Türkgün Dünya KDC'de Joseph Kabila hakkında soruşturma açıldı: M23 ile bağlantılar gündemde

KDC'de Joseph Kabila hakkında soruşturma açıldı: M23 ile bağlantılar gündemde

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde eski Cumhurbaşkanı Joseph Kabila, vatana ihanet suçlamasıyla soruşturma altına alındı. M23 isyancı grubu ile işbirliği yaptığı iddiaları üzerine Kabila'nın varlıkları dondurulurken, partisinin faaliyetleri de durduruldu.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) eski Cumhurbaşkanı Joseph Kabila hakkında "vatana ihanet" suçlamasıyla soruşturma açıldı.

KDC Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, Kabila'nın, ülkenin doğusundaki birçok şehrin kontrolünü ele geçiren 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grupla işbirliği içinde olduğu gerekçesiyle hakkında vatana ihanet soruşturması açıldığı duyuruldu.

Açıklamada, soruşturma kapsamında, Kabila'ya ait taşınmazlar, banka hesapları ve diğer varlıkların dondurulduğu bildirildi.

KDC İçişleri Bakanlığı açıklamasında da Kabila'nın liderliğini yaptığı Halkın Yeniden Yapılanması ve Demokrasi Partisi'nin (PPRD), ülkede yaşanan çatışmalara sessiz kaldığı ve isyancı gruplarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle tüm faaliyetlerinin durdurulduğu belirtildi.

PPRD Genel Sekreteri Ferdinand Kambere, yaptığı açıklamada, hükümetin kamuoyunu yönlendirmek, kendi suistimallerini gizlemek ve muhalefeti sindirmek için uydurma hikayeler ürettiğini savundu.

Joseph Kabila

Kabila, 2001'de babası eski Cumhurbaşkanı Laurent Desire Kabila'nın suikasta uğramasının ardından, henüz 29 yaşındayken cumhurbaşkanı olmuştu. İki dönem üst üste seçim kazanarak görevini sürdüren Kabila, 18 yıl boyunca ülkenin en güçlü siyasi figürü olarak kalmıştı.

Görev süresi 2016'da sona ermesine rağmen, seçimlerin güvenli biçimde yapılamayacağını öne sürerek iki yıl daha iktidarda kaldı ve Aralık 2018'de düzenlenen seçimlerle görevini mevcut Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi'ye devretmişti.

Kabila, 2023'te eğitim amacıyla gittiği Güney Afrika'dan, ülkesindeki güvenlik krizine çözüm arayışına katkı sağlamak üzere geçen hafta döndüğünü açıklamıştı.

KDC'deki çatışmalar

M23 üyeleri, yılbaşından bu yana devam eden saldırıları sonucu Güney-Kivu eyaletinin başkenti Bukavu, Kuzey- Kivu eyaletinin başkenti Goma başta olmak üzere birçok bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

KDC'nin doğusundaki çatışmalar nedeniyle yılbaşından bu yana yaklaşık 1 milyon kişi yerinden oldu, 7 bin kişi hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler ve KDC'nin, M23'e destek vermekle suçladığı Ruanda ise iddiaları reddediyor.

KDC'nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009'da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla "23 Mart Hareketi" adı altında ortaya çıkan grup, "M23" şeklinde anılmaya başlanmıştı.

M23, büyük ölçüde Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *