Türkgün Dünya Lübnanlı Dürzi lider Canbolat'tan Suriye'deki Dürzilere uyarı: "Bölünme için takoz olarak kullanılmayın!"

Lübnanlı Dürzi lider Canbolat'tan Suriye'deki Dürzilere uyarı: "Bölünme için takoz olarak kullanılmayın!"

Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat, Muhtara'daki anma töreninde Suriye'deki Dürzilere tarihi hatırlatmalarda bulunarak, "Suriye'nin bölünmesi için takoz olarak kullanılmayın" uyarısında bulundu. Ayrıca, Lübnan'ın birliğine ve Arap kimliğine vurgu yaptı.

Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat, Muhtara'daki anma töreninde Suriye'deki Dürzilere tarihi hatırlatmalarda bulunarak, "Suriye'nin bölünmesi için takoz olarak kullanılmayın" uyarısında bulundu. Ayrıca, Lübnan'ın birliğine ve Arap kimliğine vurgu yaptı.

KAYNAK: AA

Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat, Suriye'deki Dürzilere tarihi hatırlatmalarda bulunarak, "Suriye'nin bölünmesi için bazılarınızın takoz olarak kullanılmasından sakının." dedi.

Cebel-i Lübnan bölgesinde Dürzilerin yoğun yaşadığı Muhtara'da İlerlemeci Sosyalist Partisi, Velid Canbolat'ın babası Kemal Canbolat'ın ölümünün 48. yılı dolayısıyla anma töreni düzenledi.

Eski İlerlemeci Sosyalist Partisi Başkanı Canbolat, törendeki konuşmasında 48 yıldan beri 16 Mart tarihlerinde Kemal Canbolat'ı mezarı başında anarak mücadelelerini sürdürdükleri mesajı verdiklerini ifade etti.

Masum insanların Muhtara bölgesi ve dışında haksız ve haince saldırılara maruz kaldığını dile getiren Canbolat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uzun bir aradan sonra Suriye'ye güneş doğdu, özgürlük güneşi doğdu. Despot ve baskıcı rejimin 54 yıl sonra düşmesiyle Suriye halkı özgürlüğüne kavuştu. Suriye'deki Ahmed Şara liderliğindeki yeni yönetim de Kemal Canbolat'ın suikastı sorumlusu (eski Hava İstihbarat Şefi Tümgeneral) İbrahim Huveyce'yi yakaladı. Bu kara günde kendi adıma ve ailem adıma, geleneksel hale gelen anma törenlerine son veriyoruz, çünkü her ne kadar uzun sürdüyse de adalet yerini buldu."

İlerlemeci Sosyalist Partisi olarak Lübnan'ın birliğinden yana tutumlarını vurgulayan Canbolat, Lübnan'ın "Arap kimliğine bağlı kalması" çağrısında bulundu.

Güneydeki İsrail işgalinin tamamen sona ermesi ve iki ülke arasındaki sınırların da uluslararası kararlar doğrultusunda belirlenmesini talep eden Canbolat, Lübnan ile Suriye arasındaki ilişkilerin de yeni kurallar üzerinde inşa edilmesi ve hem deniz hem de kara sınırlarının belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Suriye'de bir asır önce Fransız sömürgesine karşı direnen Dürzi lider Sultan el-Atraş'ı hatırlatan Canbolat, Suriye'deki Dürzilere hitaben şunları kaydetti:

"Sultan Atraş'ın 100. yılında Arap kimliğinizi koruyun. Suriye'nin Golan topraklarına karşı işgal, sömürge ve manda yönetimine karşı Suriyeli ve Arap vatandaşlarla olan ortak tarihi mücadelenizi koruyun. İslami mirasınızı koruyun, Siyonist sızmalara karşı dikkatli olun ve Suriye'nin bölünmesi için bazılarınızın takoz olarak kullanılmasından sakının. Fikri, mücadeleci ve siyasi tarihinize sahip çıkın."

Bazı Dürzilerin İsrail'e gitmelerine de tepki gösteren Canbolat, "Dini ve dini olmayan ziyaret de Filistin ve Golan topraklarındaki işgali ortadan kaldırmış olmayacak." dedi.

İsrail basını, Suriye’deki Dürzi topluluğundan yaklaşık 100 kişilik bir grubun İsrail’e geçtiğini ve bunun 52 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk ziyaret olduğunu duyurmuştu.

