Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2021 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi ve 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında milletvekillerinin soruları ve eleştirilerini yanıtladı.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun iktidarı eleştiren sözlerine yanıt veren Fuat Oktay, "(Bütçe görüşmelerine iktidarın yalanlarıyla başladık) diyen sayın vekile sözlerini iade ederek konuşmama başlamak istiyorum. Yine 'insan kaçırma' diye ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti devletinde insan kaçırma diye bir şey yoktur. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan aynaya bak. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan Diyarbakır annelerine bak. Bunu en iyi siz bilirsiniz. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan git dağlara bak, kaçırılan kızlara bak, çocuklara bak, kadınlara bak, yetişkinlere bak." diye konuştu.
Oktay, 2021 bütçesinin amacını ve neyi ifade ettiğini bütçe sunuş konuşmasında açıkladığını anımsatarak, eleştiri ve sorular üzerine bu hususa bir kez daha değinip, genel bir değerlendirme yapmak istediğini söyledi.
2021 bütçesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa'dan aldığı yetkiyle, hizmet odaklı şekilde hazırlattığını, AK Parti hükümetlerinin Meclis'e sunulan 19'uncu bütçesi olduğunu hatırlatan Fuat Oktay, "Bütçemiz, yeni ekonomi programları hedefleriyle uyumlu olarak hem yatırımların artırılmasını hem de enflasyon ve cari açığın azaltılmasını amaçlayan, ayrıca Kovid-19 salgınıyla mücadelemizi destekleyecek nitelikte işlevsel bir bütçedir. 19 yıllık bir birikimin, emeği ve milletimizi, vatandaşlarımızı merkeze alan bir bütçedir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bu bütçede 2002 yılı öncesi bütçelerinde olmayan ama 2003'ten itibaren her yıl büyüyen ve artan, yetimin, garip gurabanın hakkı, insanlara devletin uzanan eli, onların darda kaldığı yerde kapılarını çalan şefkatli yardımı olduğunu anlatarak, "Bu bütçede vatandaşlarımızın evine kadar ulaştırılan yardımlar, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaşan ayni ve nakdi yardımlar vardır. Bu bütçede ihtiyaç olduğunda gidebildiği, ulaşabildiği hastanenin, sağlık ocağının parası vardır, ulaşabildiği, alabildiği ilacın parası vardır. Bu bütçede pandemi sırasında güvendiği, erişebildiği ve varlığından dolayı gurur duyduğu salgın hastanelerinin parası vardır." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu bütçede devletin sağladığı destekler vardır"
Bütçede okul paralarının, üniversite öğrencilerinin ödemediği harçların, memurun, işçinin alın terinin karşılığının bulunduğunu dile getiren Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bütçede salgın sırasında işçinin elinden tutan devletin sağladığı destekler vardır. Bu bütçede iç ve dış düşmanlara korku salan ve gücüne güç katan etkin ve etkili savunma ve güvenlik sağlayan askerimizin, polisimizin, korucumuzun emeği ve alın teri vardır. Birileri onları yok etmeye, birileri onları öldürmeye çalışsa bile. Sonuna kadar yanında olacağız, sonuna kadar da bu bütçeyi ayıracağız. Bu bütçede güçlenen savunma kabiliyetimizin karşılığı vardır. Bölgesinde ve dünyada güçlü Türkiye'nin göstergesi olan yerli ve milli savunma teknolojilerimizin izleri vardır. Üzerlerine titrediğimiz engelli evlatlarımızı evlerinden alıp eğiten, bakan ve onları evlerine bırakan devlet ana anlayışımızın tecellisi olan bir bütçe vardır. Bu bütçe büyüyen, kalkınan Türkiye'ye harç olan, taş üstüne taş koyan, inşa eden, dağları tünellerle delen, mübarek topraklarımızın üzerini raylarla, yollarla döşeyen, çiftçimizin tarlasına, toprağına su götüren, taşkınlardan koruyan, şehirlerine içme suyu götüren, bir afet olduğunda da anında yanında olan bir bütçedir. 2021 bütçesi, Kovid-19 salgınının tüm dünyayı dize getirdiği bir süreçte, hastalarını teşhis ve tedaviden aciz hatta yol kenarlarında sedyelerde ölüme terk eden, bırakın vatandaşlarını sağlık personeline dahi koruyucu temininde zorlanan sözde gelişmiş ülkelerin yanında her şartta ve güçlü ve her duruma hazırlıklı olan Türkiye'nin bütçesidir. Tarımda bereketin, çalışma hayatında adaletin, ticarette ve ihracatta yeni rekorların bütçesidir, bütçesi olacaktır."
Fuat Oktay, bütçenin, yenilikçilik, Ar-Ge ve dijital dönüşümü daha da güçlendireceğini, tüm vatandaşların ortak hayallerini, hedeflerini ve beklentilerini kuşatacak yapıda şekillendiğini bildirdi.
