Çin'de başlayan ve bir an da tüm dünyaya yayılan koronavirüs Avrupa'da etkisini artırırken hem hammadde ve üretim bölgelerinde hem de tüketimin çok olduğu ülkelerde salgının görülmesi küresel ekonomiyi derinden vurdu.
Koronavirüsün dünya piyasalarına etkisi nedeniyle düşüş trendine giren ve ardından Petrol İhraç Eden Ülkeler (OPEC) üyesi Suudi Arabistan ile Rusya'nın anlaşmazlığı ile adeta çıkmaza giren petrol fiyatlarında kan kaybı devam ediyor.
Mevcut fiyatlar Türkiye'nin lehine
Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, geçtiğimiz yıl Türkiye'nin petrol ithalatına 17 milyar dolara yakın bir ödeme yaptığını hatırlattı.
Üst üste gelinen krizlerin ardından petrolde varil fiyatının 25 dolar seviyelerine kadar düştüğüne değinen Kumbaroğlu, "Vatandaşlarımız ülkemizin cebinde ne kadar kalacağını merak ettiğinde şunu hatırlasınlar; petrolün varil fiyatı ortalamada 27 dolara geldiğinde geçen yıla göre 10 milyar dolar daha az ödüyoruz. 27 doların altına düşülen her fiyat 10 milyar dolarlık avantajımıza ekleniyor. Tabi burada kritik nokta, talebin de geçen yılla aynı kalması." şeklinde konuştu.
Çin yerine bazı noktalarda Türkiye öne çıkabilir
Koronavirüs nedeniyle dünya ticaret piyasalarında hiçbir şeyin eskisi gibi olamayabileceğine işaret eden Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
"Küresel ekonomi daralacak, üretim ve ticaretin yüzünün Asya'dan Batı'ya döndüğü bir dönüşüm yaşanacak. Bu dönüşüm sürecinde özellikle Çin'in etkin olduğu pazarlarda hakimiyetini yitirmesi Türkiye'nin bu pazarlarda avantaj elde etmesini getirecek. Bu nedenle küresel tedarik zincirindeki aksama Türkiye için bir fırsat. Hangi sektörlerde fırsatlar oluşuyor bunun çalışılması, ortaya konulması lazım. Uluslararası ticareti modelleyerek şu an George Washington Üniversitesi'nde Dünya Bankası Uzmanları ile birlikte ülkeler bazında sektörel dinamikleri inceliyor, dönüşüm sürecinde alternatif senaryoları çalışıyoruz."