6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremleri ve sonrasında yaşanan süreç, bilinen ama öte yandan unutulan deprem gerçeğini çok acı şekilde hatırlattı. Yitirilen binlerce can, darmadağın olan binlerce yuva, bir daha eskisi gibi olmayacak binlerce hayat akıllara hep aynı soruyu getirdi: Bir gün benim ya da yakınlarımın da başına gelir mi?
Depremzedelerin acılarına ortak olurken kurulan bu empati korkuyu da beraberinde getiriyor. Deprem psikolojisi, özellikle de olası Marmara depreminin merkezi durumundaki İstanbul’da yaşayanlar için son zamanlarda baş etmesi güç bir hal aldı.
Uzmanlar deprem tedirginliğinin İstanbulluları daha güvenli alanlara yönlendirdiği görüşünde. Peki kentteki kiralık daire piyasasında bir hareketlilik söz konusu mu? İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, konu ile ilgili TRT Haber’e açıklamalarda bulundu.
“İSTANBUL’UN KUZEY KESİMLERİNE EĞİLİM GÖRÜLÜYOR”
Nizameddin Aşa son depremlerin ardından emlak piyasasında bir şaşkınlık halinin olduğuna vurgu yapıyor. Daha önceki depremler sonrası olduğu gibi kişilerin daha güvenli, depreme daha dayanıklı semt ve bina seçme yönünde tercihlerinin oluşmaya başladığını söylüyor. “Şu an daha çok müstakil, bahçeli, az katlı veya sağlam zemin diye ifade edilen semtlere doğru bir geçiş eğilimi var” diyor.
Genel eğilimin kentin kuzeyine doğru olduğunu dile getiriyor Aşa. Kuzey kesimlerin zemin olarak daha güvenli görüldüğünü belirtiyor:
“Hatta bazı emlakçı arkadaşlarımız daha birkaç gün evvel kuzeydeki semtlerde 22-23 bin olan kira fiyatlarının 30 binin üzerine çıktığını beyan ettiler. Yani yüzde 20-30 gibi bir fiyat farkı olduğunu gördük. Ama tabii bu tek bir olay, piyasa tamamen böyle demek doğru değil. Ama yoğun bir şekilde talep oluşursa bu devam edecektir. ”
Güvenli kabul edilip rağbet gösterilen diğer bölgeleri ise şöyle sıralıyor Aşa:
“Beylikdüzü ve Esenyurt'un D-100’e yakın kısımları, Başakşehir ve Bahçeşehir’de yeni binalar mevcut. Anadolu Yakası'nda yine D-100’ün kuzeyi, Ataşehir, Tuzla, Pendik yeni binaların olduğu güvenli yerler olarak biliniyor.”
Peki ya İstanbul’da konutların güvensiz görüldüğü bölgeler nereler? Aşa bu soruya şöyle yanıt veriyor:
“İstanbul'un asıl merkezi çok yeni değil. Eski evlerden oluşuyor. 50-60 yıllık binalar var. Özellikle 70’li yılların sonu gibi ile 1999 depremine kadar olan dönemde yapılan binalara çok fazla güven yok. Bu nedenle bunlar daha az ilgi görmeye başladı. Bu bölgelerde fiyatlarda da bir düşüş bekliyoruz. Çünkü tercih edilmemeye başladı.
"TALEP AZALDIĞINDA FİYATLARIN DÜŞMESİ MUHTEMEL
Avrupa Yakası’nda Tarihi Yarımada, Beşiktaş, Şişli, Mecidiyeköy, Beyoğlu ve Bakırköy’ün merkez mahalleleri, Bahçelievler, Bağcılar, Güngören, Avcılar gibi ilçelerde eski binaların yoğunluğu biliniyor. Anadolu Yakası’nda ise Üsküdar, Ümraniye, Kadıköy’ün merkez mahalleleri, yorgun binaların olduğu ilçeler… Eski binalardaki kira fiyatlarında şu anda gözle görülür bir düşüş yok. Ama ilgi azalıyor. Yani talep azalıyor. Talep azaldığı zaman da fiyatların düşmesi muhtemel.”
“ASIL KİRA PİYASASI DEPREMZEDELERİN GELİŞİYLE OLUŞACAK”
Yeni konutlar inşa edilene kadar deprem bölgesinden ayrılmak zorunda kalanlar, çeşitli illere gitmek zorunda kaldı. Bir kısmının rotası bu süreçte İstanbul oldu ya da olacak. Nizameddin Aşa bu durumun şu an için kentteki kira piyasasına etkisi olmadığı görüşünde. Ancak bu durumun ileride değişebileceğini vurguluyor.
“Depremzedeler genelde kendi akrabasının yanına geliyor. Bunun dışında yine bazı vatandaşların tahsis ettiği evlerde kalıyorlar. Ama tabii bu değişecek. Asıl piyasa ondan sonra oluşacak.” (TRT Haber)