Türkgün Dünya Maduro darbe girişiminden sonra bu sözleri söyledi

Maduro darbe girişiminden sonra bu sözleri söyledi

Venezuela Devlet Başkanı Maduro, "Bu darbe girişimi cezasız kalmayacak, ülkenin cumhuriyet başsavcısıyla konuştum. Bu iş için özel 3 ulusal savcı atadım." dedi.

Caracas
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, "Bu darbe girişimi cezasız kalmayacak, ülkenin cumhuriyet başsavcısıyla konuştum. Bu iş için özel 3 ulusal savcı atadım ve onlar şu an bu olaya karışan herkesi sorguluyor ve soruşturmayı yürütüyorlar." dedi.

Devlet Başkanı Maduro, başkent Caracas'taki devlet başkanlığı sarayı Miraflores'te Savunma Bakanı Vladimir Padrino ve Kurucu Meclis Başkanı Diosdado Cabello ile bir araya gelerek,"Ulusa Sesleniş" konuşması yaptı.

Nicolas Maduro, konuşmasının başında, darbe teşebbüsünü bastırması, sadakati ve disiplinli davranışı nedeniyle Venezuela ordusuna teşekkür etti.

Dün, La Carlota Hava Üssü'nde çıkan çatışmalara değinen Maduro, "Basında, La Carlota Askeri Hava Üssü'nün alındığına dair haberler çıktı ancak La Carlota Hava Üssü kesinlikle alınamadı. Tıpkı diğer askeri üsler gibi, La Carlota da alarm durumundaydı." diye konuştu.

Maduro, eski muhalif Leopoldo Lopez'in darbeyi yönettiğini belirterek, "Bugün sabah saatlerinde sosyal medyada, aşırı sağcı muhalif, faşist ve 18 yıldır bütün darbe girişimlerinde bulunan, ev hapsinden kaçan Leopoldo Lopez'in görüntüleri yayınlandı. Darbe teşebbüsünü özel olarak yönetiyordu ve daha sonra kendi kendini devlet başkanı ilan eden milletvekili Guaido, kaydettiği videoyla bir çağrı yaparak, askeri darbeye olan desteğiyle ortaya çıktı." dedi.

Nicolas Maduro, çıkan çatışmalarda muhalefetin ateşli silah kullandığına vurgu yaparak, "Biz onlarda ne tür silahlar olduğunu biliyorduk. 4 uzun menzilli makinalı tüfek, oldukça tehlikeli." ifadesini kullandı.

Güvenlik güçlerinin hedef alındığını söyleyen Maduro, "Biz sadece meydana gelecek karışıklığı, çılgınlığı düşündük. Ne arıyorlardı, bir çatışma mı. Orduyu oraya yağmamızı mı istiyorlardı? Ya orada 100-200 kişinin öldüğü bir felaket olsaydı? Bunu düşünmek oldukça önemli." dedi.

"Çatışmanın olduğu yere getirilen askerlerin yüzde 80'i kandırılmıştı"
Maduro, muhalefetin karışıklık çıkarmak istediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Soruyorum, bu durumdan yararlı çıkan kim? Venezuela mı, demokrasi mi, barış mı? Bu tip durumlarda kim ellerini ovuşturuyor? Şüphesiz, orada olan kişiler, milletvekilleri ve aşırı sağcı terörist Voluntad Partisinin faktörleri. Onlar oradaydılar, sosyal medya üzerinden yayınladıkları videoyla halkı anayasal hükümete karşı darbe yapmaya teşvik ediyorlardı. Bu darbe girişimi cezasız kalmayacak, ülkenin cumhuriyet başsavcısıyla konuştum. Bu iş için özel 3 ulusal savcı atadım ve onlar şu an bu olaya karışan herkesi sorguluyor ve soruşturmayı yürütüyorlar. Anayasa ve toplum huzurunu hedef almaktan yargılanacaklar."

Nicolas Maduro, çatışmalarda ikisi ağır yaralı albay olmak üzere en az 5 askerin yaralandığını açıkladı.

Çatışmaların çıktığı yere götürülen askerlerin kandırıldığını söyleyen Maduro, "Çatışmanın olduğu Altamira bölgesine getirilen askerlerin yüzde 80'i kandırılmıştı. Onlara çeşitli operasyonların yapılacağını söylediler ancak Leopoldo Lopez ve Juan Guaido'nun orada olduğunu gördüklerinde kandırıldıklarını anladılar." diye konuştu.

Venezuela Devlet Başkanı Maduro, askerlerin kandırıldıklarını fark ettiklerinde, askeri araçları oradan çıkararak darbecilere destek vermediklerini açıkladı ve darbecilerden kaçan askerlerin, oraya nasıl götürüldüklerini anlattıkları görüntüleri izletti.

Darbe girişimi
Venezuela'da 23 Ocak'ta kendini devlet başkanı ilan eden Meclis Başkanı Juan Guaido, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayımladığı 3 dakikalık bir videoyla, halka ve askerlere sokağa çıkma çağrısı yapmıştı.

Guadio, Caracas'taki La Carlota Hava Üssü yakınının etrafında bir grup askerle çektiği videoyu da Twitter hesabından yayımlamıştı. Başkent Caracas'ta bazı askeri birliklerin yolları kestiği, bazı yollarda da askeri araçların görüldüğü belirtilmişti.

Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez ise darbe girişimine karşı koyacaklarını belirterek, "Biz silahlı kuvvetler olarak anayasal düzeni savunmaya yemin ettik. Hain darbe girişimi karşısında teyakkuzdayız. Askeri birliklerde olağan dışı bir durum söz konusu değil, herkes komutanların emrindedir." açıklamasını yapmıştı.

ABD yönetimi ise Guadio ve taraftarlarının darbe girişimine tam destek veren açıklamalarda bulunmuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Saldırının perdesi aralanmalı

Saldırının perdesi aralanmalı

Kaynak: Yıldıray Çiçek

Özgür Özel, sicili oldukça bozuk bir kişi tarafından saldırıya uğrayarak büyük bir tehlike atlattı. Kendi öz evlatlarını öldürmüş ve daha pek çok suça karışmış birinin böyle bir eylemi gerçekleştirmesi, olayın ciddiyetini daha da artırmaktadır. Bu nedenle, saldırının hangi saiklerle yapıldığı ve arkasında başka kişi ya da grupların olup olmadığı en ince ayrıntısına kadar aydınlatılmalıdır. Saldırgan, ilk ifadesinde, “Daha önce yemek kartı için Cumhuriyet Halk Partisi’ne başvurdum, ancak partili olmadığım için bana yardım edilmedi. Bu nedenle uzun zamandır öfkeliydim,” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak, İstanbul’da geceliği 1500 TL olan bir otelde dört aydır konakladığı ortaya çıktı.

Saldırı anından hemen sonra, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun saldırgana “Sen kimsin oğlum?” diye sorduğu, saldırganın ise “Osmanlı çocuğuyum,” yanıtını verdiği basına yansıdı. Ancak, saldırganın öz abisi ve Zafer Partili olan Davut Tengioğlu, Halk TV’ye yaptığı açıklamada, “Kardeşim koyu bir Atatürkçüdür ve Osmanlı düşüncesine yakın değildir,” diyerek bu iddiayı yalanladı.

Bu kadar kirli bir sicile sahip bir kişiyi bile “Osmanlı çocuğu” ya da “Atatürkçü” etiketleriyle pazarlayarak halkı kamplaştırmaya çalışıyorlar ve bunda hızla başarılı oldular. Saldırganın “Osmanlı çocuğuyum” dediğini duyan bazı kesimler, sosyal medyada hemen kin ve nefret kusmaya başladı. Ardından, saldırganın abisinin “Kardeşim koyu bir Atatürkçüdür” açıklamasından sonra bu öfke diğer tarafa yöneldi. Oysa iki öz evladını öldürmüş bir katilin “Osmanlı çocuğu” ya da “Atatürkçü” olup olmaması bir yana, böyle bir suçlunun toplum tarafından nasıl kabul görebileceği sorgulanmalıdır. Böylesine ağır suçlar işleyen birinin öldüğünde toprak tarafından bile kabul edilmeyeceği düşünülmelidir.

Sırrı Süreyya Önder’in cenaze programında gerçekleşen bu saldırı, ilk anda, saldırganın görünümünden yola çıkarak, CHP içindeki kongre sonrası parti içi hesaplaşmaların bir sonucu olabileceği izlenimi uyandırdı. Zira kongreyi kaybeden bazı CHP’liler, olaya “sırtımızdan hançerlendik” gözüyle bakıyor. 

 

Şu an için saldırının hangi gerekçeyle gerçekleştiğine dair somut bir bilgi ortaya çıkmadığından, herkes sebep-sonuç ilişkisine dair spekülasyonlar üretiyor. CHP’nin temel bir sıkıntısı var. O da toplumsal dinamikleri anlayamaması ve gelişen olayları kavrayamamasıdır. Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi görüntüsünden bir türlü çıkamayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kalabalıkları görüp, onları kavgaya, yakmaya, yıkmaya davet edercesine konuşmalar yapması, aynı zamanda kendine yönelecek provokasyonlara da zemin hazırlamaktadır. Özgür Özel’in Saraçhane önünde topladığı kalabalıkların İBB binasına saldırması ve oraya toplanan kalabalık içindekilerle Özgür Özel’in ağız dalaşına girmesi buna bir örnektir. Polislerimize asitli, baltalı saldırılar ise olayın en vahim halidir. Ne demişler : Kontrol edemediğin güç güç değildir.

Özgür Özel’de ne kalabalıkları kontrol edecek bir tecrübe ne de onlara yön verecek ideolojik bir vizyon bulunuyor. Böyle birinin mikrofon tutkusuna kapılarak “asmalı-kesmeli” konuşmalar yapması, yalnızca provokatörleri harekete geçirmektedir. Yarattığı bu atmosfer, görüldüğü gibi dönüp kendisini vurmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu da benzer bir hataya düşmüştü. “YPG terör örgütü değil, vatanını koruyan bir oluşum” dedikten sonra,  terör örgütü YPG’nin şehit ettiği askerimizin cenaze törenine katılması, doğal olarak her türlü provokasyona davetiye çıkarmıştı. Ya ilkini ya sonuncusunu yapmayacaksın. CHP Genel Başkanlarının öğrenemediği maalesef budur. Siyasi menfaat ve gizli ajandalar için ülkede provokasyonlara davetiye çıkarmamak lazımdır. Birileri gündem değiştirmek için bu tür tezgâhlar mı deniyor? Kuklalar, figüranlar üzerinden oynanan oyunlara dikkat etmek lazımdır. Ne de olsa CHP’nin hali kendi mahallesinden sanatçının dediği gibi değil mi: Ne yapsın işte böyle
Oyna demiş birileri
Bir ileri iki geri
Birilerinin elinde ipleri 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *