Türkgün Eğitim KOBİ'lere 20 milyon liralık 36 ay vadeli finansman

KOBİ'lere 20 milyon liralık 36 ay vadeli finansman

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Dijital dönüşüm projelerini uygulayacak KOBİ'lerimize, 20 milyon lira üst limitli olmak üzere 36 ay vadeli uygun maliyetli finansmana erişim imkanı sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

KAYNAK: AA

KOBİ Dijital Dönüşüm Tanıtım Programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır'ın katılımıyla KOSGEB Başkanlık Binası'nda gerçekleştirildi. Program kapsamında KOSGEB, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Türk Ekonomi Bankası (TEB) arasında protokol de imzalandı.

Kacır, KOBİ'lerin küresel ve ulusal ölçekte rekabet gücünü ileriye taşıyacak programın açılışında yaptığı konuşmada, yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri, robotik gibi yenilikçi teknolojilerin, bu yeni dönemde günlük yaşam pratiklerine ve karar alma mekanizmalarına yön verdiğini anlattı.

Bu teknolojileri iş modellerine adapte ederek dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştirmenin, işletmelerin müşterilerine etkin, verimli ve hızlı hizmet sunabilmesinin anahtarı haline geldiğini aktaran Kacır, Bakanlık olarak sanayicilerin ve işletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarında yanlarında olduklarını söyledi.

Kacır, imalat sanayisinin ihtiyaç duyduğu teknolojinin yerli imkanlarla geliştirilmesini sağlayan, ihtiyaç duydukları insan kaynağı ve bilimsel altyapıyı güçlendiren bir vizyonla hareket ettiklerini belirterek, "TÜBİTAK ile dijital dönüşüm alanında son 22 yılda 9 bin 500 projeye yaklaşık 47 milyar lira destek sağladık. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'mız kapsamında firmalarımızın ihtiyaç duyduğu dijital dönüşüm çözümlerinin geliştirilmesini ve imalatını AR-GE aşamasından seri üretime kadar destekliyoruz. Program kapsamında yürüttüğümüz Dijital Dönüşüm Çağrısı ile yatırım büyüklüğü 448 milyon dolara ulaşan aralarında otomasyon sistemlerinin, büyük veri platformunun, akıllı sensörlerin üretimlerinin bulunduğu 42 projenin önünü açtık." diye konuştu.

İşletmeleri dijital dönüşüme hazırlamak ve mevcut iş gücünü 4. Sanayi Devrimi ile ihtiyaç duyulan yetkinliklerle buluşturmak için ülkenin dört bir yanında model fabrikalar kurduklarını vurgulayan Kacır, işletmelere ve çalışanlara çeşitli hizmetler sunarak verimliliklerini artırdıklarını ifade etti.

"AVRUPA DİJİTAL İNOVASYON MERKEZLERİNİ TÜRKİYE'DE KURUYORUZ"

Kacır, dijital dönüşüm alanında uluslararası işbirliklerini güçlendirerek firmaların inovasyon ve teknoloji geliştirme altyapısı için kaldıraç görevi görecek altyapılara erişimini sağladıklarının altını çizdi.

Firmaların dijital dönüşümüne yönelik desteklerini güçlendirmek amacıyla 8,2 milyar avro bütçeli Dijital Avrupa Programı'na katıldıklarına dikkati çeken Kacır, "Başta KOBİ'lerimiz olmak üzere işletmelerimize yatırım öncesi test, yatırımcı bulma hizmeti sağlayacak Avrupa Dijital İnovasyon Merkezlerini Türkiye'de kuruyoruz. Sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ihtiyaç duymaları halinden Avrupa'daki benzer altyapılar bünyesindeki yetkinliklerden yararlanmalarına imkan tanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kacır, dijital dönüşümün rekabetçi iş dünyasında sürdürülebilir ve başarılı iş modeli oluşturmak için tercihten öte bir mecburiyet haline geldiğini vurgulayarak, KOBİ'lerin bu yolculuktaki başarılarını güçlendirmek için Türkiye'ye has faktörleri dikkate alan, KOBİ'ler için özel olarak tasarlanmış değerlendirme aracı kullanılarak yetkinliklerinin analiz edilmesinin önemine işaret etti.

