Manzini, Kovid-19'un İtalya ve Türkiye ekonomik ilişkileri üzerindeki etkilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın sürecinin, AB ile Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşmasının revizesine katkıda bulunmasını ümit ettiklerini aktardı.
Manzini, şunları kaydetti:
"AB, ekonomik sınırlarını biraz daha koruma altına almaya teşebbüste, bunu görüyoruz. İşte bu Green Deal komisyonunun kurulması ve benzeri... Bütün bunlar biraz koruyucu önlemler gibi gözüküyor. Biz ise serbest ticaret taraftarıyız. Ticaretin; her zaman zenginlik kaynağı olduğunu, refah seviyesinin yükseltilmesinde aktif, önemli rol oynadığını biliyoruz. O açıdan biz böyle daha koruyucu bir ekonomik blok kuruluyorsa onun parçası olmalıyız, olabiliriz de ve bu Avrupa'nın yararınadır. Bunu gidip Brüksel'e anlatmamız lazım, bu yönde birtakım planlarımız var. İşin siyasi ayağı da var tabi kaçınılmaz olarak ama bizim orada bir rolümüz yok. Gidip Avrupa'ya 'bu kazan-kazan ilişkisidir. Türkiye'yi bu Avrupa ekonomik blokunun içinde öngörün, planlarınızı ona göre yapın' diyoruz ve diyeceğiz de."
"İtalyan şirketleri, Türkiye ile 3'üncü pazarlarda ortak iş yapabilir''
İtalya'da Türkiye ile iş birliği içinde 3'üncü pazarlara girme isteği bulunduğunu ifade eden Manzini, "İtalyan şirketleri, bunun önemini görüyorlar. Bilhassa Orta Doğu ve Asya'nın bazı ülkelerinde... Hatta Türkiye'nin Afrika ile geliştirdiği birtakım ilişkiler üzerine onlar da bunun bir parçası olabilir. İşin başındayız fakat daha fazla yapılabilir. Tabii salgın daha bitmedi. Biz birtakım planlar yapıyoruz ama ne olacağı bilinmiyor. Önceliğimiz, hem üretim hem de turizm açısından ekonomik çarkların dönmesinin sağlanması." şeklinde konuştu.
Oda olarak ikili ilişkilerin daha da gelişmesi için canla başla çalıştıklarını belirten Manzini, "Salgınla ekonomi çarklarının durması ister istemez bir gerilime neden oldu. Odamız, 135 senedir faaliyet gösteriyor ve bu zaman diliminde önemli başarılar elde etti. Bugün İtalya-Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi 20 milyar dolar civarında. Bu da AB ülkeleri arasında Almanya'dan sonra Türkiye'nin en yüksek ticaret hacmi ve tesadüf değildir." ifadelerini kullandı.
"Kobi'ler arası ilişkileri geliştirebiliriz''
Livio Manzini, iki ülke ticaret hacminin kabaca "10 milyara 10 milyar dolar" gibi bir denge içinde olduğunu aktararak, Çin ve Rusya gibi Türkiye ile ticaret hacimlerinde büyük farklılıklar olan ülkelere göre bu dengeli durumun, İtalya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin derinliğine işaret ettiğini söyledi.
Salgından dolayı gerilemiş olan ekonomik aktiviteleri bir an evvel salgın öncesi seviyeye getirme amacında olduklarını belirten Manzini, şöyle konuştu:
"Seneye iyi başlamıştık ve fena değildik. Bilhassa iki ülkede de çok önem arz eden KOBİ'ler arasındaki ilişkileri geliştirebilir, orada önemli rol oynayabiliriz. Şimdi fuarlar durdu. 2021'e kadar da fuar aktivitesi olmayacak. Sanal fuarlar, ki bizim Ticaret Bakanlığımız da çok önem veriyor, genel olarak sanal ortamda aktif rol oynayabileceğimizi düşünüyoruz. İtalya'daki ve dünyadaki İtalyan ticaret odalarıyla temastayız. Bu bakımdan bütün bu ağı kullanarak ikili ilişkilerin gelişmesinde ve tekrar normale dönmesi için aktif olmak istiyoruz ve bunu yapabileceğimizi düşünüyorum."
"Salgın süreci, yeni iş birliklerinin, oluşmasında etkili olacak''
İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Manzini, Türkiye'nin uluslararası tedarik zincirinde önemli bir konumda bulunduğunu vurgulayarak, "Daha önemli bir rol oynayabilir, bu muhakkaktır. Çünkü eninde sonunda bu salgın böyle bir şey gösterdi. Bir ülkeye bağlı olmak tehlikelidir ve bu yüzden çeşitlendirmek lazım. Coğrafi konum olarak daha yakın bir ülkeyle çalışmak daha kolay ve emniyetlidir." diye konuştu.
AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının modernleşmesi ve yenilenmesi gerektiğini belirten Manzini, şunları kaydetti:
"Bunun revize edilmesi gerekiyor ama mevcut olması sağlam bir temeldir. Bunun üstünde tedarik zinciri açısından daha sağlam bir iş birliği yapılacaktır. Salgın, bu noktada pozitif bir etki yapabilir diyebiliriz ama bu bir günde olacak şey değil. Şimdiden çalışmak gerekiyor. Bunun meyvelerini 2021 sonuna doğru görürüz. Çalışma çok detaylı olacaktır. Erkenden başlanılması gerekiyor."