Pakistan mahkemesi, 1999'da darbeyle yönetimi ele geçiren ve geçtiğimiz ay idam kararı verilen Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref'in idam kararını bozdu.
Eski Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, başkent İslamabad'da gıyabında yargılandığı davada, Kasım 2007'de görev süresini uzatmak için olağanüstü hal ilan ettiği için vatana ihanetten suçlu bulunmuş ve idam cezasına çarptırılmıştı.
Emekli general, 1999 yılında yaptığı darbeyle iktidara gelmiş ve kendisini cumhurbaşkanı ilan ettiği 2001 yılından 2008'e kadar Pakistan'ın başında kalmıştı.
Hakkında açılan davalar nedeniyle Pakistan'ı terk eden Müşerref, 2016 yılından bu yana Dubai'de yaşıyor. Birkaç hafta önce sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.
Müşerref, iktidarda kaldığı dönemde çok sayıda suikast girişiminden kurtulmuştu. Müşerref'in başkanlığına, özellikle 11 Eylül 2001'deki saldırıların ardından Batı'nın Pakistan'da üslenen radikal İslamcı gruplarla mücadelesi döneminde denge bulma çabaları damgasını vurdu.
Pakistan'da 1999 yılında darbeyle göreve geldikten sonra 2008'e kadar ülkeyi yöneten Pervez Müşerref, vatana ihanet davasında idama mahkum edilmişti.
ORDU MUHTIRA VERMİŞTİ
Müşerref'in idam kararı sonrasında Pakistan ordusu karara tepki göstermişti. Ordunun resmi açıklamasında, "Verilen karar Pakistan Silahlı Kuvvetleri tarafından büyük bir acı ve ıstırap ile karşılanmıştır. 40 yıldan uzun süredir ülkesine hizmet eden ve ülkesinin savunması için savaşan eski ordu komutanı, Genelkurmay Başkanı ve Pakistan Cumhurbaşkanı vatan haini olamaz. Gerçek bir hukuki süreç gerçekleşmemiştir. Özel yetkili mahkeme yasası ve kendini savunma hakkı ihlal edilmiştir. Dava çok hızlı bir şekilde karara bağlanmıştır. Pakistan ordusu, Pakistan İslam Cumhuriyeti Anayasasına uygun bir karar verilmesini beklemektedir" ifadeleri yer almıştı.
PERVEZ MÜŞERREF KİMDİR?
Pervez Müşerref, 11 Ağustos 1943 yılında anadili Urdu olan bir anne ve babanın çocuğu olarak Delhi'de dünyaya geldi.
Müşerref'in ailesi, 1947'de Hindistan'ın bölünmesinin ardından Pakistan'a göç etti.
Subay olarak girdiği orduda, 1998 yılında başbakan Navaz Şerif tarafından genelkurmay başkanlığına getirildi ve bir yıl sonra da Şerif'e karşı darbe düzenledi.
Ekonomik yavaşlama ve tartışmalı yasal düzenlemeler nedeniyle halk desteğinin giderek azaldığı bir dönemde Şerif, 1999 yılında Keşmir'e yönelik askeri operasyonun başarısız olmasının ardından orduyu suçlamak istedi.
Ancak başarısızlığın faturasını üstlenmek istemeyen ordu darbe yaptı.
