Türkgün Dünya Nijerya'da kaçak ham petrol rafine eden 18 tesis ordu tarafından kapatıldı

Nijerya'da kaçak ham petrol rafine eden 18 tesis ordu tarafından kapatıldı

Nijerya'da, kaçak ham petrolün yasa dışı rafine edildiği 18 tesis kapatıldı. Ordunun düzenlediği operasyonlarda 39 kişi gözaltına alınırken, 60 bin litre petrol ele geçirildi

KAYNAK: AA

Afrika'nın petrol ve doğal gaz zengini ülkesi Nijerya'da, kaçak ham petrolün yasa dışı rafine edildiği 18 tesisin kapatıldığı bildirildi.

Nijerya Ordusu Halkla İlişkiler Müdür Vekili Danjuma Jonah Danjuma, yaptığı açıklamada, ordunun, 24-30 Mart'ta ülkenin petrol bölgesi Nijer Deltası'nda petrol kaçakçılarına yönelik operasyonlar düzenlediğini belirtti.

Danjuma, operasyonlarda, 18 kaçak petrol arıtma tesisinin kapatıldığını ifade etti.

Operasyonlarda yaklaşık 60 bin litre petrol ürününe el konulduğunu belirten Danjuma, 39 petrol kaçakçısının gözaltına alındığını kaydetti.

Danjuma, güvenlik güçlerinin Nijer Deltası bölgesindeki ham petrol hırsızlığı ve diğer yasa dışı faaliyetleri engelleme çabalarını yoğunlaştırdığını ifade ederek, bölge sakinlerini şüpheli faaliyetleri bildirmeye çağırdı.

Nijeryalı senatör Ned Nwoko, petrol hırsızlığı ve boru hatlarına saldırılar nedeniyle ülke ekonomisinde 2023'te 3 milyar dolardan fazla zarar oluştuğunu açıklamıştı.

37 milyar varillik petrol rezervi

Nijerya'nın tespit edilmiş petrol rezervleri yaklaşık 37 milyar varil ve dünyadaki rezervlerin yüzde 3,1'ini oluşturuyor.

Ham petrol üretiminde dünyanın ilk 15 ülkesi arasında bulunan Nijerya, dünyada en fazla petrol rezervine sahip 8. ülke ve petrol ihracatı bakımından da 6. sırada yer alıyor.

Petrol yataklarının bulunduğu Delta bölgesinde, petrol alanlarına yönelik sabotajlar, çatışmalar ve adam kaçırma olayları yaşanıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci: Bu uygulama sendika özgürlüğünü tehdit ediyor

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci: Bu uygulama sendika özgürlüğünü tehdit ediyor

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yerel yönetimlerde dayanışma aidatı uygulamasının hukuka ve sendikal özgürlüklere zarar verdiğini belirtti.

MUHABİR: Burcu Öner

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yerel yönetimlerde dayanışma aidatı uygulamasının hukuka, eşitliğe ve sendika seçme hürriyetine vurulmuş bir pranga olduğunu vurguladı.

Genel Başkan Kahveci, konuya ilişkin X hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:

"YEREL YÖNETİMLERDE DAYANIŞMA AİDATI UYGULAMASI HUKUKA, EŞİTLİĞE VE SENDİKA SEÇME HÜRRİYETİNE VURULMUŞ BİR PRANGADIR

💢Anayasa Mahkemesi’nin yerel yönetimlerde imzalanan sosyal denge sözleşmesinden faydalanmak isteyen kamu görevlilerinden, söz konusu sözleşmeyi imzalayan sendikaya "dayanışma aidatı" ödeme zorunluluğunu kaldıran Danıştay kararını iptal eden kararı, sendikal özgürlüğe vurulmuş bir darbedir. Anayasa Mahkemesi, Danıştay’ın sosyal denge sözleşmelerinden dayanışma aidatı alınması uygulamasını iptal eden kararını bir kere daha değerlendirmesini talep etmiştir.

💢Bu karar, sendikal hak ve özgürlükler açısından ciddi sakıncalar barındırmaktadır. Kamu görevlilerinin yalnızca belirli bir sendikaya üye olmaya zorlanması sonucunu doğuracak bu karar, çalışanların serbest iradesiyle sendika seçme hakkını fiilen ortadan kaldıracaktır. Bu durum, sendikal tekelleşmeyi teşvik eden, örgütlenme özgürlüğünü zedeleyen ve sendikalar arasında adil bir rekabet ortamını yok eden bir anlayışın ürünüdür.

💢Türkiye Kamu-Sen olarak defalarca vurguladığımız gibi, kamu görevlilerinin haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla yapılan sözleşmelerden 4688 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tüm çalışanlar eşit şekilde yararlanmalı; bunun bir bedeli olacaksa da bu bedelin sendika ayrımı gözetilmeksizin belirlenmesi gerekmektedir. Dayanışma aidatı adı altında kamu görevlilerinin belirli bir sendikaya yönlendirilmesi ne adaletle ne eşitlikle ne de demokratik sendikacılık anlayışıyla bağdaşmaktadır.

💢Daha önce Danıştay tarafından verilen karar, dayanışma aidatı uygulamasının hukuka aykırı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Anayasa Mahkemesi’nin bu son kararı, Danıştay’ın içtihadıyla da çelişmektedir.

💢Bu sebeple Türkiye Kamu-Sen olarak, çalışanların özgür iradesine ipotek koyan, sendikal çeşitliliği tehdit eden ve kamu görevlilerini belirli bir sendikaya mecbur bırakacak bu düzenlemeye karşı itirazımızı en güçlü şekilde dile getiriyoruz. Demokratik hukuk devleti ilkesinin, sendikal hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması gerektiğine inanıyor; Danıştay’ın daha önce verdiği kararda ısrar etmesi gerektiğini düşünüyoruz.

💢Kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerini savunmaktan ve adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *