine bakmaya devam etsinler." ifadelerini kullandı.
Maden zengini Güney Afrika’nın kitlesel işsizlik, yaygın yoksulluk ve yüksek suç oranları gibi ciddi sorunlarla boğuştuğunu vurgulayan Derick, "Halkımıza karşı geçmişte soykırım işlendi. Eğer bu telafi edilmezse, beyaz, siyahi, yerli halkların uyum içinde yaşayacağı bir Güney Afrika’yı birleştiremeyiz." dedi.

"Toprak Halka Dağıtılmalı"
Güney Afrikalı Faiza ise "Tazminatsız toprak kamulaştırması gerçekleşirse, bu topraklar halka dağıtılmalı, hükümetin elinde kalmamalı." ifadelerini kullandı.

"HIV/AIDS Hastaları İçin Büyük Bir Kaynak Kaybı"
Güney Afrikalı Phiwe, ABD'nin fon kesme kararını talihsizlik olarak nitelendirerek, "Trump’ın özellikle dezavantajlı insanlar için gelen tüm fonları durdurmayı başarması büyük bir felaket. Aile sağlık hizmetlerini ortadan kaldırması herkesi kötü etkiledi." dedi.
Ülkede HIV/AIDS hastalarının özel sağlık hizmetlerine erişimde zaten büyük zorluk yaşadığını belirten Phiwe, "Büyük bir fon krizi yaşıyoruz ve bu çok kötü bir durum. Başkan Cyril Ramaphosa’nın bu konuda adım atmasını umuyoruz." ifadelerini kullandı.
"İnsanlar Gemiyi Terk Etmeden Önce Düşünmeli"
Güney Afrikalı Mozone, PEPFAR fonlarının kesilmesinin büyük bir sorun yaratacağını belirterek, "HIV ile doğan bebeklerimiz var. Ne olacağını zaman gösterecek ama şu an kimse tepki göstermiyor, herkes sessiz." dedi.
İsmini vermek istemeyen beyaz bir Güney Afrikalı ise ABD'nin mülteci programı hakkında konuşarak, "Bu mülteci programına başvurmayı düşünmüyorum. ABD’de işlerin güllük gülistanlık olacağını sanmıyorum çünkü bu program birçok şart ve koşulla gelecektir. İnsanlar gemiyi terk etmeden önce neye imza attıklarını iyi bilmeli." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Güney Afrika Yardımlarını Durdurma Kararı
Beyaz Saray, 8 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Güney Afrika’nın "2024 tarihli Toprak Kamulaştırma Yasası", İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı "soykırım" davası ve İran ile "yakın ilişkileri" gerekçe göstererek, ülkeye yönelik yardımların durdurulacağını duyurdu.
ABD’nin resmi verilerine göre, 2023’te Güney Afrika’ya yaklaşık 440 milyon dolar bütçe ayrılmıştı. Güney Afrika hükümetine göre, HIV/AIDS programının yüzde 17’sini oluşturan PEPFAR yardımı hariç, ABD’den başka bir fon alınmıyor.