Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kanal7'de soruları cevapladı.
14 Mayıs seçimlerine ilişkin konuşan Bakan Varank, "Vatandaşımız, Cumhurbaşkanımızın yaptığı hizmetleri görüyor. Vatandaşlarımız bizi motive ediyorlar. 21 yıldır taş üstüne taş koymanın derdindeyiz. Bursa'dan örnek verirsek 80 yıldır görülmeyen yatırımlar bizim zamanımızda yapıldı. Yatırım ve hizmet siyasetinin karşısında ise bir yıkım ekibi var. Türkiye'nin elde ettiği kazanımların kaybedilmesinin dışında Türkiye'yi tehlikeli bir sürece sokmanın derdindeler" dedi.
Bakan Varank, sözlerine şöyle devam etti:
Biz sokakta diğer partileri göremiyoruz. Arabalarını görüyoruz ama muhalefetin temsilcilerini sokakta göremiyoruz. Seçimleri milletvekili olarak 300 üzerinde, Cumhurbaşkanlığı tarafında ise ilk turda seçimi alacağımızı düşünüyoruz.
PKK'nın her gün Türkiye ile açıklama yapması, İmralı'nın kapılarını kıracağız söylemleri vatandaşlarımızı rahatsız ediyor. Koalisyon dönemleri kirli pazarlıkların yapıldığı dönemlerdi. 1 yıllık, 7 aylık hükümetlerin olduğu dönemleri yaşadık Türkiye'de. Şimdi de PKK ile pazarlık yapılıyor. Kapalı kapılar arasında bu pazarlık yapılıyor. KHK'lıları yani darbecileri, FETÖ'cüleri geri getireceğiz ne demek. Şimdi siz bu adamları yargının, polisin içine tekrar sokmayı düşünüyorsunuz. Demirtaş'ın içeriden çıkması için bize oy vereceksiniz açıklamalarını herkes gördü.
DEPREM BÖLGESİNDEKİ KOBİ'LERE 75 BİN LİRALIK DESTEK
KOSGEB, deprem bölgesinde imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerin bakım, tadilat, onarım, personel, ham madde, malzeme, teçhizat, donanım gibi giderlerinin karşılanmasına katkı sağlamak amacıyla 75 bin liraya kadar geri ödemeli destek verecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOSGEB'in yeni desteğini, canlı yayında açıkladı. Bakan Varank mesajında "Yaraları sarmaya devam ediyoruz. Depremde iş yerleri hasar gören ve bu zorlu şartlara rağmen işlerine devam eden KOBİ'lerimizi yalnız bırakmıyoruz. KOSGEB aracılığıyla bu işletmelerin; bakım, onarım, personel gibi ihtiyaçlarına 75 bin lira destek sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
AFET DÖNEMİ İŞLETME DESTEĞİ
KOSGEB desteği, 6 Şubat'ta yaşanan depremler nedeniyle ilan edilen OHAL ve sonrasında kapsama alınan iller ve ilçelerde geçerli olacak. Buralarda imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerin faaliyetlerinin aksamaması ve devamlılıklarının sağlanabilmesi için İşletme Geliştirme Destek Programı kapsamında Afet Dönemi İşletme Desteği uygulamaya alındı.
KİMLER FAYDALANACAK?
75 bin lira üst limitli destekten, iş yeri hasar durumuna ilişkin resmi makamlardan belge alan işletmelerden; deprem sonrası kurulan geçici nitelikteki çarşı alanlarında, sanayi sitelerinde faaliyet gösteren veya NACE Rev. 2'ye göre Kısım C – imalat sektöründe faaliyet gösteren işletmeler faydalanabilecek.
NELER KAPSAMDA?
İşletmelerin; faaliyet gösterdikleri yapıların bakım, tadilat, onarımlarına ilişkin hizmet alım giderleri, istihdam ettikleri personel giderleri ve faaliyet konuları ile ilgili alacakları ile ham madde, malzeme, teçhizat, donanım gibi giderlerine destek verilecek. Giderlerin büyük deprem felaketinden sonra gerçekleşmiş olmasına bakılacak.
GERİ ÖDEMELER NASIL OLACAK?
Destek programı kapsamında yapılacak geri ödemeler; programın tamamlanma tarihinden itibaren 12 ayı ödemesiz olmak üzere, 4'er aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte yapılacak. İlk taksitin geri ödeme tarihi, programın tamamlanma tarihinden sonraki 12 aylık süreyi takip eden ilk iş günü olacak.
BUGÜNE KADAR NELER YAPILDI?
KOSGEB, depremin ilk gününden itibaren bölgedeki KOBİ'lere yönelik çalışmalar yürüttü. KOBİ'lerin hızla toparlanmaları amacıyla işletmelerin KOSGEB'e olan 2023 yılı borçları ile felakette hayatını kaybeden işletmecilerin tüm borçları silindi.
ACİL DESTEK KREDİSİ
Bölgede hasar gören işletmelerin faaliyetlerine dönmesi amacıyla Acil Destek Kredisi Programı başlatıldı. Bu durumdaki işletmelere ölçeklerine bakılarak 1 buçuk milyon liraya kadar hızlı finansman imkânı sağlandı.
YAŞAM ALANI DESTEĞİ
Afet Dönemi Yaşam Alanı Desteği ile de deprem bölgelerindeki KOBİ'lere ve esnafa 300 bin liraya kadar geri ödemesiz konteyner desteği hayata geçirildi. Konteyner başına 30 bin lira olan destekten işletmeler, 10 konteynere kadar yararlanabiliyor.
Depremden etkilenen 11 ilimizi cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bölgeyi teşviklerden en fazla faydalanan bölge haline getirdik. Yeni yapılacak lojistik yatırımları, tarımla ilgili yeni çalışmalar master plan anlamında yapılıyor. Seçimden sonra da peyder pey devreye almaya başlayacağız.
Felaket tellalları bu ülkede her zaman oldu. Özellikle seçim dönemlerinde ekonomideki güveni azaltmak için çalışıyorlar. Pandemi sürecinde bir risk yaşadık. Emtia fiyatlarında oynaklıklar oldu. Ukrayna-Rusya savaşı dünyayı bir türbülansa soktu. Son 5 yıl dünyada ekonominin türbülansa girdiği 5 yıl oldu. Biz bu süreci görece olarak iyi geçirdik. Büyüme oranlarımız olumlu devam etti.
Sanayinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'dakti (GSYİH) payını yüzde 27'e çıkardık. Biz hangi projeleri uygulayacağımızı biliyoruz. 15 Mayıs'ta aynen işimizin başında olacağız. Bizin için rutine devam ediyor olacağız. Muhalefetin ise 15 Mayıs ile ilgili hiçbir gündemi yok. Bin tane vaat açıkladı.
Türkiye alternatif üretici olarak dünya pazarında öne çıkmış durumda. Önümüzdeki dönemde bu trendi devam ettireceğiz. Global şirketler Türkiye'ye gelip yatırım yapıyorlar. Uluslararası yatırımlar gelmeye devam edecek. Türkiye katma değerli üretimde bir marka durumunda. 2023 yılı 2022'den daha iyi bir yıl olacak.
Katma değerli üretimi geliştirmek için endüstri bölgelerini devreye aldık. Kemal Kılıçdaroğlu zaman zaman açıklıyor. Biz zaten Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi'ni zaten kurduk. Bizim yaptığımız işleri vaat olarak ortaya atıyorlar. Biz yıllarca bekleyen Filyos Endüstri Bölgesi'ni devreye aldık. Biz firmamız burada çalışmaya başladı. Muhalefet bu tesisleri durdurmaya çalıştı. Karadeniz gazında TPAO bu tesisleri kullanmaya başladı. Bu da Türkiye'ye en az 2 yıl kazandırdı.
YERLİ OTOMOBİL TOGG'DA SON DURUM
Bu sene 28 bin TOGG üretilecek. Bunun 20 bini kurada hak kazananlara teslim edilecek. Biz üretim kabiliyetleri olan bir ülkeyiz. Bursa otomotiv üretiminde üs olmuş durumda. Biz de kendi otomobilimiz olması gerektiğini düşünerek yola çıktık. Doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaptık. Elektrikli bir otomobil ile yola çıkarak rekabetçi olduk. Bu proje ilk başarısını böyle yaladı. Elektrikli otomobillerin gündeme geldiği bir dönemde TOGG ile pazara giriş yapıyoruz. Milletimiz bu işi çok sahiplendi. Yıllardır ezilmiş, hakir görülmüş, Türkiye'ye dudak bükenler oluyordu. Ama şimdi hem savunma sanayinde hem uzay teknolojileri anlamında bir çok üretim yaptık. Biz yapamayız, biz beceremeyiz diyenlere karşı en güzelini biz yapabiliriz diyen bir proje olduğu için vatandaşımız sahiplendi. Dünyanın en çok ellenen arabası benim arabam olmuş bir rekor kırmışız. Biz böyle bir anlayışla devam ediyoruz. Seneye 60 bin TOGG üretimi yapmayı planlıyoruz. 10 yılda 5 farklı modelde 1 milyon aracın yollarda olmasını hedefliyoruz.
Elektrikli araçlarda ÖTV oranı yüzde 10. Yerli elektrikli otomobiller alındığında uygun finansman desteği verilecek. Bunun için BDDK gerekli adımları attı. Aracın yarı fiyatı finansman olarak verilecek. Bu araç kendi sınıfında (C Segment SUV) rekabetçi bir fiyat olarak pazara giriş yaptı. Bu aracın maliyetini oluşturan maliyetlerin biri batarya. Bu maliyet düştükçe fiyatlar da düşecektir. Daha da rekabetçi olacaktır.
Ön siparişe 177 bin vatandaşımız başvurdu. Bu sene 28 bin, seneye 60 bin kişi TOGG sahibi olacak. Bu talep araç görünmeden oluştu. Şimdi aracımız sokaklarda vatandaşımız görüyor dokunuyor. Bu nedenle talep daha da artacaktır. Türkiye'nin Otomobili projesini açıkladığımızda bize neler söylendi. Türkiye yapamaz, bu intihardır diyen iş insanlarımız oldu. 60 yıl önce Devrim otomobili ile bir hayal kırıklığı yaşadık. Bu araba yolda kaldı diyerek projeyi adeta gömmüşler. Biz de bu mantıkla yaklaşsaydık yapamazdık. Fabrikanın varlığını bile hala inkar ediyorlar. Gemlik'i İtalya'da zannediyorlar.
Türkiye Avrupa'nın bir numaralı ticari araç üreticisi konumunda. Yeni yerli otomobil niyetleri var. Görüşmelerimizi yapıyoruz. Biz ne zaman bir şey yapmaya kalksak bu olmaz demeye başlıyorlar. Bizi eleştiren, bizi doğruya yönlendiren muhalefetten asla çekinmeyiz. Ama şuanda muhalefet ile balıkçı kavgası yapıyoruz. Böyle bir muhalefetle uğraşmak mümkün değil.