Türkgün Ekonomi Karbon yakalama teknolojileri küresel iklim mücadelesinin merkezinde yer alıyor

Karbon yakalama teknolojileri küresel iklim mücadelesinin merkezinde yer alıyor

İklim taahhütlerine uyum kapsamında dünyada önemi giderek artan karbondioksit (CO2) emisyonu depolama tesislerinin sayısı 5 yılda 2 katına yükseldi.

MUHABİR: Burcu Öner

Sanayi kaynaklı emisyonları azaltmak ve iklim hedeflerine ulaşmak için geliştirilen karbon yakalama ve depolama (KYD) teknolojileri, dünya genelinde yaygınlaşıyor. Özellikle çimento, demir-çelik, kimya, etanol ve gübre üretimi gibi yüksek emisyonlu sektörlerde etkili olan bu yöntemler, aynı zamanda fosil yakıtlarla çalışan enerji santrallerinin karbon salımını da ciddi ölçüde sınırlıyor.

KYD teknolojisi üç ana yöntemle uygulanıyor: yanma öncesi yakalama, yanma sonrası yakalama ve oksijenli yanma. Bu sayede termik santrallerden ve sanayi bacalarından çıkan karbondioksit gazı, atmosfere karışmadan önce tutuluyor. Toplanan CO₂, boru hatları ya da tankerlerle uygun jeolojik alanlara taşınıp yer altında güvenli şekilde depolanıyor.

Emisyonların gömüldüğü alanlar genellikle 800 metre derinliğin altındaki geçirimsiz kaya tabakalarından veya gözenekli yapıya sahip eski petrol, doğalgaz ve kömür rezervuarlarından oluşuyor. Bu yapılar, karbondioksitin sızmasını engelleyerek uzun vadeli saklama sağlıyor.

Net sıfır hedefleri için kilit rol

KYD sistemleri, karbonu doğrudan kaynağında tutarak atmosferdeki CO₂ birikimini azaltma potansiyeliyle öne çıkıyor. Bu yönüyle, ülkelerin ulusal iklim politikaları ve net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasında kritik bir araç haline geldi.

ABD ilk sırada, Çin ve Kanada takipt

Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü verilerine göre, 2023 itibarıyla 11 ülkede toplam 50 aktif tesis faaliyet gösteriyor. Bu sayı, 2020’de 26 olan tesis sayısının neredeyse iki katına çıktığını gösteriyor.

İlk karbon yakalama tesisini 1972 yılında devreye alan ABD, günümüzde 19 tesisle lider konumda. Çin’de 14, Kanada’da ise 7 tesis bulunuyor. Diğer KYD tesisleri ise Norveç (2), İzlanda (2), Macaristan, Brezilya, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avustralya’da yer alıyor.

Bu tesisler sayesinde sadece geçen yıl 51 milyon ton karbondioksit yer altına enjekte edilerek atmosferden uzaklaştırıldı. 2020’de 40 milyon ton olan küresel depolama kapasitesi, 5 yılda %27,5 oranında artış gösterdi.

Yolda 40 yeni tesis var

KYD yatırımları küresel ölçekte ivme kazanmış durumda. Halihazırda 14 farklı ülkede inşası süren 40 tesis bulunuyor. Bu projelerin 11’i yine ABD’de hayata geçiyor. Hollanda, Çin ve Kanada’da beşer tesis yapım aşamasındayken, Norveç, Katar, BAE ve Danimarka’da ikişer yeni tesis planlanıyor. Umman, Suudi Arabistan, Avustralya, İzlanda, Malezya ve Papua Yeni Gine'de de bu teknolojilere yönelik yatırımlar sürüyor.

Bunlara ek olarak dünya genelinde geliştirme aşamasında bulunan 334 yeni KYD projesi bulunuyor. İlgili izinlerin alınmasının ardından bu projelerin 2032’ye kadar devreye alınması planlanıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem "İki İnsan Bir Hayat: Evlilik Okulu" programı tamamlandı

"İki İnsan Bir Hayat: Evlilik Okulu" programı tamamlandı

Türkiye Diyanet Vakfı, "İki İnsan Bir Hayat: Evlilik Okulu" programını tamamladı. Beş hafta süren seminerlerde aile dinamikleri ele alındı. TDV yetkilileri, evli çiftlere manevi ve sosyal açıdan destek vermeyi amaçladıklarını belirtti. Katılımcılara katılım belgeleri verildi.

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kadın Aile ve Gönüllülük Merkezince düzenlenen "İki İnsan Bir Hayat: Evlilik Okulu" programı tamamlandı.

TDV'nin konferans salonunda Prof. Dr. Halis Aydemir'in "Evliliğe Hazırlık: Eş Seçimi ve Nişanlılık" dersiyle başlayan seminer serisi, Psikolog Müjde Yahşi'nin "Aileyi Ayakta Tutan Değerler" semineri ile sona erdi.

Beş hafta süren ve her hafta bir uzmanın aileyle ilgili seminer düzenlediği programda, aile kurumunun psikolojik, sosyolojik ve hukuki boyutları, Kur'an-ı Kerim ve sünnet ışığında ele alındı.

Programın kapanışında konuşan TDV Kadın Aile ve Gönüllülük Hizmetleri Müdürü Hatice Kahyaoğlu, aileyle ilgili temel 5 konuyu değerlendirerek farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

Aileyi yalnızca bireylerin değil, toplumun da istikametini belirleyen temel yapı taşı olarak gördüklerini ifade eden Kahyaoğlu, "Ailenin ihyası, insanın inşasıdır. Programlarımızı bu düşünce, bu duygularla yapıyoruz. Bizim hedefimiz bireyin, ailenin ve toplumun manevi, ahlaki ve sosyal anlamda güçlenmesidir. 2013 yılından bu yana sürdürdüğümüz 'İki İnsan Bir Hayat: Evlilik Okulu' programıyla, evliliğe hazırlanan ya da yeni evlenmiş çiftlere psikolojik, sosyolojik ve manevi açıdan güçlü bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşleyen de evlilikte önemli olanın, çiftlerin hayırlı bir yaşamın ardından birlikte cennete ulaşmayı hedefleyen bir yol tutabilmeleri olduğunu söyledi.

İşleyen, Türkiye genelinde de "Evlilik Okulu"na benzer faaliyetlerde Babalık Okulu, Evlilik Öncesi Okulu yaptıklarını hatırlatarak, programda emeği geçenlere teşekkür etti.

Program sonunda katılımcılara katılım belgesi verilirken, çekilişle Zehra ve Mustafa Gümüş çiftine de umre hediye edildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *