Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Euronews’a verdiği söyleşide, gelecek hafta yapılacak AB zirvesi öncesinde Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimle ilgili olarak Türkiye ile ilişkilerde "önemli bir iyileşme olmadığını", ancak Türkiye’ye yaptırım konusunda da "isteksiz ülkeler" bulunduğunu söyledi.
Borrel, muhabir Ana Bosch’un, "10 Aralık zirvesinde Türkiye’ye yönelik yaptırımların kabul edilip edilmeyeceğinin görüşüleceği" ifadesini, "Türkiye ile ilişkileri gözden geçirelim diyelim" şeklinde düzeltirken, "Yaptırımlar için bastıran ülkeler var. Bunu başarabilirler mi" sorusu üzerine, "Ve daha isteksiz olan diğerleri. Her şey, bir önceki incelemeden bu yana olanların değerlendirilmesine bağlı olacak. Buna devlet ve hükümet başkanları karar verecek" dedi.
Muhabiri düzeltti
Muhabirin, "AB, Türkiye ile göç anlaşmasıyla kendini ‘rehine’ yaptı" ifadesine de karşı çıkan Borrell, "Rehine mi? Hayır. Bu anlaşma, kontrolsüz göçmen akışından kaynaklanan ölümlere son verdi" diye konuştu. Türkiye’de 3,5 milyon Suriyeli sığınmacı olduğunu ve AB’nin onlara eğitim, sağlık ve gıda yardımı sağladığını, ‘paranın doğrudan sığınmacılara gittiğini’ anlatan Borrell, muhabirin "Biliyorum, ancak..." diye araya girmesi üzerine de, şöyle dedi: "Bunu söylüyorum, çünkü insanlar parayı Türk hükümetine verdiğimizi düşünüyor. Paranın neredeyse tamamı yoksulların cebine giriyor" dedi.
Suriyeliler gelsin mi?
Borrell, şöyle devam etti:
"Türkiye onları topraklarında tutuyor. Bunun çok büyük bir bedeli var. İspanya’da üç milyon insanı karşılamamız gerektiğini ve ilgilenmemiz gerekip gerekmediğini düşünün. Bu insanlara bakmanın maliyetini neden Türkiye üstlensin? Onlara yardım etmeliyiz. Soru çok açık: Avrupa toplumu kendi topraklarında üç buçuk milyon Suriyeli sürgüne ev sahipliği yapmak istiyor mu? Gerçekten istiyor musunuz?"
Kafkasya için Astana Süreci
Borrell, Türkiye ve Rusya’nın son dönemde özellikle Libya, Suriye ve Kafkaslar’daki etkisini arttırdığına da dikkat çekerek, iki ülkenin Suriye için başlatılan ‘Astana süreci’nin benzerini Kafkasya için de gerçekleştirdiğine işaret etti.
5 ülke dışında çok destek yok
AB’deki 28 üye ülke içinde Türkiye’ye yaptırımların uygulanmasını isteyen ülkeler arasında Fransa, Yunanistan, GKRY, Hollanda ve Avusturya başı çekiyor. Belçika, Portekiz ve Lüksemburg ise geçtiğimiz yıllarda Türkiye aleyhine görüş bildirmiş ancak açıktan cephe almamışlardı.
Yunanistan'ın son umudu Bıden
Türkiye’ye karşı çaresiz kalan, Avrupa’dan da istediği desteği alamayan Atina, ümidini ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden’a bağladı. AB’ye yakınlığıyla bilinen haber sitesi Euractiv’in iddiasına göre Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi diplomatları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önce Biden’la görüşebilmek için yarışıyorlar. Euractiv görüşmenin amacının Yunanistan’ın "Ankara karşısında öne geçmek" olduğunu belirtti.
Washington’daki kaynaklara göre bu buluşma önümüzdeki 6 ay içerisinde gerçekleşirse Yunanistan tarafından başarı olarak değerlendirilecek. Öte yandan Yunanistan, Fransa ve Güney Kıbrıs’ın desteğiyle AB üyesi ülkelere şantaja devam ediyor. Bloomberg’in iddiasına göre Atina, Türkiye’ye yaptırım yolu açılmaması halinde bundan böyle “hiçbir ortak açıklamayı” kabul etmeme kararı aldı.
"Aslında isteği eşit paylaşım"
MED Akdeniz Diyalog Forumu’na da video konferans yöntemiyle katılan Borrell, "Aslında Türkiye Akdeniz’deki doğal kaynak gelirlerinin eşit şekilde paylaşılmasını istiyor. Hatta Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da bunu söyledi. Ayrıca ben Türkiye ve AB’nin ortak çıkarlar paylaştığını düşünüyorum, özellikle iyi komşuluk ilişkilerinde. Türkiye orada duruyor ve duracak. Bölgesel amaçları var. Türkiye’nin 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını anlamalıyız. Onlarla ilgilenmek ve onlara yardım etmek durumundayız" dedi.