Bütçe hazırlık çalışmalarının önceki yıllarda olduğu gibi yine çok önceden başlatıldığını belirten Oktay, titizlikle yürütülen bütçe hazırlıkları sonucunda 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin, ekleriyle birlikte anayasal süresi içinde 17 Ekim'de yüce Meclis'e sunulduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2021 yılı itibarıyla performans esaslı program bütçe uygulamasına geçileceğini, program bütçenin bir çok ülkenin uyguladığı en ileri düzey bütçeleme sistemi olduğunu anlattı.
Amerika, Avustralya, Kanada, Hollanda, Fransa, İsveç, Avusturya, Rusya ve bir çok OECD ülkesinin program bütçeleme yaklaşımını benimsediğini dile getiren Oktay, program bütçenin, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği artırmayı amaçlayan bir bütçeleme sistemi olduğunu söyledi.
Bu amaçlara ulaşmak için ülkenin ihtiyaçları kapsamında 68 programdan oluşan bütçeyi hazırlayarak Meclis'e sunduklarını belirten Fuat Oktay, "Program bütçe kapsamında analitik bütçe sınıflandırılması da kullanılmaya devam edilecek olup, bu sınıflandırmadan elde edilen kazanımlar program bütçede korunmaya devam edilecektir. Ayrıca mevcut bütçe sisteminde uygulanan analitik bütçe sınıflandırmasının ürettiği bütün mali istatistikler yayınlanacaktır." şeklinde konuştu.
Oktay, bütçe usülünde değişiklik yapılmasının hemen ardından bütçenin 1 günde nasıl hazırlandığına yönelik soruya karşılık, bütçe çalışmalarının çok öncesinden başladığını belirterek, "Meclisin söz konusu yasa üzerine çalıştığı bilgimiz olduğu için de bütçe çalışmalarımız yine çok önceden başladığı için her ihtimale karşı biz alternatifli olarak hazırladık." diye konuştu.
Kamu maliyesi alanında yıllardır sergiledikleri ihtiyatlı duruş ve mali disiplinin Türkiye ekonomisi için en önemli kazanımlardan olduğunu vurgulayan Oktay, Türkiye'nin dış şoklara karşı daha dirençli hale geldiğini kaydetti.
Oktay, 2011-2018 döneminde bütçe açığının milli gelire oranını istikrarlı biçimde yüzde 2'nin altında tutarak mali disiplin açısından ne kadar kararlı olduklarını gösterdiklerini dile getirerek, son dönemde küresel piyasalardaki ekonomik ve siyasi belirsizliklerle jeopolitik gelişmelerin ekonomik aktiviteler üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu aktardı. Oktay, şunları söyledi:
"Ülkemizde uzun yıllardır kararlılıkla riayet edilen mali disiplin ve elde edilen kazanımlar sayesinde maliye politikası etkin bir araç olarak kullanılmış, ekonomide görülecek ciddi zararların önüne geçilmiştir. Ülkemiz Kovid-19 salgını kaynaklı belirsizlik ortamına Maastricht kriterlerine uygun bir bütçe açığı seviyesiyle girmiştir. Ancak 2020 yılı mart ayı sonrasında salgının etkilerine karşı verilen mücadelede gelir ve gider yönlü maliye politikası adımları atılmasını gerekli kılmıştır. Diğer yandan son yıllarda özel sektör yatırımlarının düşük seyri karşısında kamu yatırımlarını içeren sermaye giderleri kalemi bütçe giderlerindeki artışta önemli rol oynamıştır. Bununla birlikte Kovid-19 salgınıyla mücadelede alınan ekonomik tedbirler ilave finansman ihtiyacı doğurmuştur."
Oktay, 2020 yılındaki borçlanma limitinin arttırımı hakkındaki eleştiriye ilişkin şöyle konuştu:
"Söz konusu limit artışı, Kovid-19 salgınının sosyal ve ekonomik etkilerinin azaltılması, 2021-2023 yeni ekonomi programında yer alan 2020 yılında yatırım, istihdam ve büyümeyi desteklemek için geçici olarak alınan ekonomik tedbirleri de içeren bütçe büyüklükleri ve bütçe dengesi çerçevesinde oluşan ilave finansman ihtiyacının karşılanması ve ileride yine salgın sebebiyle yaşanabilecek muhtelif risklerin bertaraf edilebilmesi için hazine nakit rezerv düzeyinin yüksek tutulması amacıyla yapılmıştır."
"Borçluluğun artması Türkiye'ye has değil"
Bütçe açıkları borçluluğun artmasının Türkiye'ye has bir durum olmadığını belirten Oktay, salgın kaynaklı son gelişmeler çerçevesinde, dünya genelinde tüm ülkelerde bütçe açıkları ve borçluluğun arttığını söyledi.
Oktay, Uluslararası Para Fonu tahminlerine göre avro bölgesinde milli gelire oran cinsinden bütçe açığı ve kamu borcunun 2020 yılında bir önceki yıla göre 9,7 ve 17,5 puan artmasının öngörüldüğünü ifade ederek, "Aynı dönemde Türkiye'nin bütçe açığı ve kamu borcu oranlarındaki artışın ise avro bölgesine kıyasla sırasıyla 2 ve 8,6 puan gibi son derece sınırlı bir seviyede olması beklenmektedir." dedi.
"Türkiye bütçe açığını çok fazla artırmadan ekonomiyi desteklemeyi başarmıştır." değerlendirmesinde bulunan Oktay, Sosyal Koruma Kalkanı kapsamında destekler ve yardımlar toplamının 39 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sosyal yardım alan 6,3 milyon haneye 6,3 milyar TL ödeme yapılmıştır. İşsizlik Sigortası Fonu da istihdam piyasası tarafından kamu maliyesine yönelebilecek yüklerin hafifletilmesini sağlamıştır. Türkiye diğer ülkelerden farklı olarak düşük hane halkı borçluluğu ve güçlü bankacılık sektörü sayesinde kredi kanallarını da etkin kullanabilmiştir. Türkiye'de hane halkı borçluluğu yüzde 16 ile gelişmekte olan ülke ortalaması yüzde 42'nin oldukça altındadır. Bu avantaj sayesinde vatandaşlarımıza 47,5 milyar TL düşük faizli kredi imkanı sağlanabilmiştir. Maliye politikası, ekonomide toparlanmanın sağlanmasının ardından yeniden eski patikasına geri dönecek, böylece bütçe açığı oranı 2021 yılından itibaren azalarak 2023 yılında yüzde 3,5 seviyesine gerileyecektir. Ayrıca, 2021-2023 döneminde kamu borç stokunun yatay seyretmesi sağlanacaktır."
Bazı milletvekillerinin "vatandaşa yönelik hiçbir şey yok" yönünde haksız eleştiriler yönelttiklerini belirten Oktay, "AK Parti Hükümetlerinin 19. bütçesi olan 2021 yılı bütçesini vatandaş odaklı bir icraat bütçesi olarak hazırladık. Her zaman olduğu gibi." dedi.
Bütçede temel önceliklerinin, toplanan gelirlerin vatandaşa hizmeti esas alan bir anlayışla kullanılması olduğuna değinen Oktay, "Bu yaklaşımla, 2002 yılında 1,6 milyar lira olarak gerçekleşen sosyal nitelikli harcamaların büyüklüğünü 2021 yılında 81,2 milyar TL'ye çıkardık. 2021 yılında bu amaçla ayrılan kaynağı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 17 oranında artırdık. 2021 yılı bütçesi sosyal içermeyi artırmanın, yoksulluğu azaltmanın bütçesidir." ifadelerini kullandı.
Oktay, ödeme gücü olmayanların prim giderleri için 16 milyar, sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 2,1 milyar, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna gelirden ayrılan pay için 10,9 milyar, kömür yardımı için 1,5 milyar lira kaynak ayrıldığını kaydetti.
"2021 yılı bütçesi dezavantajlı tüm kesimlere destek olma bütçesidir." diyen Oktay, bütçenin herkese eşit ve kaliteli eğitim imkanının sunulması anlayışının hakim olduğu bir bütçe olduğunu da belirtti.
Oktay, 2021'de çiftçiler için 42,4 milyar lira ayırdıklarını da belirterek, bu kapsamda tarımsal destek programları için 22 milyar, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 12,1 milyar, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal kitlerin finansmanı ve ihracat destekleri için 8,3 milyar lira kaynak ayrıldığını ifade etti.
Reel kesim destekleri için 50,6 milyar lira
Reel sektör desteklerine 2021 yılında da devam ederek özel sektörle birlikte büyüme stratejisini sürdüreceklerini anlatan Oktay, reel kesim destekleri için bütçeden 50,6 milyar lira kaynak ayırdıklarını dile getirdi.
Oktay, bütçeden İstihdam Programına ise 35,5 milyar lira doğrudan kaynak ayırdıklarına dikkat çekerek, "Bu çerçevede üretim ve istihdamın desteklenmesi amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmesi gereken 27,7 milyar lira tutarındaki işveren primini bütçemizden karşılıyoruz." diye konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca yatırımı ve istihdamı artırmaya yönelik 2 milyar lira teşvik vereceklerini bildiren Oktay, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yatırımcıları desteklemeye yönelik 2021 yılı bütçesinde 5,5 milyar lira kaynak ayırıldığını dile getirdi.
Artan yatırım bütçesiyle üretim, istihdam ve ülke refahını artırıcı projelere öncelik verdiklerini vurgulayan Oktay, "2021 yılı bütçesi 18 yıldır olduğu gibi, 19. yılda da milletimize hizmeti şiar edinen kimseyi geride bırakmama anlayışının vücut bulduğu bir bütçedir." dedi.
Genel makroekonomik görünüme ilişkin olarak bütün sınamalar karşısında ekonominin direncinin artarak devam ettiğini belirten Oktay, olumsuzluklara rağmen ekonominin sağlam temeller üzerinde büyütülmeye devam edildiğini kaydetti. AA