Türkgün Ekonomi 3 Bin TL'lik emekli ikramiyesi bugün ödenecek! Bin lira fark meclise geliyor

3 Bin TL'lik emekli ikramiyesi bugün ödenecek! Bin lira fark meclise geliyor

Emeklilere bayram ikramiyeleri bugünden itibaren ödenmeye başlayacak. Ancak ikramiyeyi 4 bin liraya çıkaracak kanun teklifi henüz Meclis'ten geçmediği için 3 bin lira yatırılacak. Yeni haftada Meclis gündemindeki teklif Meclis'ten geçerse, emeklilere bin lira fark ödemesi yapılacak.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Emeklinin bayram ikramiyesini 4 bin liraya yükseltecek kanun teklifi, henüz Meclis'ten geçmedi.

Bu nedenle ikramiyeler, yeni haftada, 3 bin lira olarak ödenecek.
Kanun teklifi Meclis'ten geçtikten sonra ise, fark ödemeleri hesaplara yatırılacak.

Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, ikramiyeler, SSK kapsamında emekli olanlara 24, 25, 26 Mart'ta, Bağ-Kur'dan emekli olanlara 27 Mart'ta, Emekli Sandığı kapsamındakilere ise 28 Mart'ta ödenecek.

Bayram ikramiyesini 3 bin liradan 4 bin liraya çıkaracak kanun teklifi ise, yeni haftada Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. Teklifin geçmesi halinde bin lira fark ödemesi yapılacak.

Emekli bayram ikramiyesi kapsamında 15,5 milyon kişiye ödeme yapılacak. Bayram ikramiyesindeki bin liralık artışın, 2025 yılı bütçesine 28,4 milyar lira ilave maliyet oluşturacağı hesaplanıyor.

KARAYOLLARI TAŞIMA KANUNU DEĞİŞİYOR

Teklif, Karayolları Taşıma Kanunu'nda değişiklik de öngörüyor. Buna göre, biletsiz yolcu taşıyanlar ile sözleşmesiz taşımacılık yapanlara 85 bin liraya kadar, yetki belgesi almadan acente ve taşıma işleri komisyonculuğu yapanlara da 250 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.

DOĞUM YARDIMI ARTACAK

Teklifle, doğum yardımları da artacak. 1 Ocak 2025 ve sonrasında doğan çocukları için başvuru yapanlara, tek seferlik veya çocuk 5 yaşını tamamlayana kadar aylık olarak doğum yardımı yapılacak.

Her bir çocuk için yapılacak yardım miktarı Cumhurbaşkanınca belirlenecek.

Salı ve çarşamba günleri Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları da yapılacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Milli İstihbarat Akademisi "Nadir Toprak Elementleri" analizini yayımladı

Milli İstihbarat Akademisi "Nadir Toprak Elementleri" analizini yayımladı

Milli İstihbarat Akademisince, "Nadir Toprak Elementleri ve Türkiye: Jeopolitik Satrançta Yeni Dinamikler ve Aktörler" başlıklı analiz yayımlandı.

KAYNAK: AA

Akademi tarafından yayımlanan analizde, nadir toprak elementlerinin (NTE) küresel enerji dönüşümünün merkezine yerleştiği, elementlerin sadece teknolojik üretimin değil, aynı zamanda jeopolitik güç mücadelesinin de belirleyici unsurlarından biri haline geldiği vurgulandı.

NTE'nin bugün yalnızca elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri ve elektronik cihazlar için değil, aynı zamanda savunma sanayisinin kritik platformları için de vazgeçilmez hale geldiği aktarılan analizde, 2024'te 325 milyar dolara ulaşan kritik mineraller pazarının, 2040'ta 770 milyar dolara ulaşacağı tahminine yer verildi. Ayrıca, NTE temelli elektronik ve motor sanayisinin ise halihazırda 1 trilyon doları aştığı belirtildi.

“ABD, ağır NTE'de tamamen dışa bağımlı”

Akademinin analizinde, Çin'in küresel NTE piyasasındaki baskın konumuna da işaret edilerek, "Çin, 2024 itibarıyla küresel NTE cevher üretiminin yüzde 61'ini, rafinasyon ve ayrıştırmanın ise yüzde 92'sini tek başına üstlenmiştir." bilgisine yer verildi. Çin'in "üret, kısıtla, lisansla" modelini benimsediği ve bunu güçlendirdiği aktarılan analizde, küresel fiyatlama üzerinde etkili konumunu sürdürdüğü aktarıldı.

Analizde, dikkati çeken değerlendirmelerden biri de ABD'nin stratejik kaynaklara olan "yüksek bağımlılığı" oldu.

ABD'nin 2020-2023 arasında ihtiyaç duyduğu NTE'lerin yüzde 70'ini Çin'den ithal ettiği belirtilen analizde, "ABD, ağır NTE'de tamamen dışa bağımlıdır. Bir F-35 savaş uçağı için yaklaşık 410 kilogram, Arleigh Burke sınıfı destroyer için 2,36 ton ve Virginia sınıfı denizaltı için 4,17 ton NTE gereksinimi olduğu herhangi bir arz kesintisinin ABD'nin caydırıcılık mimarisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir" değerlendirmesine yer verildi.

ABD, NTE açığını kapatmaya çalışıyor

Analize göre ABD, NTE konusunda Çin'e bağımlılığını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunurken, Ukrayna ile yapılan Mineral Anlaşması'yla daha önceki 500 milyar dolarlık geri ödeme planı yerine "yarı yarıya ortak fon" modelini benimsedi.

Analizde, "Böylece Ukrayna'nın sahip olduğu yüzde 5'lik küresel rezerv potansiyeli ABD için stratejik alternatif tedarik hattı oluşturmuştur. Ancak rezervlerin yüzde 40'ının Rusya'nın işgali altındaki bölgelerde olduğu ve savaşın altyapı üzerindeki yıkıcı etkilerinin kısa vadede üretimi sınırlayacağı da not edilmiştir. Grönland'daki disprosyum ve terbiyum açısından zengin yataklar ise ABD açısından ağır NTE açığını kapatacak bir diğer stratejik öncelik olarak değerlendirilmektedir." tespitine yer verildi.

Milli İstihbarat Akademisi'nin hazırladığı analizde, Türkiye'nin sahip olduğu kaynaklara özel bölüm ayrıldı.

Eskişehir Beylikova'daki 694 milyon tonluk rezervin "Türkiye'yi Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci NTE sahası" konumuna taşıdığı aktarılan analizde, "Yıllık 10 bin tonluk pilot tesisin faaliyete geçmesinin ardından Türkiye'nin hedefi, yıllık 570 bin tonluk saflaştırma kapasitesine ulaşarak bu alanda Avrupa başta olmak üzere yakın bölgenin başat aktörü haline gelmektir." tespitine yer verildi.

Türkiye'nin gelecek 10 yıllık süreçte yalnızca rezerv sahibi değil, aynı zamanda katma değer üreten aktöre dönüşmesi için üç eksenli strateji sunulduğu aktarılan analizde, "Bu strateji, JORC/UMREK uyumlu doğrulama süreçleri, ölçeklenebilir rafinasyon altyapısı ve ileri manyetik alaşım AR-GE'si, döngüsel geri kazanım hatlarının entegrasyonunu içermektedir." görüşü yer aldı.

NTE'nin artık sadece ekonomik meta olmadığına işaret edilen analizde, "jeopolitik kaldıraç ve stratejik silah haline geldiği" belirtildi.

Küresel tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, yeni üretici ve işleyici aktörlerin (Türkiye, Ukrayna, Grönland) hızlı şekilde sisteme entegre edilmesinin zorunlu hale geldiği aktarılan analizde, "Küresel rekabetin artık yalnızca madende değil, rafineri, mıknatıs ve ileri teknolojili üretim halkalarında derinleşmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *