Bakan Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nda (BTK) gerçekleştirilen "15. Uluslararası Elektronik Haberleşme ve Posta Düzenleyicileri Konferansı"na katıldı.
Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada, elektronik haberleşme ve posta alanlarındaki tüm bu gelişmelerin siber güvelik konusunun da önemini artırdığını bildiren Uraloğlu, şu bilgileri paylaştı:
"35 bin 416 zararlı internet adresine erişim engeli getirilmiştir"
"Ülkemiz, bu alanda Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) odaklı olarak kurduğu sistemle çok başarılı işlere imza atmaktadır. Yerli ve milli yazılımlar aracılığıyla, kritik sektörlerde kurulan Sektörel SOME'ler ve kamu ile özel kurumlar bünyesindeki Kurumsal SOME'ler sayesinde ülkemizin siber güvenliği sağlanmaktadır. USOM, gece gündüz demeden zararlı yazılımlarla mücadele etmektedir. 2 bin 346 SOME ve Siber Güvenlik Bilgi Platformu'nda (SİP) kayıtlı 8 bin 80 kişi ile binlerce saldırı bertaraf edilmektedir. 2025'te 4 bin 715 siber güvenlik açığı tespit edilmiş, 35 bin 416 zararlı internet adresine erişim engeli getirilmiştir. Ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunda, küresel işbirliği ve yenilikçi yaklaşımlarla daha güçlü bir bilişim altyapısı inşa etmek için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz."
Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada, dijital çağın dönüştürücü rüzgarının elektronik haberleşme ve posta sektörlerini birbirleriyle harmanlayarak köprü kurduğunu söyledi.
Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon ve büyük veri gibi çağın öncü kavramlarının, artık yalnızca belirli sektörleri değil, hayatın her alanını yeniden şekillendirdiğini dile getiren Uraloğlu, "Evde, iş yerinde, günlük yaşamda ya da profesyonel arenada teknolojinin sihirli dokunuşunun hissedilmediği tek bir an kalmamıştır. Bu muhteşem dönüşümün mihenk taşı, şüphesiz yapay zekadır." ifadesini kullandı.
Uraloğlu, yapay zekanın, sadece teknik bir dönüşüm değil, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla küresel sahnede tartışılan stratejik bir hazine olduğuna dikkati çekerek, geçen yıl Türkiye'de internet kullanım oranının yüzde 86'yı aştığını, mobil internet kullanıcı sayısının ise 80 milyonu geride bıraktığını anlattı.
"5G Mobil Haberleşme Sistemleri'ni seneye hizmete sunacağız"
Türkiye'nin fiber altyapısının, son 10 yılda, yıllık yüzde 10'luk büyümeyle 605 bin kilometreyi aştığını, fiber internet abone sayısının ise 8 milyonu geçtiğini bildiren Uraloğlu, bu durumun Türkiye'nin dijitalleşme yolculuğundaki kararlı duruşu ve altyapısını güçlendirmesindeki başarısının göstergesi olduğunu söyledi.
Bakan Uraloğlu, gelişen mobil altyapı ve genişbant hizmetlerinin yalnızca bireyleri değil, işletmeleri ve devlet kurumlarını da dijitalleşmeye yönlendirdiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Hedefimiz, bu sağlam temeli daha da ileriye taşımaktır. İnşallah, bu yıl ihalesini gerçekleştireceğimiz 5G Mobil Haberleşme Sistemleri'ni önümüzdeki yıl milletimizin hizmetine sunacağız. Elektronik haberleşme ve posta sektörleri, köklü tarihlerinden aldıkları mirası, dijital çağın dinamikleriyle buluşturarak muazzam bir dönüşüm yaşamaktadır. İnternet, yapay zeka, robotik ve büyük veri gibi yenilikler hem küresel ölçekte hem de ülkemizde bu sektörleri yeniden canlandırmaktadır."
İşletmecilerin artan yatırımları ve söz konusu sektörlerdeki insan kaynağındaki büyümenin, her yeni ihtiyaca daha çevik ve kapsayıcı çözümler üretildiğinin göstergesi olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, bu yolda atılan her adımın bereketli meyveler verdiğini dile getirdi.
Uraloğlu, "Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Ödülleri"nde, "Tarife Karşılaştırma Projesi"nin bilgi ve birikime erişim kategorisinde ilk 5 proje arasında yer alarak şampiyon projeler arasında "parladığını" ifade etti.