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Türkiye'nin ihracatında en fazla artış BAE'ye gerçekleşti

Türkiye'nin ihracatında en fazla artış BAE'ye gerçekleşti

Türkiye'nin şubat ayında ihracatının değer bazında en fazla arttığı ülke 268,8 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu.

Türkiye'nin şubat ayında ihracatının değer bazında en fazla arttığı ülke 268,8 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu.

KAYNAK: AA

Türkiye ve BAE arasında son dönemde ikili ilişkilerin kayda değer bir şekilde iyileşmesi, ekonomik iş birliği kapsamında atılan adımlar, Türkiye'nin ülkeye yaptığı ihracat rakamlarına da yansıdı.

Türkiye'nin ayrıca geçen ay Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Abu Dabi'de düzenlenen IDEX 2025 Uluslararası Savunma Fuarı ve Konferansı'nda Türk savunma sanayi şirketlerinin stratejik anlaşmalara imza atması da iki ülkenin hem diplomatik hem de ticari ilişkilerine katkıda bulundu.

AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin geçen ay ihracatının değer bazında en fazla arttığı ülke 268,8 milyon dolarla BAE oldu.

İhracat artışında BAE'yi 91,9 milyon dolarla Ürdün, 73,2 milyon dolarla Yunanistan, 69 milyon dolarla İspanya, 56,5 milyon dolarla Slovakya takip etti.

Türkiye, şubat ayında Ürdün'e, 157,5 milyon dolarlık, Yunanistan'a 273,5 milyon dolarlık, İspanya'ya 770,4 milyon dolarlık, Slovakya'ya 121,7 milyon dolarlık dış satım yaptı.

BAE en fazla ihracat yapılan 8. ülke oldu

Geçen ay BAE 599,6 milyon dolarla Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı 8. ülke oldu.

Türkiye'nin en fazla dış satım gerçekleştirdiği ülkeler 1,5 milyar dolarla Almanya, 1,1 milyar dolarla İtalya, 986,7 milyon dolarla Birleşik Krallık, 929,4 milyon dolarla ABD, 884,9 milyon dolarla Irak olarak sıralandı.

Sektörel olarak bakıldığında BAE'ye en fazla ihracatı 411,7 milyon dolarla mücevher sektörü gerçekleştirdi.

Mücevher sektörünü, 25,6 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 17,4 milyon dolarla elektrik ve elektronik, 15,4 milyon dolarla hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri, 14,2 milyon dolarla gemi yat ve hizmetleri izledi.

Mücevher sektörü, ülkeye ihracat artışında da zirvede yer aldı.

Sektörün BAE'ye dış satımı şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre 275 milyon dolar arttı.

İhracat artışında bu sektörü 6,4 milyon dolarla çelik, 4,6 milyon dolarla elektrik ve elektronik, 3,1 milyon dolarla gemi yat ve hizmetleri, 2,8 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri takip etti.

Ülkeye çelik sektörü geçen ay 13,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Bu arada ülkeye su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünü ihracatı 11,5 milyon dolar, otomotiv endüstrisinin ihracatı 5,4 milyon dolar, halı sektörünün ihracatı 2,8 milyon dolar, makine ve aksamlarının ihracatı 2,6 milyon dolar, kuru meyve ve mamulleri sektörünün ihracatı 1,9 milyon dolar, meyve sebze mamullerinin ihracatı 1,4 milyon dolar azalış kaydetti.

En fazla ihracat İstanbul'dan gerçekleşti

BAE'ye şubat ayında en fazla dış satımı 295,1 milyon dolarla İstanbullu şirketler yaptı.

İstanbul'u 208,2 milyon dolarla Çorum, 14,3 milyon dolarla Trabzon, 11,8 milyon dolarla İzmir ve 9,3 milyon dolarla Bursa takip etti.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Akarca, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "BAE, Türk yatırımcılar için enerji, yenilenebilir enerji, altyapı, lojistik, finans, turizm, sağlık, bilişim ve dijital endüstriler gibi birçok alanda büyük fırsatlar sunuyor. Özellikle 'Abu Dhabi 2030 Planı' çerçevesinde 200 milyar dolarlık yatırım planları bulunmakta olup, bu yatırımların önemli bir kısmı petrol dışı sektörlere yönelik olacaktır. Bu durum, Türk yatırımcıları için büyük bir fırsat oluşturuyor." ifadelerini kullandı.

