Türkgün Ekonomi Tarım sektöründen ihracatta ocak rekoru

Tarım sektöründen ihracatta ocak rekoru

Tarım sektörü, 2 milyar 875 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracatına imza attı.

2022'de ihracat rekorlarına imza atan tarım sektörü, bu yıla da yükselişle başladı.

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının başlaması sonrası jeopolitik riskler, arza yönelik endişelerin hakim olması ve küresel çapta gıdaya erişimin zorlaşmasına karşın Türkiye, tarım ihracatına tam gaz devam etti.

Ülkelerin korumacı politikalarına karşın Türk tarım sektörü, etkili dış ticaret politikasını sürdürdü. Ülkelere düzenlenen ticaret heyetleri de Türkiye'nin dış satımında rekorlara imza atmasını sağlayan önde gelen faktörler arasında yer aldı.

Tarım ürünlerine gelen talep de rekor tazelemeye devam ediyor.

Türkiye'nin tarım sektörü, 2 milyar 875 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracatına imza attı. Ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,8 artan tarım ihracatı, Türkiye'nin toplam dış satımından da yüzde 14,8 pay aldı.

TARIM BÜNYESİNDEKİ 6 SEKTÖR İHRACAT REKORU KIRDI

Tarım bünyesinde faaliyet gösteren 10 sektörden 6'sı ihracat rekoru kırdı.

Hububat, bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri 989 milyon 465 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 626 milyon 716 bin dolar, yaş meyve ve sebze 325 milyon 101 bin dolar, kuru meyve ve mamulleri 128 milyon 117 bin dolar, zeytin ve zeytinyağı 119 milyon 781 bin dolar, süs bitkileri ve mamulleri 13 milyon 964 bin dolarla tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracatını gerçekleştirdi.

Ocakta geçen yılın aynı dönemine göre, hububat, bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 19,3, yaş meyve ve sebze yüzde 14,3, kuru meyve ve mamulleri yüzde 7,3, zeytin ve zeytinyağı sektörü yüzde 219,2, süs bitkileri ve mamulleri yüzde 12,5, mobilya, kağıt ve orman ürünleri yüzde 12,4 ihracat artışı kaydetti.

YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖRÜNÜN İHRACATI 100 MİLYON DOLARI AŞTI

Tarım bünyesinde rekor kıran sektörlerde Irak, Rusya Federasyonu, Almanya, İspanya ve Hollanda öne çıktı.

Irak'a hububat, bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri 164 milyon 32 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 76,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Rusya Federasyonu'na yaş meyve ve sebze sektörü 102,9 milyon dolar tutarında dış satım yaptı.

Almanya'ya kuru meyve ve mamulleri 16,8 milyon dolar, İspanya'ya zeytin ve zeytinyağı 45,1 milyon dolar, Hollanda'ya süs bitkileri ve mamulleri 3,8 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi. (AA)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Özel bir provokasyon!

Özel bir provokasyon!

Kaynak: Yıldıray Çiçek

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen cenaze töreninin ardından bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Öncelikle, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Bu olay, yalnızca açık bir provokasyon değil, aynı zamanda ciddi bir koruma zaafını da gözler önüne sermektedir. Allah korusun, saldırganın elinde bir bıçak ya da silah olsaydı, çok daha vahim sonuçlarla karşı karşıya kalabilirdik. Çünkü saldırganın ortaya çıkan kirli geçmişi bunu herkese düşündürdü.

Saldırganın, iki öz çocuğunu öldürdüğü için 16 yıl hapis yatmış bir katil olduğu bilgisi ilk anda kamuoyuna yansıdı. Ayrıca, hırsızlık ve taciz gibi başka suçlara da karıştığı yönünde iddialar bulunmaktadır. Saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun, Zafer Partisi kurucu üyelerinden Davut Tengioğlu’nun kardeşi olduğu da ortaya çıkmıştır.

Böylesine kirli bir geçmişe sahip birinin, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze programında böyle bir provokasyonda bulunması son derece düşündürücüdür. Kim tarafından yönlendirildi? Kim ya da kimler, onu böyle bir saldırıya motive etti? Bu soruların tüm yönleriyle aydınlatılması şarttır.

Kaos yaratmak isteyen provokatörler her zaman uygun zamanı ve zemini kollar; fırsatını bulduklarında da harekete geçerler. Belki de bu saldırgan, böylesi bir senaryoda rolünü oynayan bir figürandı.

Özgür Özel’i, haftalardır bu tür bir atmosfere katkı sağlayan eylem ve söylemleri konusunda uyarıyoruz. “Polis barikatlarını yıkın, geçin” şeklindeki çağrıları, halkı ve yandaşlarını sokağa iten bu çiğ söylemler, tam da kaos peşinde koşanların aradığı zemini yaratmıştır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli her açıklamasında Özgür Özel’in kullandığı dilin tehlikesi noktasında defalarca uyarıda bulundu. Özgür Özel bunun farkına daha varamadı ve aynı ölçüsüzlükleri sürdürüyor.

Ben de bir yazar sorumluluğunda haftalar önce bu köşedeki bir yazımda şu ifadelere yer vermiştim:

“CHP, Saraçhane toplantılarını bir hafta daha uzatsaydı; kontrolsüz ve her türlü provokasyona açık kalabalık, önce söylemleri ve davranışlarıyla her yanından çiğlik ve tecrübesizlik akan Özgür Özel’i ve onun yönetimini hedef almaya başlardı. Birileri bunun farkına vardığı için Özgür Özel’e ‘Saraçhane’de yarın toplanma olmayacak’ açıklamasını yaptırdı. Çünkü bunu kendi başına düşünmesi pek mümkün değil… Hatırlayın, ilk günlerde toplanan kalabalıklar İBB binasının camlarını ve kapılarını kırmıştı. Eylemciler, ‘Bizi içeri almadılar’ diyerek CHP yönetimine tepki göstermek için bunu yaptıklarını söylemişti. Hatta şu sloganı atmışlardı: ‘Özgür dışarı, halk içeri!’” (27 Mart 2025)

Özgür Özel’in kullandığı dilin hem toplum hem de CHP yönetimi açısından ne denli tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir.

Özgür Özel’e saldıran kişi ilk ifadesinde “CHP’nin sokağa gençleri çağırmasıyla ilgili daha önceden biriktirdiğim sinirimi içimde muhafaza ediyordum.” demiş… Özgür Özel’in eyleme çağırdıkları nasıl ki, İBB binasının kapısını, pencerelerini kırdıysa, bakın bu saldırgan da CHP’nin “sokağa gençleri çağırmasını” kendine bahane etmiş…

Özgür Özel, Sayın Bahçeli’nin son açıklamasındaki “Türkiye’yi şiddet sarmalına çekmek, tahrik ve tahrip ortamını alevlendirmek, buna müzahir faaliyetleri gafilce yürütmek tarihi bir yanlıştır. Bilerek veya bilmeden bu yanlışın içinde olanlar evvelemirde aklını başına almalı, ahlaki sorumluluğun ve sağduyulu tutumun yörüngesinden ayrılmamalıdır.” cümlelerini iyi idrak etmeli, Türkiye’yi provokasyon ortamına getiren, provokatörleri memnun eden siyaseti terk etmelidir. Çünkü “Dilencinin keyfi işlek caddede gelir” misali onların en çok sevdiği ortamı mevcut CHP yaratmaktadır. Yarın daha büyük olaylar yaşanmaması için sağduyunun artık CHP’ye uğraması lazımdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *