Türkgün Ekonomi Türkiye'den Slovenya'ya uçuşlar artırılacak

Türkiye'den Slovenya'ya uçuşlar artırılacak

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, Türk Hava Yolları'nın Slovenya'ya haftada 14 uçuş düzenlediğini ve yaz döneminde bunu 18'e çıkaracağını açıkladı. Ayrıca, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 3 milyar doları geçtiğini belirtti.

KAYNAK: AA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk Hava Yolları (THY) tarafından Slovenya'ya haftada 14 frekans uçuş gerçekleştirildiğini, yaz döneminde frekans artışı yapılarak sayının 18'e çıkarılacağını bildirdi.

Uraloğlu, yaptığı açıklamada, Slovenya ziyaretine ilişkin bilgi vererek, değerlendirmelerde bulundu.

Ziyarette, Slovenya Başbakanı Robert Golob, Altyapı Bakanı Alenka Bratusek ve başkent Lübliyana'nın Belediye Başkanı Zoran Jankovic ile görüştüklerini aktaran Uraloğlu, bu görüşmelerde, iki ülke arasında ulaştırma ve altyapı başta olmak üzere birçok alanda işbirliği olanaklarını ele aldıklarını belirtti.

Uraloğlu, Bakan Bratusek ile Slovenya ile Avusturya'yı birbirine bağlayan Karavanke Tüneli'nin inşaatını yerinde incelediklerini, tünelde test sürüşü gerçekleştirerek proje sahasında gelinen noktayı bizzat deneyimlediklerini bildirdi.

Projenin, Türk yüklenici tarafından yürütüldüğüne işaret eden Uraloğlu, "Bu proje, lojistik, ticaret ve turizm açısından Avrupa için stratejik öneme sahip. Zorlu jeolojik koşullara rağmen kazı, destek ve üstyapı imalatları başarıyla tamamlandı. Bu projeyle Türk mühendisliği sadece ülkemizde değil, Avrupa'nın kalbinde de güvenle ve başarıyla anılıyor. Altyapı gücümüzle bölgesel kalkınmaya katkı sunmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye ve Slovenya arasındaki ticaret hacmi 3 milyar doları geçti"

Uraloğlu, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin son yıllarda artan bir ivmeyle geliştiğine dikkati çekerek, ikili ticaret hacminin geçen yıl itibarıyla 3 milyar doları geçtiğini belirtti.

Slovenya'daki Türk yatırımlarının "mükemmel" düzeydeki ilişkilerin somut göstergesi olduğunu ifade eden Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Slovenya'da stratejik altyapı projeleri üstlenen ve bunları başarıyla tamamlayarak ülkenin gelişmesine önemli katkılar sağlayan firmalarımızla gurur duyuyoruz. Ayrıca iki ülke arasında ikili kara yolu taşımacılığında herhangi bir kota uygulanmaması memnuniyet verici. Havacılık da Slovenya ile ilişkilerimizin güçlenerek devam ettiği bir diğer sektörümüz. THY tarafından Slovenya'ya haftada 14 frekans uçuş gerçekleştiriliyor, 2025 yaz döneminde frekans artışı yapılarak bu sayı 18'e çıkarılacak.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Bakan Göktaş: Aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatı

Bakan Göktaş: Aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatıdır. Bu gidişatı sorgulamak, modernleşmenin, küreselleşmenin gölgesinde aileyi ve dinamik nüfus yapısını nasıl koruyacağımızı yeniden düşünmek zorundayız" dedi.

KAYNAK: AA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Şişli'de bir otelde düzenlenen Uluslararası Aile Forumu'nun açılış programında yaptığı konuşmada, küresel ölçekte belirsizliklerin arttığı ve toplumların köklü değişimlerden geçtiği bu dönemde forum dolayısıyla bir arada olunmasının uluslararası topluma güçlü bir mesaj verdiğini söyledi.