Doğru altyapı, nitelikli insan kaynağı, ihtiyaç ve hedeflerle uyumlu dijital dönüşüm projeleri ve finansman planlamasının başarılı bir dijital dönüşümün olmazsa olmazları olduğunu belirten Kacır, bu nedenle Dijital Dönüşüm Olgunluk Değerlendirme Modeli DDX'i geliştirdiklerini anlattı.

Kacır, modelin tüm ülke genelinde uygulanmasını sağlayacak insan kaynağını yetiştirdiklerine dikkati çekerek, KOSGEB destek programlarını da yeniden kurgulayarak KOBİ'lerin dijital dönüşüm yolculuğunda önlerindeki finansman engelini kaldırdıklarını söyledi.

"20 MİLYON LİRALIK YENİ FİNANSMAN"

Bugüne kadar KOSGEB eliyle KOBİ'lerin dijital dönüşümü için 10 milyar lira destek sağladıklarını vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:

"Uluslararası finans kuruluşlarıyla da işbirliğimizi artırarak yeni finansman mekanizmalarını KOBİ'lerimizin hizmetine sunuyoruz. KOBİ Dijital Dönüşüm Destek Programı kapsamında imalat sanayinde faaliyet gösteren KOBİ'lerin rekabetçiliklerini ve verimliliklerini artırmaya yönelik dijital dönüşümlerini sağlamak için EBRD ile işbirliği yaptık. 300 milyon avroluk bir finansmanı Dijital Dönüşüm ve Olgunluk Değerlendirme Analizi gerçekleştirerek dijital dönüşüm ihtiyaçlarını tespit eden ve yol haritasını oluşturan KOBİ'lerimizin hizmetine sunuyoruz. Dijital dönüşüm projelerini uygulayacak KOBİ'lerimize, 20 milyon lira üst limitli olmak üzere 36 ay vadeli uygun maliyetli finansmana erişim imkanı sağlıyoruz. Uygulamamızdaki ilk finansal kuruluş olarak TEB'i bu işbirliğinin tarafı olduğu için tebrik ediyorum. Önümüzdeki dönemde diğer finans kuruluşlarını da programa dahil ederek programın kapsamını genişleteceğiz."

Geçen yıl imalat sanayi ihracatının 241 milyar dolar ile en yüksek değere ulaştığını ve toplam ihracattan yüzde 94,2 pay aldığını vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:

"Büyümede aslan payı sanayimizindir. Ekonomik ve sosyal kalkınmamızda kritik bir yere sahip olan KOBİ'lerimiz, sanayi çarklarının en önemli dişlisidir. Yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında attığımız adımlarda imalat sanayi işletmelerimizin yüzde 99'unu oluşturan KOBİ'lerimiz olmazsa olmazımızdır. Bu sebeple tüm imkanlarımızla ülkemizin potansiyeline inanan, büyük ve güçlü Türkiye idealine gönül veren vizyoner, çalışkan iş insanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Ülkemizi küresel düzeyde ileri teknoloji üretim merkezi haline getirecek, bilgi temelli dijital ekonomiyi büyütecek, yenilikçi ve girişimci insan kaynağımızı güçlendirecek adımları atarken imalat sanayimizin ikiz dönüşümünü de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, EBRD ve diğer uluslararası finans kuruluşlarıyla işbirliğini güçlendirmeye devam edeceğiz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Karşılıklı yetkili görevlendirildi: Türkiye ile Asya devi arasında işbirliği sinyali

Karşılıklı yetkili görevlendirildi: Türkiye ile Asya devi arasında işbirliği sinyali

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çin Ulaştırma Bakanı Liu Vey ile bir araya geldi. Görüşme hakkında açıklama yapan Liu, son yıllarda uluslararası alanda yeşil nakliye dönüşümü konusunda bir mutabakatın oluştuğunu, bu konuda hem Çin hem de Türkiye'nin aktif girişimlerde bulunduğunu dile getirerek, yakın zamanda yeşil taşımacılık alanında bir işbirliği protokolü imzalama ve iki ülkenin kilit limanları ile nakliye şirketlerini bu girişime dahil etme çağrısında bulundu. Bakanlar, görüşmenin sonunda, teknik düzeyde daha ileri temasların koordinasyonu ve yürütülmesi için heyetlerinden birer yetkiliyi görevlendirdi.

KAYNAK: AA

Çin'i ziyaretinde başkent Pekin'de temaslarda bulunan Bakan Uraloğlu, Çinli mevkidaşı Liu ile görüştü.

Uraloğlu, görüşmede tarihi İpek Yolu'nun başlangıcı ve Avrupa'nın giriş kapısı konumundaki Türkiye'nin Çin ile ilişkilerinin ulaştırma açısından önemine işaret etti.

Türkiye'nin Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında önemli bir geçiş noktası olduğunu, bölgesindeki çatışma ve krizlerde daima istikrarını koruduğunu vurgulayan Uraloğlu, iki ülke arasında ulaştırma alanında işbirliğinin daha fazla geliştirebileceğini belirtti.

Uraloğlu, Türkiye'nin Orta Koridor Girişimi ile Asya ve Avrupa arasındaki ulaştırma köprüsü olmayı hedeflediğini, bu bağlamda iki ülke arasında demiryolu ve kargo taşımacılığı alanındaki işbirliğinin daha ileri götürülebileceğini aktardı.

Havayolu taşımacılığında iki ülke arasındaki 21 havayolu frekansının kısa süre önce imzalanan protokolle 49'a çıkarıldığını hatırlatan Uraloğlu, denizcilik konusunda da Çin tarafının önerdiği işbirliği protokolünü sonuçlandırmaya hazır olduklarını kaydetti.

ULAŞTIRMA BAĞLANTILARI VE YEŞİL NAKLİYE DÖNÜŞÜMÜ

Çinli Bakan Liu de, ziyareti için Uraloğlu'na teşekkür ederek Türkiye ile son yıllarda ulaştırma alanındaki verimli işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Çinli taşıyıcı firmaların son yıllarda Çin-Avrupa ve Trans-Hazar Demiryolu Ekpresi'nin yanı sıra karayolu bağlantılarıyla Türkiye üzerinden taşımacılık yaptıklarını ifade eden Liu, bu yolla lityum-iyon bataryalar gibi kritik ihraç ürünlerinin nakliyatının sağlandığını belirtti.

Liu, son yıllarda uluslararası alanda yeşil nakliye dönüşümü konusunda bir mutabakatın oluştuğunu, bu konuda hem Çin hem de Türkiye'nin aktif girişimlerde bulunduğunu dile getirerek, yakın zamanda yeşil taşımacılık alanında bir işbirliği protokolü imzalama ve iki ülkenin kilit limanları ile nakliye şirketlerini bu girişime dahil etme çağrısında bulundu.

Bakanlar, görüşmenin sonunda, teknik düzeyde daha ileri temasların koordinasyonu ve yürütülmesi için heyetlerinden birer yetkiliyi görevlendirdi.

 "ORTA KORİDOR" VE "DEMİR İPEK YOLU"

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, 20-23 Mayıs tarihlerinde Çin'i ziyaret etti.

Başkent Pekin'in yanı sıra Şian ve Şıncın şehirlerinde de temaslarda bulunan Uraloğlu, ziyaretini AA ve TRT'ye değerlendirdi.

Türkiye ve Çin'in, tarihi İpek Yolu'nun ve bugün onun modern hali olan "Demir İpek Yolu"nun ve bu doğrultudaki ulaştırma koridorlarının iki önemli noktası olduğunu vurgulayan Uraloğlu, özellikle Orta Koridor Girişimi bağlamında işbirliği potansiyelini, taşımacılık, ticaret ve üretim alanlarında işbirliği olanaklarını ele aldıklarını belirtti.

