Alman taşımacılık devi Deutsche Post DHL Group bünyesindeki DHL Supply Chain, Türkiye'de yatırımlarını ve büyümesini hızlandırıyor. Ekonomi gazetesine konuşan DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Buket Cox, müşterilerinin Türkiye'deki iş hacimlerinde önemli artış olduğuna dikkat çekerek, artan talebi karşılamak için yeni yatırımları gündeme aldıklarını söyledi. Depolama ve kara nakliyesini güçlendirecek olan şirket ayrıca, denizyolu ve demiryoluna da ağırlık verecek.
ALMAN DEVİNDEN TÜRKİYE KARARI! RESMEN DUYURDULAR
2023'te lojistik pazarının, savaşın etkilerini azaltması, tüketim taleplerinin artmasıyla iki kat büyüyeceğini öngördüklerini belirten Buket Cox, bu kapsamda şirket olarak yeni yatırımlarla büyümeyi hızlandıracaklarını söyledi. Cox, "Özellikle kara taşımamızda ölçek büyüterek, verimliliği artıracak, pazarın bir kısmını deniz taşımasına ve demiryoluna aktararak yüzde 250 oranında büyüme elde etmeyi öngörüyoruz" dedi. Sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında tüm dünyada demiryolunun giderek önem kazandığını hatırlatan Cox, DHL'nin de bu alanda yeni yatırımlarla büyüceğine dikkat çekti. Cox, "Demiryolu taşımacılığı kapsamında ülke olarak yapacağımız yatırımlar bize hem bölge hem de yurtiçinde ciddi avantajlar sağlayacak" dedi.
DHL Supply Chain, bu yıl depolama alanında da kapasitesini artırmaya devam ederek hem mevcut müşterilerinin ilave taleplerini hem de yeni müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. Şirket, yenilenebilir enerji ve karbon ayak izimizi azaltmaya dönük yatırımlarını da sürdürecek. Elektrikli araç yatırımları, verimli ve son teknoloji aydınlatma ekipmanları ile solar panel yatırımlarına ağırlık verilecek.
"TEDARİK ZİNCİRİNDE TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ ARTTI"
Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte büyük ölçüde çokuluslu firmalardan oluşan müşteri portföyleri içerisinde tedarik zincirinde birtakım stratejik değişiklikler olduğunu ifade eden Cox, "İçinde bulunduğumuz lojistik pazarının çok hareketli ve dinamik olmasının yanında, müşterilerimizin Türkiye'deki iş hacimlerinde de önemli artış olduğunu gözlemliyoruz. Buna bağlı olarak ortaya çıkan yatırım ihtiyaçları konusunda da DHL Supply Chain Global'in desteğini alıyoruz. Özellikle lojistik sektöründeki kaynak yetersizliğini müşterilerine yansıtmamak ve servis seviyemizi korumak adına, stratejik gördüğümüz sektörlerde büyüyoruz" ifadelerini kullandı.
Cox, Türkiye'nin büyüme ve yatırım açısından DHL Supply Chain Global'in öncelikli ülkelerden birisi olduğunu ifade ederek, "Türkiye, doğu ile batı arasındaki hub konumu ile DHL Supply Chain Global şirketleri arasındaki dünya konumlamasında çok önemli bir yerde" dedi.
DHL Supply Chain, geçen yıl da Türkiye'de önemli yatırımları gündeme aldı. Gebze bölgesinde yeni bir depo yatırımının startını veren şirket, ayrıca nakliye filosunu özellikle sağlık sektöründe üst standartlarda hizmet verebilmek amacıyla genişletti. Cox, en büyük önceliklerinden biri olarak sürdürülebilirlik ajandası kapsamında ilk yüzde 100 elektrikli aracını filoya kattı. Cox, bunlara olarak İstanbul bölgesindeki depolarına ve Anadolu'da yer alan aktarma merkezlerine yaptıkları yatırımlarla, çalışma koşullarını iyileştirmeyi yanı sıra servis kalitelerini artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Cox, 2022'yi büyüme hedeflerine fazlasıyla ulaşarak kapattıklarına dikkat çekerek, "Bizim için çok önemli olan stratejik sektörlerin tamamında dengeli bir büyümeyi sağlayarak müşteri portföyümüzün dengesini korumayı başardık" dedi.
"ROBOTLARLA TEKRARLI İŞLERİ ORTADAN KALDIRIYORUZ"
DHL Supply Chain Türkiye, teknoloji ve dijitalleşme alanında da önemli yatırımlara imza atıyor. Tüm süreçlerini dijitalleştirme yolunda yoğun çaba harcadıklarına işaret eden Cox, "Süreçlerdeki israfl arı azaltıyoruz, robotlarla tekrarlı işleri ortadan kaldırıyoruz, izlenebilirliği arttırıyor ve böylelikle problemleri daha görünür hale getiriyoruz. Türkiye' de faaliyet gösteren AR-GE & İnovasyon ekibimiz ile kendi çözümlerimizi geliştirdiğimiz gibi, DPDHL bünyesinde geliştirilen çözümleri de ülkemizde devreye alıyoruz. AI ve ML üzerine yaptığımız çalışmalar yanında farklı tedarikçilerle ortak projeler de geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz projelerimiz ile Avrupa Birliği tarafından fonlanıyor olmanın da gururunu yaşıyoruz" açıklamasını yaptı.
HEDEF SIFIR EMİSYON
2050 yılına kadar tedarik zinciri operasyonlarında tüm emisyonları sıfıra indirme hedefleri olduğunu açıklayan Buket Cox, bu hedefimize ulaşmak için 2025 stratejilerini belirlediklerini ifade etti. Cox, 2025 yılında gerçekleştirmek istedikleri başlıca hedefleri şöyle sıraladı:
* Depo operasyonlarımızda net sıfır CO2 emisyonuna ulaşacağız.
* Operasyonlarımızın yüzde 75'inde, sürdürülebilir ambalajlama malzemeleri ve uygulamaları gerçekleştireceğiz.
* Çalışanlarımızın minimum yüzde 80'ini, Sertifikalı GoGreen uzmanı olacak şekilde eğiteceğiz.
* Satışlarımızın yüzde 75'inden fazlasına yeşil çözümler dahil edeceğiz. Bu, müşterilerimizin tedarik zincirlerini de daha yeşil hale getirmeleri ve kendi sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları için de yardımcı olacak. (Ekonomim)