Forumda dijitalleşmeden demografik değişimlere, kültürel dinamiklerden sosyal politikalara kadar pek çok konunun değerlendirileceğini, aile kurumunun karşı karşıya olduğu küresel risklerin ele alınacağını, aile odaklı politikaların uluslararası ölçekte güçlendirilmesi için neler yapılabileceğinin konuşulacağını aktaran Göktaş, en büyük temennilerinin kuracakları diyaloğun forum sonrası da devam etmesi, aileyi ve dinamik nüfus yapısını tehdit eden sorunlara karşı kalıcı bir uluslararası işbirliğine zemin hazırlaması olduğunu kaydetti.

İnsanlığın en kadim, en evrensel ve en güçlü kurumunun aile olduğuna dikkati çeken Göktaş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 'Ailenin toplumun çelik çekirdeği, özü, nüvesi, güç kaynağı' olduğuna inanıyoruz. Öyle ki aile kurumunu ikame edilecek başka hiçbir kurum yoktur. Bu anlamda aile, toplumları ayakta tutan dinamik bir yapıdır. Medeniyetlerimizi inşa eden, değerlerimizi yarınlara taşıyan temeldir. Fakat günümüzde aile kurumu büyük meydan okumalarla karşı karşıyadır. " diye konuştu.

“Cinsiyetsizleştirme gibi küresel ideolojik akımlar hızla yaygınlaşıyor”

Bakan Göktaş, modernleşmenin pek çok kolaylık, imkan ve yenilik getirirken, aile kurumunu da derinden sarstığını söyledi.

Artık bireyselliğin ön plana çıktığı, sınırsız özgürlüğün yüceltildiği bir çağda yaşanıldığına dikkati çeken Göktaş, "Bu bakış açısı, aileyi toplumsal hayatın merkezinden çekip sadece kişisel bir tercihe indirgemeye başladı. Dayanışmanın yerini yalnızlık, bağlılığın yerini geçicilik, sorumluluğun yerini ise sınırsız seçenekler alıyor. Diğer yandan aile kurumunu tehdit eden cinsiyetsizleştirme gibi küresel ideolojik akımlar hızla yaygınlaşıyor. Dijitalleşme, yüz yüze iletişimi azaltarak aile içi ilişkileri olumsuz etkiliyor." ifadelerini kullandı.

Göktaş, teknolojik gelişmelerin, dijitalleşmenin ve şehirleşmenin aileyi güçlendirmesi beklenirken çoğu zaman aile bağlarını zayıflattığının altını çizen Göktaş, modern hayatın dayattığı yaşam biçiminin aile kurmayı bir yük gibi gösterdiğini, gençlerin evlilikten uzaklaştığını, anne babalık rollerinin zayıfladığını, kuşaklar arası bağların koptuğunu dile getirdi.

"Bugün geldiğimiz nokta, yıllarca yürütülen kalkınma politikalarının, aileyi ilerlemenin önünde bir engel gibi değerlendirmesinin sonucudur." diyen Göktaş, uzun yıllar pek çok ülkede, doğurganlığın düşmesinin büyümeye katkı sağlayacağına inanıldığını, aynı nüfus mitiyle nüfus planlamaları adı altında müdahalelerde bulunulduğunu, bu nedenle doğurganlık hızının birçok ülkede nüfus yenilenme seviyesinin altına düştüğünü kaydetti.

Bakan Göktaş, nüfus azalması ve yaşlanmasının birçok ülkede toplumsal yapıyı tehdit eden unsur haline geldiğini, diğer yandan göçler, afetler, savaşlar ve ekonomik baskıların aileleri savunmasız bıraktığını söyledi.

“Aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatıdır”

Tüm bu yaşananların, ekonomik gelişim, toplumsal dayanıklılık ve gelecek nesiller adına ciddi bir durum olduğunu belirten Göktaş, şöyle devam etti:

"Aile kurumunu ve demografik yapıyı tehdit eden bu süreçler kültürler arası farklılıklar gösterse de kökeninde ortak dinamikler barındırıyor. Oysa biz biliyoruz ki aile sadece geçmişin değil sağlıklı bir geleceğin de teminatıdır. Bu gidişatı sorgulamak, modernleşmenin, küreselleşmenin gölgesinde aileyi ve dinamik nüfus yapısını nasıl koruyacağımızı yeniden düşünmek zorundayız. Bu nedenle aile bağlarını güçlendirecek, kuşaklar arası dayanışmayı teşvik edecek adımlara ihtiyacımız var. Bugün bu zorlukları aşmak için ortak akıl ve güçlü bir irade ortaya koymak gerekiyor. Ülkeler arası bilgi paylaşımı, iyi uygulamaların aktarımı her zamankinden daha çok önem arz ediyor."

Hiçbir ülkenin bu sorunlarla tek başına mücadele edemeyeceğini belirten Göktaş, bu ortak sorunlara ortak çözümler aramak durumunda olduklarını, aileyi korumada insanlığın ortak sorumluluğu bulunduğunu anlattı.

Göktaş, aile dostu şehir planlamasından eğitim politikalarına, medya içeriklerinden dijital platformlara kadar her alanda ailenin korunmasını önceleyen stratejiler oluşturulması gerektiğine işaret ederek, "Uluslararası düzeyde daha güçlü bir aile diplomasisi geliştirmeliyiz. Tıpkı çevre, iklim ya da insan hakları gibi aile de artık küresel bir gündem maddesi olmalıdır. Kültürel değerleri koruyan ama evrensel ilkeleri de önceleyen işbirliği zeminini sürdürmeliyiz. Aileyi güçlendiren uygulamaların izlenebileceği uluslararası göstergeler geliştirmek de bu çabanın önemli bir parçası haline gelmelidir." diye konuştu.

Geçen yıl açıkladıkları "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı"nın tam da bu sorulara yanıt arayan bütüncül bir yol haritası olduğunu dile getiren Göktaş, bu belgeyle, aileyi ve dinamik nüfus yapısını korumak, dijital güvenliği sağlamak, küresel risklere karşı aileyi dirençli kılmak, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek gibi pek çok stratejik hedef ortaya koyduklarını anlattı.

Göktaş, bu hedefler doğrultusunda kurumsal yapıyı güçlendirdiklerinden bahsederek, "Kurduğumuz Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığıyla politikalarımızı daha çok boyutlu bir yaklaşımla koordine etmeye başladık. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında oluşturduğumuz Nüfus Politikaları Kuruluyla uzun vadeli ve sürdürülebilir demografi stratejileri geliştiriyoruz. Aile Enstitüsüyle aile ve demografi alanlarında bilimsel temelli politika süreçlerini yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

“Güçlü toplum, güçlü aileyle mümkündür ilkesiyle hareket ediyoruz”

Aileyi güçlendirmenin yolunun toplumun tüm kesimlerini aynı hedefte buluşturan kapsamlı bir seferberlikten geçtiğine dikkati çeken Göktaş, bu nedenle bu yıl ilan edilen "Aile Yılı"nın finansal desteklerden eğitime, kültürel etkinliklerden dijital dönüşüme kadar uzanan çok katmanlı bir hareketin çatısı olduğunu aktardı.

Bakan Göktaş, ailenin evrensel bir değer olarak yeniden tanımlanması ve bu değerin yenilikçi çözümlerle savunulması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Aksi halde çok yakın bir gelecekte kendimizi anaokullarının kapandığı, huzurevlerinin dolup taştığı, bağların dijital ama yalnızlığın salgın gibi yayıldığı bir dünyada bulabiliriz. Türkiye olarak, 'güçlü toplum, güçlü aileyle mümkündür' ilkesiyle hareket ediyoruz. Ailemiz geleceğimiz diyoruz. Bu sadece bir slogan değil, ortak hakikatimizdir. Gelecek nesillere daha adil, daha huzurlu ve daha umutlu bir dünya bırakmak istiyorsak işe aileyle başlamalıyız. Şunu unutmamak gerekir; sevgi, dayanışma ve adaletin hakim olduğu aileler, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük değerdir."

Göktaş'ın konuşmasının ardından, forumun katılımcıları sahneye davet edilerek, toplu aile fotoğrafı çekildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *