Türkgün Ekonomi GİB uyardı: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'nde geri sayım

GİB uyardı: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'nde geri sayım

Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi uyarısı geldi. Cihaz ve iletişim modüllerine ilişkin kayıt işlemlerinin 30 Nisan'a kadar aktarılması gerektiği hatırlatıldı.

KAYNAK: AA

Resmi Gazete'nin 5 Ekim 2023 tarihli sayısında yayımlanan "Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği" ile akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması ve kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele edilmesi amacıyla UTTS kurulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

UTTS kapsamında akaryakıt istasyonlarına Tabanca İletişim Modülü (TİM) ve akaryakıt pompa tabancalarına Taşıt Tanıma Okuyucu Cihazı (TTO), kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtlar ile bu mahiyette olmayan ancak Taşıt Tanıma Sistemi kullanan taşıtlara ise Taşıt Tanıma Birimi (TTB) takılması zorunluluğu getirildi.

Tebliğ kapsamında, akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin, en az bir pompa ünitesinin tabanca aparatları üzerine TTO'ları temin ederek 31 Ocak'a kadar taktırmaları gerekiyordu. Benzin veya motorin dışındaki bir yakıt türünün tedariki için kullanılan pompa ünitelerinde kullanılacak cihazlarda ise bunun için yıl sonuna kadar (31 Aralık) süre bulunuyor.

Taşıt sahiplerine uyarılar

Düzenleme kapsamında, taşıt sahiplerinin de kiralama yoluyla edindiği veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtlara 31 Ocak'a kadar TTB taktırması gerekiyordu.

Birden fazla ya da benzin veya motorin dışındaki bir yakıt türüyle çalışan taşıtlarda, benzin veya motorin dışındaki yakıt türüne ilişkin depo için süre 31 Aralık'ta dolacak.

İlgili madde kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlar için ise 1 Temmuz'dan itibaren TTB taktırılması gerekiyor.


Donanımlar için 30 Nisan vurgusu

Akaryakıt istasyonu işleten mükellefler ile taşıt sahiplerinin cihaz, iletişim modülü ve diğer donanımlara ilişkin olarak internet sitesi üzerinden gerekli başvuru ve kayıt işlemlerini yapmak şartıyla belirtilen donanımları en geç 30 Nisan'a kadar taktırmaları ya da montajını yaptırmaları önem taşıyor.

UTTS kapsamında yapılan akaryakıt satışlarında, taşıtın plakasına ilişkin bilgiler yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaza otomatik olarak iletilecek.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Olası hak kayıplarının yaşanmaması bakımından akaryakıt istasyonu işleten mükellefler ile UTTS kapsamında TTB taktırılması zorunluluğu bulunan taşıt sahiplerinin mezkur genel tebliğin ilgili kısımlarında yer alan düzenleme ve sürelere uygun hareket ederek yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri büyük önem arz etmektedir. Detaylı bilgi için 'utts.gov.tr' adresi ziyaret edilebilir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Ahmed Cevad’ın mezarı yok ama ruhu tüm Türk dünyasında yaşıyor

Ahmed Cevad’ın mezarı yok ama ruhu tüm Türk dünyasında yaşıyor

Azerbaycan’ın bağımsızlık ve özgürlük şairi Ahmed Cevad’ın 133. doğum günü kutlanıyor. Azerbaycan Devlet Marşı’nın söz yazarı, aynı zamanda “Çırpınırdı Karadeniz” marşıyla Türk dünyasının gönlünde taht kuran Ahmed Cevad, sadece şiirleriyle değil, hayatıyla da bir direniş sembolü haline geldi.

MUHABİR: Burhan Tural

Torunu Cevad Ahundzade, büyük dedesi Ahmed Cevad’ın mirasını ve ailenin yaşadığı zorlukları anlattı. “Adını gurur ve onurla taşıdığım ulu dedem Ahmed Cevad, hem kalemi hem de silahı elinden bırakmamış bir mücadeleciydi. Birinci Dünya Savaşı’nda Balkan cephesinde Türk ordusunda savaşmıştı. Ardından kaleme aldığı marş, Türklerin özgürlük sembolüne dönüştü,” dedi.

Üç Kez Tutuklandı, Şiirleri Yüzünden Takip Edildi

Ahundzade, dedesinin “Koynunda yer vardı yıldıza, Aya” mısrası nedeniyle takibe alındığını, “Göygöl” şiiri başta olmak üzere birçok eseri nedeniyle tutuklandığını ifade etti. “Ahmed Cevad toplamda üç kez hapse atıldı. Şiirleri rejime tehdit olarak görülüyordu,” dedi.

Eşine Sürgün, Ailesine Baskı

Ahmed Cevad’ın eşi Şükriye Hanım’ın Kazakistan’ın Akmola vilayetindeki ünlü ALJIR kampında yıllarca sürgünde yaşadığını hatırlatan Ahundzade, babaannesinin dedesine olan sadakatini şu sözlerle dile getirdi: “‘Cevad neredeyse ben de oradayım’ demişti. Bu onun vefasının simgesiydi.”

Cevad Ahundzade, dedesi hakkında en çok bilgiye babaannesi sayesinde ulaştığını, ailesinin Sovyet döneminde baskı altında yaşadığını belirtti. “Sovyetler döneminde dedemin adını anmak bile tehlikeliydi. Ancak bağımsızlıktan sonra onun adını onurla duyduk,” dedi.

Resmi Ölüm Tarihi Tartışmalı

Ahmed Cevad’ın ölüm tarihiyle ilgili çelişkili bilgiler olduğunu belirten Ahundzade, “Vikipedi’de 13 Ekim 1937 gecesi kurşuna dizildiği yazıyor. Ancak 2010’da Azerbaycan Milli Meclisi tarafından yayımlanan bir dergide, arşiv belgelerine göre 11 Ekim’de işkenceler sonucu hayatını kaybettiği belirtiliyor,” dedi.

Şairin ölümünden sonra ailenin dağıldığını, büyük oğlunun tutuklandığını, diğer çocukların yatılı okullara verildiğini ifade eden Ahundzade, Şükriye Hanım’ın uzun süre Cevad’ın hayatta olduğuna inandığını, sürgün dönüşü ona mektuplar yazdığını söyledi.

“Mezarı Yok Ama Ruhu Yaşıyor”

Ahmed Cevad’ın mezarının yerinin bilinmediğini hatırlatan torunu, “Sovyet rejimi onun nereye gömüldüğünü gizledi. Ama biz diyoruz ki, onun mezarı tüm Türk dünyasındadır – Kuzey Kıbrıs’tan Çin Seddi’ne kadar,” diye konuştu.

Ankara’da 2022 yılında Ahmed Cevad’ın 130. yılı anısına bir anıt dikildiğini belirten Ahundzade, en büyük arzularının Cevad’ın naaşının bulunması ve Bakü şehir merkezine bir heykelinin dikilmesi olduğunu vurguladı. “Bu sadece bizim değil, tüm Ahmed Cevad sevenlerin ortak dileğidir,” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *