Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Türk Ermeni Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Haluk Selvi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk-İslam dünyasının birçok kanayan yarası bulunduğunu, bunlardan birinin de Karabağ sorunu olduğunu hatırlattı.
Karabağ'ın 1992'den bu yana Ermenistan'ın işgali altında olduğunu anımsatan Selvi, Karabağ sorununun en önemli ayağının, 1992'de Hocalı'da yaşanan hadiseler olduğunu anlattı.
Selvi, Türkiye'nin, Karabağ sorunu ve Hocalı katliamını unutmadığını, bu durumun Türkiye'nin dış politikasında önemli bir yeri olduğunu vurguladı.
Uluslararası alanda Azerbaycan'ın yanında bulunan birinci sıradaki ülkenin Türkiye olduğunu belirten Selvi, 1992 yılında eski Sovyet Rusya'nın Kafkasya'da dağılma döneminde Hocalı katliamının yaşandığını ve Ermenistan tarafından Türklere karşı bir vahşet uygulandığını anlattı.
Selvi, eski Sovyet Rusya'nın bölgeden çekilirken arkasında ihtilaflı bir coğrafya bırakmak istediğini, Azerbaycan Türkleri ve Ermeniler arasında bu iki ülkenin bağımsız güçlü bir hale gelememesini ve kendisine ihtiyaç duymasını hedeflediğini kaydetti.
Dönemin Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un hiç beklenmedik bir zamanda Azerbaycan'a ait Karabağ özerk bölgesini Ermenistan'a devrettiğini duyurduğunu ifade eden Prof. Dr. Selvi, "Karabağ bölgesinin nüfusunun yüzde 75'i Türk'tü. Bu bölgeyi giderayak Ermenistan'a devretmesi de bu stratejiye dayanıyordu. Sovyet Rusya, 1918'deki politikasını 1992'de yeniden uyguluyordu. 1918'de Erzurum, Van, Gümüşhane ve Bayburt'ta Ermeni komitecilerin yaptığı katliamın aynısını 1992'de silahlarını Ermenistan'a bırakarak gerçekleştirdi." diye konuştu.
"Karabağ sorunu kanayan yaralarımızdan biri"
Selvi, 1992'de Hocalı'nın kuşatma altında olduğunu; insanların soğuktan ve açlıktan öldüğünü, Ermenilerin orada yaklaşık 700 masum insanın canına kıyıp katliam yaptığını dile getirdi.
Hocalı'da 1992'de yapılan katliamın, 1948 Soykırım Sözleşmesi'nin tanımına uyduğuna dikkati çeken Selvi, "O günden bu yana Azerbaycan, dünyaya haykırıyor; 'Bu bir insan hakları ihlali değil, bu bir soykırım' diyorlar. Karabağ nüfusunun yüzde 75'i Azerbaycan Türkleri'ydi fakat bundan 3 yıl sonra Karabağ'da nüfus tersine döndü. Yüzde 75'i Ermeni, yüzde 25 Türk oldu." ifadelerini kullandı.
Selvi, 1998'de Birleşmiş Milletler'in, Ermenistan'ın Karabağ'ı haksız bir şekilde işgalini kabul ettiğini, bazı Avrupa ülkelerinin ise bunu tanımadığını, Türkiye ve Azerbaycan'ın ise Ermenilerin düşmanlığıyla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Karabağ sorununun, Türkiye'nin de meselesi olduğunu ifade eden Selvi, "Karabağ sorununda en güçlü tavrı ortaya koyan ülke Türkiye. Kanayan yaralarımızdan biri. Karabağ'a; Suriye, Halep, Kerkük, Süleymaniye kadar ve ondan daha fazla üzülüyoruz, bizim bir parçamız bu coğrafya. Ermenistan'a bu meseleden fiilen yaptırım uygulayan tek ülke Türkiye. Bu durum BM'ye delilli bir şekilde sunuluyor fakat kabul görmüyor. Hak, güçlüden yana. Hocalı konusunda haklı olan Azerbaycan Türkleri'dir. Biz de Türkiye olarak mazlum ve haklıların yanındayız. Bu hak gasbının iade edilmesini istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Güç birliğine ihtiyacımız var"
Haluk Selvi, İslam alemine karşı Avrupa'da büyük bir propaganda yürütüldüğüne işaret ederek buna karşı bilgilenme ve bilgilendirmenin önemine işaret etti.
Aksi takdirde bu kara propagandanın İslam alemini hiç hak etmediği bir noktaya götürebileceğine dikkati çeken Selvi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye; Kafkasya, Orta Doğu ve tüm dünyada Azerbaycan'ı Hocalı soykırımı konusunda en kuvvetli şekilde destekleyen devlettir, bu böyle de olacak. Bu konuda güç birliğine ihtiyacımız var. Ermenistan eli kanlı, saldırgan ve yok edici bir ülke fakat Avrupa'ya sözde masum yüzünü gösteriyor. Ezilen ve yok edilen bir devlet moduna giriyor. Bu iki yüzlülüğe karşı yapılacak tek şey, Türkiye ve Azerbaycan için güçlü ve birlik olmak. Bu iki yüzlülük ancak güçlü bir dış politikayla güçlü askeri ve ekonomik bir yapıyla çözülebilir. Birliğimizi, milli beraberlik duygusuyla bizi birleştiren noktaları unutmadan sağlam temeller inşa ederek yürümek zorundayız." ifadelerini kullandı.
Hocalı katliamı
Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, 26 Şubat 1992'de eski Sovyet ordusunun 366. Motorize Alayı ile Azerbaycan'ın Hocalı şehrini işgal ederek 63'ü çocuk, 106'sı kadın, 70'i yaşlı olmak üzere 613 kişiyi katletti. Katliamdan 76'sı çocuk, 487 kişi ağır yaralı kurtuldu.
Ermeni güçleri bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden haber alınamadı.AA