Rusya Devlet Başkanı Putin, 'Büyük Zaferin 75. yılı: Tarih ve gelecek karşısındaki ortak sorumluluk' başlıklı bir makale kaleme aldı.
Makalede Putin, ‘yalnızca arşiv materyallerine, tanıkların ifadelerine dayanarak ve her türlü ideolojik ve politize edilen spekülasyonları bir kenara bırakarak, dünya savaşına yol açan sebeplerin analizini sürdürmeyi’ teklif ediyor. Putin, ‘tüm devletleri Rusya'nın son yıllarda yaptığı gibi arşivlerini açma sürecini başlatmaya, daha önce bilinmeyen savaş öncesi ve savaş dönemi belgelerini yayınlamaya’ çağırıyor. Putin’e göre, ‘insanlık tarihindeki en büyük trajedinin zeminini hazırlayan ana husus, devlet egoizmi, korkaklık, güç kazanan saldırgana göz yumma, siyasi elitlerin uzlaşma aramaya hazır olmamasıydı’.
Sovyet halkının Nazi Almanya’sının yenilgiye uğratılmasında yaptığı belirleyici katkının altını çizen Rusya Devlet Başkanı, 9 Mayıs tarihinin Rusya için neden önemli bir bayram olduğunu anlatıyor: “22 Haziran 1941’de Sovyetler Birliği, neredeyse tüm Avrupa’nın endüstriyel, ekonomik, askeri potansiyelinin hizmet ettiği dünyanın en güçlü, mobilize ve eğitimli ordusuyla karşı karşıya geldi. Toplamda SSCB, Hitler karşıtı koalisyonun tüm askeri çabalarının yaklaşık yüzde 75’ini gerçekleştirdi. Yaklaşık 27 milyon Sovyet vatandaşı, cephelerde, Alman esaretinde, açlıktan ve bombardımanlardan, Nazi ölüm kamplarının gettolarında ve fırınlarında hayatını kaybetti. SSCB, vatandaşlarının yedide birini, İngiltere 127’de birini, ABD ise 320’de birini kaybetti.”
Hitler Almanya’sının planlarına açıklık getiren Putin, şu ifadeleri kullanıyor: “Nazi ‘stratejistleri’ büyük, çok uluslu devletin kendi başına kolayca ezilebileceğine inanıyordu. Ani savaşın, savaşın acımasızlığının ve dayanılmaz güçlüklerin etnik gruplar arasındaki ilişkileri kaçınılmaz olarak şiddetlendireceğini ve ülkenin parçalara ayrılabileceğini umuyorlardı. Ancak ilk günlerden bu Nazi planının başarısız olduğu anlaşıldı. Halkların dostluğu, yardımlaşmaları, düşman için gerçek bir yıkılmaz kale haline geldi.”
Putin, kurtarıcıların ve işgalcilerin birbirleriyle eşit tutulmasının kabul edilemez olduğunun altını çiziyor ve ‘bazı ülkelerde, Nazilerle işbirliği yaparak kendilerini kirletenlerin birdenbire 2. Dünya Savaşı gazileriyle eş tutulmasının şaşkınlık yarattığını’ ifade ediyor. Rusya Devlet Başkanı, müttefiklerin Nazi siyasi ve savaş suçlularını cezalandırmak için tasarlanmış Uluslararası Savaş Mahkemesi’ni birlikte kurduğunu hatırlatıyor: “Mahkemenin kararlarında, soykırım, etnik ve dini temizlik, Yahudi düşmanlığı ve yabancı düşmanlığı gibi insanlığa karşı işlenen suçlara net yasal nitelikler kazandırıldı. Nürnberg mahkemesi direk ve net bir şekilde Nazilerin suç ortaklarını, farklı türden işbirlikçilerini de kınadı.”
Devlet Başkanı, çoğu ülkenin, ‘hedeflerine ulaşmak için, Rusya’ya yönelik enformasyon saldırılarının sayısını ve kapsamını artırdığını, kendilerini haklı göstermek, suçluluk duygusu yaşattırmak istediğini’ vurguluyor.
‘Farklı ülkelerden önde gelen bilim insanlarının geniş şekilde temsil edildiği akademik bilim çevrelerinin, geçmiş olaylara ilişkin dengeli değerlendirmeleri araştırması gerektiğine’ inandığını dile getiren Putin, Rusya’nın belgelere dayalı olarak doğrulanmış tarihsel gerçeklere dayanarak gerçeği kararlılıkla savunacağı yönünde teminat veriyor.
Savaştan çıkarılan derslerden de söz eden Putin, ‘geçmiş ve gelecek karşısındaki sorumluluğumuz, korkunç trajedilerin tekrarlanmasına izin vermemek için her şey yapmaktır’ ifadelerine yer veriyor ve ekliyor: “Tarih derslerini unutmak kaçınılmaz olarak ağır bir bedel ödetiyor.”İHA