Uraloğlu, ziyaretinin ilk gününde Çin'in kuzeyindeki Şian şehrinde düzenlenen 9. İpek Yolu Uluslararası Fuarı'na katıldığını, açılışta konuşma yaptığını, ayrıca Şaanşi Eyaleti Valisi ve Şian Belediye Komitesi Sekreteri ile görüştüğünü aktardı.

Şian'ın İpek Yolu'nun başlangıç noktası ve önemli bir lojistik üs olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, Şian'dan Türkiye geçişli olarak Avrupa'ya, Güney'e ve Afrika'nın kuzeyine nasıl taşımacılık yapılabilir, bu alandaki işbirliği nasıl geliştirebilir konusunu değerlendirdiklerini ifade etti.

İLETİŞİM VE HABERLEŞME

Ulaştırma Bakanlığının aynı zamanda iletişim ve haberleşmeden de sorumlu olduğunu hatırlatan Uraloğlu, ziyaretinin ikinci gününde Çin'in güneyindeki Şıncın şehrindeki temaslarının bu alana yoğunlaştığını belirtti.

Uraloğlu, burada Türkiye'de de önemli yatırımları olan, dünya çapındaki iki büyük firmayla görüşmeler yaptıklarını, halihazırda Türkiye'de de iş yapan bu firmaların GSM altyapısı dışında, otonom sürüş sistemleri dahil teknolojinin farklı alanında ciddi ilerlemeler sağlamış olduğuna dikkati çekti.

Bu şirketlerin Türkiye'yi yalnızca bir pazar olarak değil aynı zamanda üretim açısından değerlendirmesini istediklerini ifade eden Uraloğlu, belli üretimlerin burada yapılması ve ARGE merkezlerinin kurulmasını önerdiklerini, şirketlerin birinin halihazırda bunu kurduğunu ve devamıyla ilgili çalışmaların da sürdüğünü kaydetti.

Uraloğlu, Türkiye'nin de bulunduğu coğrafyada bir lojistik ve dağıtım merkezi olduğunu, Çinli firmaların bu potansiyelden yararlanması adına projeler geliştirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını aktardı.

TAŞIMACILIK

Ziyaretinin son gününde Pekin'de mevkidaşı Liu ile, ulaştırmanın 4 modu olan karayolu, demiryolu, havayolu ve deniz taşımacılığı konularını ele aldıklarını ifade eden Uraloğlu, "İşbirliğinde kat ettiğimiz bir mesafe var. Ama bunlar hem ülkemizin büyüklüğü hem Çin'in büyüklüğü göz önüne alındığında yeterli değil. Dolayısıyla bu taşımacılığı, bu ticareti nasıl geliştirebiliriz, heyetlerimizle beraber bunu ele aldık." dedi.

Uraloğlu görüşmede karayolu işbirliğini ele aldıklarını, burada gümrük geçişlerinde yaşanan problemleri konuşarak çözüm iradesi beyan ettiklerini dile getirdi.

Ayrıca demiryolu blok tren işletilmesi konusu ele aldıklarını kaydeden Uraloğlu, heyetlerinde Türkiye'de bu alanda çalışan özel sektör temsilcilerinin yer aldığını ve onları Çinli yetkililerle irtibatlandırmaya çalıştıklarını aktardı.

Uraloğlu, ziyaretin en önemli çıktısının, her iki tarafın doğrudan iletişimi ve koordinasyonu sağlayacak birer yetkiliyi görevlendirmesi olduğunu belirtti.

Bakan Uraloğlu, sonraki aşamada problemleri teknik düzeyde de görüşüp çözme imkanına sahip olacaklarını ve bu sayede her iki bakanlığın ilişkileri geliştirmek için üzerine düşen görevleri hızlıca yerine getirebileceğini vurguladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *