Pakistan Başbakanı İmran Han, İslamabad'ın, İran ve Suudi Arabistan arasındaki bölgesel gerilimleri sonlandırmak için her türlü çabayı gösterdiğini, çünkü kontrolden çıkmaları halinde Pakistan için felaket olabileceğini söyledi.
Pakistan Başbakanı İmran Han, Alman medya kuruluşu Deutsche Welle'e (DW) İran ile Suudi Arabistan arasındaki bölgesel gerilimle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Suudi Krallığı'nın Pakistan'ın en büyük arkadaşlarından biri olduğunu belirten Han, anca İslamabad'ın Tahran'la da her zaman iyi ilişkileri sürdürdüğünü söyledi.
Han, iki rakip güç bölgede hakimiyet için mücadele ederken Pakistan'ın taraf tutmadığını, gerilimi bitirmek için çalıştığını belirtti.
İran-Suudi Arabistan çatışması Pakistan için felaket olur
Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştiğininde emin olmak için Pakistan'ın elinden geldiğini yaptığını söyleyen Han, 'Suudi Arabistan ile İran arasındaki askeri çatışma Pakistan için felaket olacaktır.' dedi.
Han, İslamabad'ın arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu ima ederken, bölgenin başka bir çatışmayı göze alamayacağını söyledi.
3 Ocak'ta İranlı üst düzey komutan Kasım Süleymani'nin ABD saldırısında öldürülmesinin ardından İran, ABD birliklerinin bulunduğu Irak'taki El Esed hava üssüne misilleme saldırısı düzenlemişti.
Pakistan Başbakanı Han, gerilimlerin yeni çatışmalara yol açmaması için Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi'nin 'barış için rol alacaklarını ve olası bir savaşta taraf tutmayacaklarını' izah etmek için İran ve Suudi Arabistan makamlarıyla görüşmesini istedi.
Han ayrıca, ordunun komuta kademesine de, ülkelerin askeri makamları ile görüşerek durum değerlendirmesi yapmaları emrini vermişti.
'Pakistan bir daha asla savaşın bir parçası olamaz'
İmran Han, geçtiğimiz hafta ABD - İran gerilimi ile ilgili, "Pakistan barış için rolünü oynamaya hazır, ancak bir daha asla savaşın bir parçası olamaz.' açıklamasında bulunmuş ve Kureyşi'yi BM'nin harekete geçmesi için bastırmak üzere görevlendirmişti.
BM Güvenlik Konseyi'ni krizin çözümüne yardım etmeye çağıran Dışişleri Bakanı Kureyşi, krizin diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini ve bölgenin "başka bir savaşı göze alamayacağını" söyledi.