Söz konusu projenin, vatandaşların telefon ve internet tarifelerini kolayca kıyaslamasını sağlayan bir hizmet olduğunun altını çizen Uraloğlu, şunları kaydetti:
"Artık e-Devlet kapısı üzerinden, en çok aboneye sahip 13 şirketin tarife ve kampanyaları şeffaf bir şekilde karşılaştırılabilecek. Mobil telefon, sabit internet ve sabit telefon tarifeleri, tek bir platformda erişilebilir hale gelecek. Böylece vatandaşlarımız, işletmeci adı, aylık ücret, ödeme tipi, taahhüt süresi, bağlantı hızı ve cayma bedeli gibi kriterler üzerinden kolayca seçim yaparak ihtiyaçlarına en uygun tarifeye hızla ulaşabilecek."
Elektronik haberleşme gibi, insanlığın sosyal bağlarını güçlendiren bir diğer sektörün de posta olduğunu belirten Uraloğlu, postanın, mektup taşımacılığının ötesine geçerek, bilgi akışının, ticaretin ve kamu hizmetlerinin omurgasını oluşturduğuna işaret etti.
Uraloğlu, dünya üzerindeki posta hizmetlerinin tarihsel gelişimi ve Türkiye'nin anılan sektöre entegre oluş süreci hakkında da bilgi vererek, "Son yıllarda özellikle dijitalleşme, siber güvenlik, 5G teknolojileri ve yapay zeka alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla, ITU'nun teknik komitelerinde ve karar alma süreçlerinde aktif bir paydaş olarak, dijital geleceğin inşasında güçlü bir ortak olarak yer alıyoruz." dedi.
"Kargo gelirleri 107 milyar liraya yaklaştı"
Mobil telefonların yaygınlaşmasıyla posta hizmetlerinin önemini yitireceği düşüncesinin hakim olduğunu, ancak, beklenenin aksine, elektronik haberleşme sektörünün posta hizmetleri için yeni bir ufuk açtığına dikkati çeken Uraloğlu, internetin ve e-ticaretin yaygınlaşmasının sektörü başka boyuta taşıdığını anlattı.
Uraloğlu, dünya genelinde 5,5 milyar insanın internet kullandığını, yaklaşık 2,7 milyar kişinin de e-ticaretin büyülü dünyasında yer aldığını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Küresel e-ticaret hacmi ise 6,3 trilyon doları aşmış durumdadır. 2020 ile 2024 yılları arasında küresel posta sektöründeki paket hacmi yüzde 22 büyürken, 2024 yılı sonunda sektör gelirleri 262,1 milyar dolara ulaştı. Ülkemizde e-ticaret ve posta sektörünün gelişimi, adeta birbiriyle yapışık ikiz gibidir. Türkiye'nin e-ticaret hacmi 2023'e kıyasla yüzde 61,7 büyüyerek 2024 sonunda 3 trilyon lirayı aşmıştır. Kargo gönderileri, 2019'dan 2024'e 2,2 katına çıkarak 1 milyar 385 milyonu aşmış, kargo gelirleri 107 milyar liraya yaklaşmıştır. 2024'te 12,7 milyar liralık yatırımla sektörde 122 bini aşkın çalışan hizmet vermektedir."
Söz konusu sektörün büyüklüğü nedeniyle belli sorumlulukların ve zorlukların da bulunduğunun altını çizen Uraloğlu, Türkiye'nin, bu zorluklara kayıtsız kalmadığını, çözüm odaklı adımlarla fark oluşturduğunu vurguladı.
Uraloğlu, Kovid-19 salgını döneminde hayata geçirilen teslimat kodu sisteminin, ürün teslim süreçlerini akıcı ve güvenilir kılmak için dönüm noktası oluşturduğunu belirterek, "Teslimatlar artık daha şeffaf, güvenli ve kullanıcı dostu hale geldi. Posta hizmet sağlayıcılarının esnaf iş yerleri, site muhaberat birimleri ve kilitli kargo dolaplarıyla işbirliği yaparak 7/24 teslimat ve iade hizmeti sunması sağlandı. ISO 27001 Bilgi Güvenliği Standartları gibi yükümlülüklerle, sektörün güvenilirliği daha da pekiştirildi." diye konuştu