Enerji ve yenilenebilir enerji sektörünün BAE'nin stratejik hedeflerinin başında yer aldığını belirten Akarca, ülkenin geleneksel enerji kaynaklarının yanı sıra, özellikle güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji projelerine de büyük yatırımlar yaptığını söyledi.

Türk firmalarının bu alanda BAE'nin büyüyen pazarında aktif rol alabileceğini ve çevre dostu enerji projelerine katkı sağlayabileceğini aktaran Akarca, "Altyapı sektörü de BAE için önemli bir alan olup, özellikle "Abu Dhabi 2030 Planı" çerçevesinde inşaat, mühendislik ve altyapı teknolojileri alanlarında pek çok yeni proje hayata geçiriliyor. Bu projeler, Türk şirketlerinin katılımı için geniş fırsatlar sunuyor." dedi.

"Türk yatırımcıları için cazip fırsatlar oluşturuluyor"

Akarca, BAE'nin lojistik ve ulaşım sektöründe de stratejik bir konumda olup, dünya çapında önemli bir ticaret merkezi olarak yükseldiğini dile getirdi.

Ülkedeki gelişmiş havaalanları, limanlar ve kara ulaşım altyapısının Türk yatırımcılar için büyük potansiyel taşıdığını vurgulayan Akarca, "Türk firmaları, bu güçlü altyapıyı kullanarak bölgesel lojistik ve taşıma hizmetleri sunma fırsatı bulabilirler. Ayrıca, BAE'nin finans sektöründe sağladığı güçlü altyapı ve uluslararası finansal serbest bölgeleri, Türk yatırımcıları için cazip fırsatlar oluşturuluyor." diye konuştu.

Akarca, Türk sağlık sektörünün tıbbi cihazlar, ilaçlar ve sağlık hizmetleri sunumu gibi alanlarda BAE pazarına girebileceğini aktardı.

Bilişim ve dijital endüstrilerin BAE'nin gelecekteki büyüme alanlarından bir tanesi olduğunu dile getiren Akarca, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Akıllı şehir projeleri, yapay zeka ve siber güvenlik gibi dijital dönüşüm alanlarında BAE, hızla gelişen bir pazar sunuyor. Türk teknoloji firmaları, yazılım geliştirme, dijital dönüşüm projeleri ve veri merkezleri gibi alanlarda bu fırsatları değerlendirebilirler. BAE'nin güçlü altyapısı, serbest ekonomi politikaları ve düşük vergi oranları, Türk yatırımcılar için cazip bir pazar oluşturmakta olup, Türk şirketlerinin BAE'deki fırsatları değerlendirmesi için oldukça uygun bir ortam sunuyor. Ayrıca, BAE hükümetinin Türk firmalarına yönelik teşvik edici politikaları, iş birliği yapmayı kolaylaştırmaktadır. Tüm bu faktörler, Türk firmalarının BAE pazarında güçlü bir yer edinmesini sağlayacak ve ikili ekonomik ilişkileri daha da ileriye taşıyacak."

Akarca, mücevher sektörünün BAE'ye olan ihracatta öne çıkan alanlardan biri olmakla birlikte, teknoloji, makine ve ekipman, gıda, inşaat malzemeleri, savunma sanayi, otomotiv, ilaç, dayanıklı tüketim malları ve kimya sektörlerinin de büyük potansiyel taşıdığını vurguladı.

Akarca, şunları kaydetti:

"Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, 2020'den bu yana Türkiye'ye yapılan doğrudan yabancı yatırımların yüzde 7,1'ini oluşturdu. Bu dönemde, KİK ülkeleri arasında Türkiye'ye ikinci en fazla doğrudan yabancı yatırımı Birleşik Arap Emirlikleri yaptı. DEİK/Türkiye-BAE İş Konseyi olarak, 2000 yılından bu yana Türkiye ve BAE arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için aktif çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle bilişim, sağlık, enerji ve gıda sektörlerinde iş geliştirme toplantıları düzenliyoruz. Ayrıca, üst düzey ziyaretler kapsamında, iş forumları, yuvarlak masa toplantıları, iş dünyası ve kamu ile yapılan B2B ve B2C görüşmeleri ile ikili ilişkileri daha da ileriye taşımayı amaçlıyoruz."

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *